En Sıcak Konular

15 maddede Hudson mesajlarının de-şifresi!

22 Haziran 2007 12:14 tsi
15 maddede Hudson mesajlarının de-şifresi! Hudson Enstitüsü’nde gerçekleşen ve Türkiye’nin Kuzey Irak’a hamle etmesini sağlayacak senaryoların sızması sonucu yaşanan tartışmaya, tabloyu eksiksiz netleyerek son vermek gerekiyor. Zira aktörlerden zamanlamaya, yansıtılış biçiminden

Dün akşam Kanal D kanalında Mehmet Ali Birand'ın sunduğu programda Hudson Enstitüsünde'n sızan dehşet senaryosu ile ilgili bir tartışma gerçekleşti. Katılımcıların arasında gazeteci Güler Kömürcü, Doğu Ergil, Yasemin Çongar ve Zeyno Baran'ın bulunduğu programda dehşet senaryosu tartışılırken katılımcılar arasında Çongar dışında karşıt görüş bildiren kimsenin olmaması dikkat çekti. Programın genelinde katılımcıların yorumları şu onbeş maddeyi öne çıkardı:

1) Yasemin Çongar’ın kaleminden duyulan bu olay da Çongar’a yönelik eleştiriler “gazetecilik tekniği” açısından haksızdır. Çongar sevilir sevilmez ayrı bir konu ama burada basın ahlakına aykırı ihtimalleri etkileyecek eksiklikler bulunmamakta.

2) Şu da unutulmamalı. Yasemin Çongar ile Zeyno Baran arasında bir tanışıklık var ve bu eskiye dayanıyor. Fakat bu ikili arasında hallice zamandır-ki tarihi, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı tartışmaları dönemine dayanıyor-soğukluk var. Bu bilgi Baran’ın kendi “ifadesidir”.

3) Baran’ın iddiası bahis konusu senaryoların toplantıda tartışılmamış olmasıdır. Fakat bunun önemi yok.

4) Tek ve asal önemli nokta şudur; bu haberin Türkiye’ye sunulmasındaki amaç ve zamanlama ne mesaj vermektedir? Gerisi anlamsızdır ve bu pencereden bakıldığında Baran da Çongar da işlevsizleşir. Biraz kullanılmış oldukları ihtimalini de söylemek lazım.

5) Hudson mesajları iki tanedir. Biri asıl, ikincisi tali hedef gütmektedir.

6) Mesajların Türkiye ayağını dillendiren kişi Egemen Bağış’tır. Bu zaten biliniyor ama bilinmeyen şu. Bağış, bu bilgiyi aktarırken “siyaset”en ve kendine göre fayda sağlayacağı biçimi vererek aktarmıştır. En kibar ifadeyle Türkiye’deki dengelerde “demokrasi ve AKP” yanlısı çizgiler kullanmıştır.

7) Ancak sonuçları açısından, yani SAREM uzmanlarının bu senaryoların içinde bulunduğu iması pek açık biçimde askeri kanada yönelik hamle olarak algılanmış, açık ve keskin biçimde de Genelkurmay’dan yanıtını bulmuştur.

8) Ama mesele bu değil. Konu Kuzey Irak’tır. Ana okuma bunun üzerini yapılmalıdır. Haberin ve toplantının içeriği ile yansılıtılma biçim ve zamanlaması, Türkiye’deki “okuyucular” tarafından “Kuzey Irak’a girme!” olarak kıymetlendirilmiştir.

9) Nispeten doğrudur. Ancak eksik. Ankara son üç gün içindeki gelişmelerle entegre edildiğinde, Türkiye’ye “Kuzey Irak’a girme” değil, “Kuzey Irak’a gireceğin anlaşılıyor, bunun bedelleri olabilir” mesajı taşınmıştır.

10) Teyiden Hudson’dan Zeyno Baran’a, bölgeye ilişkin fikri sorulduğunda alınan yanıt, alenen “Türkiye’nin önümüzdeki dönemde Kuzey Irak’a gireceği anlaşılıyor” olmuştur. Yani Hudson’un ya da-geleceğiz” arkasındaki düşüncenin zikri budur.

11) Zaten ABD’nin Türkiye’nin bölgeye müdehalesine yönelik bakışına ilişkin bir tartışma bulunuyor mu? O halde orta çaplı bir think-tank eliyle, daha önce en üst düzey resmi kimlikler tarafından “girmeyin” denmişken bu mesajın verilmesi anlamsız.

12) Bu bakışı teyit eden özel bir bilgi de şudur; mesajın Türkiye ayağını taşıyan bellidir ama Amerika ayağı bilinmemektedir. En azından Yasemin Çongar’ın kaynakları-doğal olarak-saklıdır. Fakat iyibilgi’nin duyumları bu ismin “Henry Barkey” olduğunu söylemektedir.

13) Bu ismin duruşu anımsandığında mesajın niteliği ve zamanlaması değişir. Barkey Türkiye’de, “Musevi, istihbaharat görevlisi, Kürt destekçisi ve uzamın devam eden iddialırıyla anılır”. Yani Çongar’ın kaynaklarından biri budur. Kesine yakın söyleyebiliriz zira Çongar-Barkey ilişkisini doğrulayan olaylar çoktur ve esasen Barkey’in AB duruşundan dolayı iktidarı desteklidiği de bilinmektedir.

14) O halde artık şunlar net olarak söylenebilir. Hudson skandalının vitrinindeki oyuncuları önemsizdir. İki mesaj da net olarak iletilmiş, Türkiye’nin reaksiyonu ölçülüp, not edilmiştir. Mesajlar yine net biçimde “Cumhuriyetçi” orijinden gelmektedir. Kuzey Irak’a girme değil! “Gireceğin anlaşılıyor ama…” minvallidir. Ana kaynaklara bakıldığında bu daha iyi anlaşılıyor.

15) TSK bu mesajların muhataplarındandır elbette ama yansıtılış biçimi ve aracı yüzünden “saygınlığını rendelemeye” yönelik yan faydasının gözetildiği de anlaşılmaktadır. 

Programa katılan isimlerin ortalama görüşü bu onbeş maddede ön plana çıkarken, dehşet senaryosu tartışılmaya devam ediliyor.



Bu haber 811 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,662 µs