En Sıcak Konular

Ertuğrul Özkök-Cemil Bayık: Sinirlerinizi aldırın!

21 Haziran 2007 16:15 tsi
Ertuğrul Özkök-Cemil Bayık: Sinirlerinizi aldırın! Ertuğrul Özkök bugün, terörist Cemil Bayık’ın ve bazı DTP’lilerin sözlerine gönderme yaparak ‘bu sözleri hiç mi ciddiye almayacağız’ diye soruyor. Özkök’ün hakkını yememek lazım. Yazdığı gibi gerçekten de ‘sinir bozan&#

Önce Sayın Ertuğrul Özkök’ün yazısından alıntılar; “…. Mesela, geçenlerde Guardian Gazetesi’nde yayınlanan Kandil Dağı röportajı.

O röportajda Cemil Bayık’ın sözleri dikkatimi çekti.

Bayık, ‘Biz bağımsızlık istemiyoruz. Kuzey Irak gibi federasyon da istemiyoruz’ diyor.

İstedikleri tek şeyin, ‘dil, kültürel haklar ve reformlar olduğunu’ belirtiyor.

Terör örgütünde bu sözler ilk defa söylenmiyor.

Daha önce teröristbaşı Öcalan’ın ağzından da benzer sözler duyduk.

Şimdi soruyorum:

Bu sözler üzerinde hiç düşünmeyecek miyiz?

Bence düşünebiliriz. Ama bunun da bir şartı var.

Cemil Bayık aynı konuşmasında, "Biz terör örgütü değiliz. Sivillere yönelik saldırılara karşı çıkıyoruz" diyor.

Bunu samimi olarak ispat etmelidirler.

Bu da yetmez.

Türk güvenlik güçlerine karşı silahlı terör eylemlerini kayıtsız şartsız durdurmalıdırlar.

O zaman bu sözler üzerinde "ciddi biçimde düşünmeye başlayabiliriz".

(Ertuğrul Özkök bundan sonra Aysel Tuğluk’un bir süre önce Radikal’de yayınlanan metnine de aynı minval üzerine gönderme yapıyor. Tuğluk’un yazısı üzerine iyibilgi analizini yaptığı için almıyoruz.)

Şimdi yine ezile büzüle şu soruyu soruyorum:

Acaba bu sözleri hiç mi ciddiye almamalıyız?

Hiç olmazsa samimiyetlerini ispat etmeye davet edemez miyiz?

Ben, kendi payıma, ortaya atılıp, ‘Bu sözleri dinlemeye hazırım’ diyeceğim ama bir şartım var…. Önce bu terör kayıtsız şartsız kesilecek.”

Yazının özü bu!

1) Ertuğrul bey “hangi ihtiyaçtan” bu önerileri yapıyor? Yani Cemil Bayık’ın terörist olduğuna ilişkin bir şüphe mi var? Türkiye bir kenara terörizm ve terörist ile herhangi bir şekilde “dialog ve-veya pazarlık” kesin bir anti-terörizm” düsturu iken, PKK’nın herhangi bir liderinin sözlerini-milli bir düşünce egsersizi-olarak sunmak fikir jimnastiği olabilir mi?
2) Abdullah Öcalan aynı yazıda “kesin bir bebek katili” olarak tespit edilirken, aynı bebekleri öldüren bir başkasının bu bağlamda muhatap alınması mümkün mü? Velev ki öyle, Öcalan’ı önce bebek katili olarak tanımlayıp, gerisini “muhatap sayabilir miyiz” diye sormak nasıl açıklanabilir? Yoksa-korktuğunu açıkça söyleyen Sayın Özkök, gelecek eleştirilere bir ön alma olarak mı başta Öcalan’ı resmedip sonra “ama” diyor? Hadi o satırın meramını yuttuk diyelim, iki satır aşağıda gelen “Öcalan da aynı sözleri söyledi”yi nereye koyacağız?
3) Peki diyelim ki bu öneriyi dikkate aldık… Mesela Şehit aileleri çıkıp derlerse ki, “dedikleriniz yüzde yüz doğru ama biz bunu istemiyoruz. Şehidimizin kanı yerde kalmayacak. Biz böyle istiyoruz” Acaba bu sözleri de “hiç mi hiç dikkate almayacağız”? Bu öneriler zımni olarak “Kürt sorunu” üzerinden giderek terörist PKK ile bir uzlaşı önermiyor mu?
4) Özkök, “terörü” durdururlarsa diyor. Diyelim ki durdurdular. Ertuğrul Özkök ve gazetesi yıllardır verdiği PKK katliamları haberlerini ne yapmayı düşünüyor? Yani şunu soruyoruz a) unutacak mıyız, b) “unutmayacağız” diyenleri ne yapacağız?
5) Yine diyelim ki Özkök’ün yazdıkları üzerine PKK eylemlerini durdurdu. Güvenebilir miyiz? Onlarca kez ateşkes ilan edip daha birgün bile geçmeden öldürmeye başlayan PKK’nın sözüne güvenilebilir mi? Eğer Sayın Özkök kefil olacaksa düşünelim mi?
6) Özkök istediklerinin ‘dil, kültürel haklar ve reformlar olduğunu’ inanıyor gibi. Gerçekten meselenin sadece bu olduğunu düşünüyorsa, Hürriyet gibi bir gayya kuyusunu bu kadar yıl idare etmesi mucize sayılmalı. Bu tür masumiyet algılayışına gazetecilikte “körleşme” denir. Artık dünya alem biliyor ki, ne PKK’nın ne de arkasındaki güçlerin derdi bu türden “insan hakları” masalları. 
7) Özkök’ün yazısı daha çok kritize edilebilir. Ama özellikle şunu sormak gerekiyor: Özkök’ün derdi ne? Yani bu yazı aslında ne söylüyor? Bu yazı istediği kadar “örtülü” sunulsun, okuyan için; “Terörü bırakmaları halinde teröristleri ve terörist PKK’yı bağışlayabilir(miy)iz?” anlamına geliyor. Üstelik bu önerme bu meselelerden artık yılmış ve elini kana hiç bulaştırmamış Kürt kardeşlerimiz üzerinden yapılıyor. 

 




Bu haber 657 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,825 µs