En Sıcak Konular

Aziz Yıldırım ve tutuklu sanıklar Silivri'ye nakledildi

13 Şubat 2012 14:49 tsi
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile "futbolda şike davası" kapsamında Metris Cezaevi'nde tutuklu bulunanlar, yarın ilk duruşmanın yapılacağı Silivri'ye naklediliyorlar.



Aziz Yıldırım ile birlikte Silivri'ye nakledilen sanıklar, şike davasının süreceği 4 gün boyunca Silivri Cezaevi'nde kalacaklar. Cuma akşamı da yeniden Metris Cezaevine nakledilecekler...

Abdullah Kaya, resmi Twitter hesabında yaptığı açıklamada ise "Bugün avukat görüşü de yasaklandı. Hiçbir haber alamıyoruz, Her yer kapı duvar. Daha ne diyelim? Silivri'ye gidiyoruz, twitlerimize ara vermek durumundayız. Yarın duruşmada görüşmek dileklerimizle, kucak dolusu selam ve saygılarımı sunarım" dedi.

"HEP BİRLİKTE, GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ"

Yarın başlayacak mahkeme nedeniyle Silivri'ye nakledilen Aziz Yıldırım Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden bir açıklama yaptı. açıklamasında Sokrates'in "Kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlarım" sözüne atıf yapan Yıldırım"Ortalık çamurdan geçilmiyor" dedi. İşte Yıldırım'ın açıklaması:

"Fenerbahçe'nin haklılığına adanmış ömrümün beni getirdiği en son yer olan burada, huzurlarınızdayım...

3 Temmuz'dan bu yana yegane sevdamız Fenerbahçe'ye ve bizlere yapılanlar, kamuoyunun malumudur.

Ancak bu nasıl bir yazgı ve nasıl bir tesadüftür ve teselli kaynağıdır ki; Fenerbahçe ile buluştuğum ilk gün 14 Şubat Sevgililer Günü'dür...

Öncelikle bu yargılamayı takip ve buna tanıklık eden herkes bilmelidir ki; "Mücadelemiz zulüm ve zalimledir..."

Sekiz aydır sizlerin huzuruna çıkarılmayı beklemekteyiz. Bizlere reva görülen bu muamele, ne vatanını satanlara ne yetim hakkı yiyenlere ne de devlete ve halkına kurşun sıkanlara görülmedi.

Suçlandığımız asılsız iddialar, hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadan, kişilik haklarımız hunharca katledilerek, yanlı ve yanlış her bilgi kamuoyuna servis edildi, sızdırıldı. Kamuoyu seyretti...

Bu davanın şikayetçisi olduğunu yani yargılamada taraf olduğunu bağıranlar, 8 aydır hakkımızda televizyonda programlar yaptı. Ağızlarından salyalar saçarak Fenerbahçe'ye küfür eden, bugüne kadar mektup dahi yazmamış 'birileri' Türkiye'nin en büyük köşe yazarları oldular. Bize saldırdılar.

Kamuoyu yine seyretti...

Kendileri için kanun çıkaranlar sadece Fenerbahçeli yani savcının deyimiyle 'örgüt olmadıkları için' cezaevinden çıktıklarında, zaten kendilerinin suçsuz olduklarını söylediler.

Ve yasayı sizin için çıkardık diyen sporla ilgili bazı kişiler, utanmadan bizlerden gayri ahlaki taleplerde bulundular.

Herkes gördü...

Futbol takımımız darmadağın edildi. Kulübümüz basıldı. Hemen hemen her talebimiz, gerekçesiz reddedildi.

Gün o gündü. Fenerbahçe'ye, Fenerbahçeliye hakaret etme, saldırma günüydü... Günlerini gün ettiler. Herkes seyretti...

Bizler sustuk.

Hep bu "Cumhuriyet'in güneşinin" en tepede olmasını amaçladık.

Ama gördük ki; "BİR YERDE KÜÇÜK İNSANLARIN BÜYÜK GÖLGELERİ VARSA O YERDE GÜNEŞ BATIYOR"MUŞ...

Hiçbir hukuki suç içermeyen konuşmaları gerekçe göstererek hakkımızda dinleme kararı aldılar. Birileri düğmeye bastı.

Amaç, Fenerbahçe'yi ele geçirmekti ve bunun için önce O'na hizmet eden, onun başarısı için uğraşan Fenerbahçeliler ele geçirilmeliydi.

Öyle de yaptılar... Ancak karşılarında Fenerbahçe'nin O BÜYÜK TARAFTARLARINI buldular.

Sonra bizlerle Başbakanımızın irtibatını koparmaya kalktılar. Ve hatta Kulübümüz ve Yönetimdeki arkadaşlarımızla da irtibatımızı koparmaya çalıştılar...

Ama yapamadılar. Sonra oklarını Fenerbahçe'ye çevirdiler.

Takımımızın, Şampiyonlar Ligi hakkını, emeğini, parasını çaldılar. Hem de sizleri yani yargılama yapacak mahkemeleri dahi hiçe sayarak!

Ancak bunu da başaramadılar... Bir kısmı kaçtı, kalanlar ise kovalanmayı beklemekte...

Ve gördük ki; Bizler, hohlaya hohlaya buz dağlarını eritmişiz. Şimdi ortalık 'Çamurdan' geçilmiyor...

Gelinen noktada kamuoyunun huzurlarındayız. Şimdi susma sırası onlarda!

Aslında mizacım bu kadar haksız, bu kadar kurguya dayalı bir linç kampanyasına cevap vermeye uygun değil.

Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin, hiçbir yere bağımlı ve özel olmadığını düşündüğüm mahkemelerine inancım tam.

Ancak Sokrates; "KİMSEYE HİÇBİR ŞEY ÖĞRETEMEM, SADECE ONLARIN DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLARIM" demiş.

Ben de aslında, sizlerin; çok da yakın olmadığınız bir konuda sadece düşünmenizi sağlamaya çalışmaktan öte bir şey yapmayacağım.

Çünkü bizler, kuyunun derin olduğunu değil; ipin kısa olduğunu düşünenlerdeniz...

Yalnız sizlerden önemle beklentim; burada yapılan yargılamada, kişisel olarak hiçbir talebimin ya da çıkarımın olmadığını bilmenizdir.

Bu haber 527 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,892 µs