İlk kez olmuyor

13 Şubat 2012 11:08 tsi
Özel yetkili savcılığın 4 MİT'çi için yakalama emri çıkarması üç yıl önce Erzincan'da yürütülen Ergenekon Operasyonu'nu ve Kaşif Kozinoğlu'nu akla getirdi

İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığının KCK soruşturması kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadesinin alınmasını karara bağlayıp eski Müsteşarı Emre Taner ile Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in de aralarında olduğu dört MİT'çi hakkında yakalama emri vermesi, üç yıl önce Erzincan'da yürütülen Ergenekon Operasyonu'nu akla getirdi. Varlığı iddia edilen İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın uygulamaya konulduğu iddiasını soruşturan Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal, Başbakanlık oluru bulunmaksızın MİT'i basmış, silahlı çatışmadan dönülmüş, üç MİT'çi tutuklanmıştı. MİT, personelinin yargılandığı davaya gönderdiği yazıda, izin alınmaksınız soruşturma açıldığını belirterek, davanın durmasını, izin alındıktan sonra devam edilmesini istediyse de mahkeme, bu itiraza kulak asmamıştı. Erzincanlı üç MİT'çiden sonra Bedrettin Dalan'a "Kaç" dediği iddiasıyla Özel Yılmaz, OdaTV Davası kapsamında da Kaşif Kozinoğlu, izin alınmaksızın soruşturmaya katılmıştı.

MİT Kanunu'nun 'cezai takibat izni' başlığını taşıyan 26. maddesinde "MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunun suçlardan ötürü haklarında cezai takibat yapılması Başbakanın iznin bağlıdır" deniyor. Yani, yalnızca MİT müsteşarının değil, personelinin de 'görevi sırasında' işlediği savunulan suçlarda Başbakan izni doğrultusunda soruşturulabileceği ifade ediliyor. Fakat hangi suçun 'görev' kapsamında ve sırasında kaldığına ilişkin belirsizlik bulunuyor. Öte yandan, özel yetkili savcıların soruşturma yetkilerini tayin eden Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 250. maddesinin birinci fıkrasında, 'terör suçları' ve 'anayasaya karşı işlenen suçlar' bahsinde savcının doğrudan soruşturma yapabileceği belirtiliyor. Dolayısıyla MİT Kanunu gibi özel vasıf taşıyan düzenlemeler, savcılar tarafından, CMK'nun bu hükmü karşısında işlevsiz bırakılıyor.

İşaret fişeği Erzincan'dı

Bu çarpışmanın ilk örneği 2009 yılında Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın başlattığı, varlığı öne sürülen İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın Erzincan'da yürürlüğe konulduğu iddiasına ilişkin soruşturmada görülmüştü. Savcı Şanal, Başbakanlık izni bulunmaksızın, CMK 250'deki hükümden yola çıkarak, Kasım 2009'da Erzincan MİT Şubesi'ne baskın yapmış ve MİT Şube Müdürü Şinasi Demir ile personeli Sadri Barkın İnce ve Kıvılcım Üstel'i gözaltına almıştı. Aynı gün Demir, terörle mücadele ekipleriyle beraber arama için gelen Savcı Şanal'a, "Çatışma çıkabilirdi" demişti. Savcı Şanal'ın tutanaklarına göre Demir, MİT Müsteşarlığı'nı aramış, gelen haber doğrultusunda arama ve gözaltıya izin vermişti. Üç MİT'çi 'terör örgütü' üyeliği iddiasıyla tutuklanmıştı.

Erzincan Davası, 3 Mayıs 2010'da Erzurum Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladığında, MİT Müsteşarlığı üç MİT'çinin avukatı Sadullah Kara aracılığıyla mahkemeye yazı göndermişti. Yazıda MİT, Savcı Şanal'ın, Başbakanlık'tan izin almadan soruşturma yapabileceği yönündeki savunmasına karşılık, yasaya göre personelinin ancak Başbakanlık izniyle yargılanabilecekleri halde soruşturmada bu iznin alınmadığını, davanın durması ve izin alınması gerektiğini belirtmişti. MİT, kendisini bağlayan kanunun 26. maddesini göstererek, şunları yazmıştı:
"MİT Kanunu gereği, mensupların görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan ve görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunun suçlardan ötürü cezai takibat Başbakan iznine bağlıdır. Erzincan ’da mensuplarımız aleyhine gerçekleştirilen uygulama ile ‘yazılı izin ’ işletilmeksizin hükmün ihlal edildidi, bu nedenle öncelikle davanýn durmasý ve dava şartýnýn tamamlanmasýna karar verilmesi gerek."
Ne var ki mahkeme, MİT'in bu görüşüne uymayıp yargılamaya devam etmiş ve üç MİT'çinin de sorgusunu yapmıştı. Dosya daha sonra Diyarbakır-Erzurum-İstanbul hattında 5 bin kilometre yolculuk yapmıştı. Yargıtay'ın bu dosyayı üzerine alması sonrası, aralarında eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'inde bulunduğu sanıklar 18 Hazirna 2010'da tahliye edilmişti. Cihaner ve üç MİT'çinin davası halen Yargıtay'da görülüyor.

Kozinoğlu'nda da izin alınmadı

Daha sonraki süreçte, Şanal'ın yolundan giden Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, eski MİT İstanbul Bölge Müdürü Özel Yılmaz için, Başbakanlık izni alınmakdan, Ergenekon kapsamında gözaltı kararı verdi. Bedrettin Dalan'a "Kaç" dediği iddia edilen Yılmaz, 'örgüt üyeliği' savıyla halen yargılanıyor. Son olarak Kaşif Kozinoğlu, yine Savcı öz tarafından, OdaTV Davası çerçevesinde, yurtdışı görevinden gelerek teslim olmuş ve tutuklanmıştı. Kozinoğlu hakkında da örgüt üyeliği isnadıyla dava açılmıştı. Kozinoğlu, yargılama başlamadan ölmüştü.

İsmail Saymaz

Bu haber 808 defa okundu.