Oyakbank gidiyor: "Milletin zeka seviyesiyle alay eder gibi"

22 Haziran 2007 16:01 tsi
"Oyakbank'ın Hollandalı ING Bank'a satılması her açıdan yanlış! Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un açıklamaları ise hem açıdan eleştiriye açık, hem de bazı yönleriyle milletin zeka seviyesiyle alay eder gibi"

Aklı başında emekli paşaların itirazları, burada ortaya koyacağımız değerlendirmelerin ne kadar haklı olduğunu göstermektedir. Türkiye gibi bir ülkenin bankacılık ve finans piyasalarının yabancılara satılması fevkalade yanlış ve neticeleri itibariyle de tehlikelidir. Bir ülkenin bankacılık ve finans kuruluşlarının yabancıların eline geçmesi küreselleşmenin gereği falan da değildir. Bu yönde yazılan ve söylenenler Türkiye'ye yönelik çok yönlü saldırıyı yapanlarla içli dışlı olan işbirlikçi çevrelerin bir yalanıdır. Örneğin avronun kullanıldığı Avrupa ülkelerinde yabancı bankaların toplam piyasalar içerisindeki oranı yüzde on beş ila on altı seviyelerindedir.

Oysa Oyakbank'ın satışıyla birlikte Türkiye'deki oran yüzde kırk iki civarlarına dayanmıştır. Avrupa'da yabancı bankacılık payının olabildiğince yüksek oranda olduğu yerler eski Doğu Bloku ülkeleridir. Komünist yönetimlerden çıkan ve bankacılık adına çok az şeyin varolduğu bu ülkeler Türkiye'ye örnek gösterilemez; çünkü onlar bankanın ne olduğunu bilmezken Türkiye modern bankacılık alanında hem özel hem de kamu bankaları yoluyla muazzam mesafeler katetmiş durumdaydı.

Oyakbank TSK'nın değilmiş...

OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un Oyakbank'ın Ordu'nun bankası olmadığını söylemesi yeterince inandırıcı değil. Evet, Oyakbank Genelkurmay'ın resmi bir kuruluşu değil; ama hissedarları bütünüyle muvazzaf veya emekli askerler. Asker ailelerinin tasarruflarını nemalandırmak için kurulan Oyak'ın her biriminin amacı sadece kar olamaz. Zaten milli devletlerde sermayenin milli olmak ve milli davranmak mecburiyeti vardır. Şu anda Türkiye'nin önde gelen sermayedarlarının ikinci ve üçüncü neslinin zihniyet olarak tamamıyle gayri milli hale gelmiş olması zaten kabul edilemez.

OYAN Genel Müdürü'nün gayri milli ekonomi politikalarını tasvip eden açıklamaları ise hiç mi hiç kabul edilemez. Türkiye'nin bütün kamu ve özel sektör varlıklarının yabancılara peşkeş çekilmesine alkış tutan gayri milli zihinlerin Türkçe lisanıyla çıkardığı gazeteler manşetlerinde adeta zil takıp oynar gibiydiler. Çünkü askerin bankası da yabancılara satılmıştı. O halde bankasını iyi fiyat bulduğu için Yunana satanın ne kabahati olabilirdi? Herhalde bundan sonraki hedef de Kıbrıs Rumlarına banka satmak olur...

Ulusoy'un açıklamaları yakışıksız kaldı...

Genelkurmay'In resmi şirketi olmamakla birlikte bütün hissedarları TSK mensubu olan bir grubun bankası yabancılara satılırken kara kara düşünüp, ağlamamız gerekirken Oyak'ın Genel Müdürü satıştan çok memnun olduklarını şu cümlelerle anlatıyordu: "ING'yle bu işlemi yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Böyle bir kurumun Türkiye'de olmasının finans piyasasının gelişmesi açısından yararlı bir çizgiye ilerleyeceğini düşünüyoruz. Seçim ortamında Türkiye'nin kritik gelişmelerinin yaşandığı ortamda ING'nin attığı adım bu ülkenin insanına, millete olan güveni ifade ediyor."
Bu ifadeler çarpık ve gayri milli bir yaklaşımı temsil ediyor. Bir yandan mevcut gayri milli politikalar onaylanıyor; öte yandan da 'Bankacılık alanında yapılan yatırımlar çeşitli yorumlara da yol açıyor. Biz kendi ufak payımızla da olsa yarattığımız değerle Türkiye'ye gelen yabancı yatırımcıların ülkelerine Türk Bayrağı'nı taşıyabileceğimizi ümit ediyoruz. Onlar Türkiye'de yatırım yapabilirlerse biz zaten Türkiye'de yatırım yapıyoruz, yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Ama bizler de ufkumuzu öteki alanda öteki yönde geliştirebileceğiz' demek suretiyle adeta milletin zeka seviyesiyle alay ediyor.

Gayri milli zihiniyetle bir yere varılamaz...

Oysa Ulusoy, Erdemir'i aldıktan hemen sonraki günlerde yaptığı açıklamalarda milli varlıkların yabancılara satılmasına haklı gerekçelerle karşı çıkıyor; yabancılara kamu ve özel sektör varlıklarının satılmasının yabancı devletlere satış yapmak anlamına geldiğini belirtiyordu. Ulusoy'a göre, Türkiye'deki kuruluşları satın alan yabancı şirketlerin hepsi yabancı devletlerle işbirliği içinde idiler.
O zaman söyledikleri ne kadar haklı ve doğruysa, şimdi söyledikleri ve yaptıkları da aynı derecede yanlış ve haksız. Yanlış; çünkü bu, gayri politikalara destek anlamına gelir. Ayrıca Oyakbank askeri personelin bütün bilgilerine sahip olduğu için yabancılara satışı risklidir. Tehlikelidir; çünkü bankaları yabancılara satarak terörle mücadele edecek bir milli ruh oluşturamazsınız.
Öte yandan bu işin zamanlaması da fevkalade uygunsuzdur. TSK'ya yapılan saldırıların ve halktaki mili-gayri milli ayrımının iyice belirginlik kazandığı bir sırada yapılan bu satış TSK'yı hançerlemek demektir. Satış bir an evvel durdurulmalıdır. Eğer Oyak grubunun sermaye ihtiyacı varsa, bankanın yüzde kırk dokuzluk hisseleri halka arzedilmeli ve banka yönetimi milli duyarlılık sahibi olan herkesi Oyakbank'da hesap açmaya davet etmelidir. Aksi taktirde, bu satışın TSK'ya siyasi ve ahlaki maliyeti çok ağır olur.

Tercüman Gazetesi

Bu haber 657 defa okundu.