Baykal bütün suçu iktidara attı

22 Haziran 2007 22:27 tsi
CHP Genel Merkezi'nde gazetecileri ağırlayan Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı krizi ve halkta çatışma çıkar şeklindeki sözleri hatırlatıldığında ilginç cevaplar verdi. İşte ayrıntılar...

CNNTurk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu liderlere yönelik programın bu haftaki konuğu CHP lideri Deniz Baykal'dı. Prorama katılan Ertuğrul Özkök, Taha Akyol, Ekrem Dumanlı, Ergun Babahan, Baykal'a ilginç sorular yönelttiler.

Ertuğrul Özkök, Seçim sonrası kriz çıkarmı, Gül yeniden aday olur mu?

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı sendromundan kendini kurtaramamış. Cumhurbaşkanı seçimini çok kötü kurguladı çok kötü yönetti. Ve çok şaşırtıcı bir tablo  ile karşı karşıya kaldı. 360 milletvekili bulunan bir partinin Cumhurbaşkanlığı konusunda böylesine bir duruma düşmesi şaşırtılacaktı. Halk daha ne yapacaktı. Bir siyasi partinin elde edeceği en büyük imkan ona sunulmuştur. Biz AKP’li bikrinin cumhurbaşkanı seçilebileceğini ilan etmişiz

Erdoğan, çok büyük hayal kırıklığına uğramıştır. Bu Erdoğan’ın mucizesidir.

Ahmet Hakan 367 şartı sizin şikayetiniz üzerine gündeme gelmedi mi?

Ben başlangıçta 367 gerek olmadığını düşünüyordum. Ama hukukçuların bu konuda uyarıları vardı. Ben de okudukça bunu anlamaya başladım ve bunun gerekli olduğunu anladım.  Burada hukukçular böyle bir iddiada bulunuyorlar. Ama Başbakan buna inanmadı. O hangi iddiaya dayanarak buna karşı çıkabilir. Siyasetçi tartışır ama hüküm veremez verirse yanılabilir.

Cumhurbaşkanlığı konusunda başbakan kendi kamuoyu ile paylaşmadığı istişare etmediği kafasındaki kararı Türkiye’ye kabul ettirmeye kalkıştı. Anayasanın şartların buna elverişli olabileceğini düşündü. Herkesi kendisi aday olacakmış beklentisi içindeydi.  Ama kendisi buna cesaret edemedi.

Ekrem Dumanlı, korkma vazgeç, sözüm söz ben sana yardım edeceğim. Erdoğan, vaz geçti niye yardımcı olmadınız.

Meclis yetkisini kullandı. Muhalefet iktidarı desteklemek gibi bir görevi yok. Biz AKP’li biri Cumhurbaşkanı olabilir dedik. Gelip bizimle konuşmaya tenezzül etmedi. Bizimle diyaloga yöneldi kafasına göre yürüdü. Kendisi olmadı, balıkçılara sordu onlardan sonucu öğrendi. Kendi milletvekillerine sordu bize niye sordu. Bize sorsaydı belki olabilirdi. Ciddi bir uzlaşmanın denenmemiş olması sonucu buraya getirdi.

Seçimi kazanamayınca bu kez seçim sistemini değiştirmeye kalkıştı alelacele yasaları değiştirmeye kalkıştı. Bunu yaparken de iki kere 367’nin altında kalındı. Böyle önemli bir konuda 367’yi almak zorunda olduğunuzu biliyorsunuz Ama alamıyorsunuz. Yanlış olan hareketler devam edildi. Paket hukuken malüldür. Gereken önem gösterilmemiştir. Bu yüzden itirazımızı yaptık. Referandum yapmak istedi. Cumhurbaşkanı geri iade etti. İstiyorsa toplasın yeniden itiraz etsin.

Taha Akyol siz aynı sayıda milletvekili alsanız ne yaparsınız?

367 milletvekili almış olsak dahi hemen gidip bu konuda görüşmeye gideceğiz ve onların görüşlerini alacağız. Biz birinci parti olsak da dayatma hakkını kendimizde görmeyiz.

 Uzlaşma konusunda sizin tavrınızın etkisi olmadı mı,

Bunların anlamı yok. Ben söyledim diye Başbakan gelmeyecek değil. Uzlaşma bir şekilde yapılabilirdi. Uzlaşma gereği kabul edilecektir. Erdoğan bunu kabul etmiyor. Bu sakıncalıdır. Halkı tehdit ediyor.

Anayasa Mahkemesine müracaatta  siz halka çatışma çıkar demiştiniz.

Bu laf çok dolaştırıldı. Değiştirildi. Bu söz böyle değildir.

haber7
 

Bu haber 279 defa okundu.