Sürgündeki Ülkücüler, yasal düzenleme bekliyor

13 Şubat 2012 10:12 tsi
12 Eylül sonrası yurtdışına kaçan 14 bin kişi, 'vatan haini' oldukları gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarıldı. Onları vatan haini ilan edenlerin yargılanmasına, 4 Nisan'da başlanacak. Sürgündeki ülkücülerden Uğur Coşkun, "Onlar yargılanacak ama biz hâl

12 Eylül darbesinin mimarları dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya, 4 Nisan'da hakim karşısına çıkacak. Darbenin ardından vatan haini ilan edilen binlerce isim için bu çok önemli bir gelişme. Darbeciler yargılanacak ancak sürgündeki isimler hâlâ vatan hasreti çekiyor. Sürgündeki ülkücülerden Uğur Coşkun, darbeden hemen sonra İzmir'de gözaltına alındı ve 90 gün boyunca işkence yapıldı. İzmir'de meydana gelen olayların tamamına yakını işkence sonucu kabul ettirilen Coşkun'un dosyasında, hiçbir ciddi delil bulunamadı. Yargılama esnasında suçlamaların tamamını reddetti. Babası da Türk Silahlı Kuvvetleri'nde albay rütbesiyle görevli olduğu sırada, darbecilere karşı çıkmasından dolayı ordudan ihraç edildi. Çok geçmedi, kalp krizinden öldü. Uğur Coşkun yargılama sonunda 3 kez idama mahkûm edildi. 1991 yılında İnfaz Yasası'nda yapılan değişiklik sonunda salıverildi. Kısa bir süre sonra dönemin Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın birden fazla idam cezası alanların tahliyelerine olan itirazı üzerine, tekrar tutuklama kararı çıkartılmasının ardından yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. 21 yıldır vatanından, sevdiklerinden uzakta olan Coşkun, "Belçika'da, devletin sığınmacılara verdiği cüzi miktardaki gelirle hayatımı hayırsever bir Türk vatandaşının kahvesinin çatı katında yataksız, döşeksiz, mukavva kâğıtların üzerinde yatarak; yarı aç yarı tok bir şekilde idame ettirmeye çalışıyorum. Hayatta kalan tek varlığım, yatağa bağımlı olarak yaşayan annem var. Beni bir kez olsun dünya gözü ile görmeden bu dünyadan gitmeyeceğini söylüyor." diyor.

12 Eylül davasına avukatı aracılığıyla müdahil olma talebinde bulunduğunu aktaran Coşkun, duruşmayı izlemek istediğini anlatıyor. Coşkun, "Devlet yetkililerinin bizimle ilgili bir düzenleme yapmasını istiyoruz. Vatan hasreti çektiğim ülkeme gelerek darbeyi yapanlardan bizzat hesap sormak ve annemin son isteğini yerine getirmek istiyorum." dedi.

Darbenin mağdurlarından biri de Hamza Kaya. Kayseri Ülkü Yolu Derneği Başkanı iken darbeden sonra gözaltına alınan Kaya, çok ağır işkenceler görmesine rağmen hiçbir yasa dışı eylemi kabul etmiyor. 10 yıla yakın tutuklu yargılanıyor. Yerel mahkemede yargılama sonucunda beraat ediyor ancak karar Yargıtay'da bozuluyor. İkinci kararda ise idam cezası çıkıyor. Kaya, "Tekrar cezaevine girmemek için yurtdışına kaçmak zorunda kaldım. Halen Almanya'da devletin sığınmacılara tanıdığı haklardan faydalanarak kıt kanaat geçiniyorum. 25 senedir memleketimden ve sevdiklerimden ayrı yaşıyorum. Sürgündeyken babam ve annem rahmetli oldu. Cenazelerine dahi katılamadım. Kardeşlerimin düğünlerinde bulunamadım. Yeğenlerim beni fotoğraflardan biliyor. Benim gibi, yurtdışında yaşamak zorunda kalan çok insan var. Bu adaletsizlik giderilmeli." ifadelerini kullanıyor.

Gelebilseydim, davaya müdahil olurdum

Baha Sertkaya da darbe döneminde Mamak Ceza-evi'nde işkence görenlerden biri. MHP davasından yargılanan ve 4 yıl sonra serbest kalan Sertkaya, 49 yıl cezaya çarptırıldı. Hakkında yakalama kararı çıkarılınca yurtdışına çıkan Sertkaya, Belçika'ya iltica etti. Sertkaya, "Gelip müdahil olmak isterdim, ancak hâlâ Türkiye'ye giremiyorum. Bana isnat edilen suçların hiçbiri doğru değildir. Eğer ben o suçları işlemiş olsaydım, vallahi ölürüm de ülkemden ayrılmazdım. Babam öldü, cenazesine gidemedim. Bunlar bizi ister istemez rahatsız ediyor. İşkenceciler yargılanıyor ama bizler hâlâ buradayız. Madem onlar suçlu, bizlerin suçsuz olması lazım. Bugün Anter'e gösterilen hassasiyet bize de gösterilsin." ifadelerini kullanıyor.

zaman

Bu haber 528 defa okundu.