Bakan Ergün: "2023'te Herkesi aydınlatan bir Türkiye olacak"

AK Parti'nin çok kritik bir dönemde kurulduğunu, 20. yüzyıl sonu, 21. yüzyıl başında Türkiye'nin çok sancılı bir dönem geçirdiğini belirten Ergün, ''Aslında 300 yıldır çok sancılı bir dönem yaşıyoruz. 18., 19. ve 20. yüzyıl da bu topraklar, bu millet için çok sancılı 300 yıl oldu. 2. Viyana kuşatmasından sonraki, Karlofça, Pasarofça antlaşmalarından alın, 20. yüzyılın sonuna kadar büyük badireler, büyük kayıplar yaşadık. Hastalıklar, felaketler, kriz, siyasi bunalımlar... Birçok problemi bu 300 yıl içinde yaşadık'' ifadelerini kullandı.

1990'lı yılların krizlerin ve bunalımların had safhaya ulaştığı yıllar olduğunu ifade eden Ergün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şiir okuması nedeniyle hapse girdiğini anımsattı.

AK Parti'nin çok kritik bir zamanda kurulduğunu anlatan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Kritik bir zamanda göreve geldik. Bunun bir anlamı olmalı. Alelade bir şey değil bu. Önemli bir şey, çok önemli bir şey. O son 10 yılda yaşadığımız sıkıntılar aslında şuymuş meğer. Çok sancılı bir dönem ya, bir doğum olacakmış, onun sancıları yaşanıyormuş. İşte o doğum Tayyip Erdoğan gibi bir liderin doğmasıdır. Edirne'den Ardahan'a kadar, Antalya'dan Samsun'a kadar, bütün Anadolu coğrafyasının, hatta yakın coğrafyanın ve dünyanın 'ha bu mühim işler yapacak, bir potansiyel var bu insanda, bu Türkiye'yi bambaşka bir yere götürecek bir potansiyeldir' dediği doğumun sancıları yaşanıyormuş meğer. AK Parti'nin doğumunun sancıları yaşanıyormuş.

Milletin yeniden ayağa kalkmasının, yeniden şahlanmasının sancıları yaşanıyormuş. 20. yüzyılın sonunda, 1990'lı yıllarda yaşadığımız sıkıntılar aslında buymuş bir anlamda. Onu ne zaman anlıyoruz? AK Parti kurulup iktidara geldikten, milletin teveccühüyle yeni bir Türkiye doğmaya başladıktan sonra görüyoruz. Çok şükür şimdi yeni bir Türkiye doğuyor. Aslında o Türkiye'nin işaretlerini 1970'li yıllarda da büyük şairler ve yazarlar veriyorlardı. Siyaset bunları da konuşuyordu.''

''Türk Milleti kutsal emanetinin farkına vardı"

Türk milletinin kutsal emanetin farkına vardığını ve sahip çıktığını anlatan Ergün, geçmişte farklı yerlerde siyaset yapan kişilerin Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında buluşarak, yeni bir Türkiye'yi kurmaya karar verdiklerini dile getirdi.

Türkiye'yi demokratikleştireceklerini ve zenginleştireceklerini ifade eden Ergün, şöyle devam etti:

''Daha işimiz bitmedi, daha çok, daha işimizin bir kısmını yaptık. Bazı yüklerden de yeni kurtulduk. Daha siyaset yeni nefes almaya başladı, milletin sorunlarına köklü bir şekilde eğilecek fırsatları daha yeni bulmaya başladı. Bir taraftan hizmet yapmaya çalışırken, öbür taraftan da darbe yapmaya çalışanları önlemekle meşgul olduk. Bir taraftan ilerleyeceksin, bir taraftan da arkanı kollayacaksın, böyle hizmet edilir mi memlekete? Arkamdan kim vuracak, kim çelme takacak, kim, hangi entrikayı çevirecek de hükümeti devirmeye yönelecek, darbe yapmaya yönelecek? Böyle bir memlekette ilerleme olabilir mi arkadaşlar? Yazık, günah değil mi? Allah'a şükür o sıkıntıları da aşarak yolumuza devam ettik. Bundan sonra daha da hızlı ilerleyeceğiz.''

Bundan sonrası için daha düz bir yolda ilerleyeceklerini vurgulayan Ergün, daha kararlı bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

21. yüzyılın güçlü Türkiyesi'ni inşa etmek için bir fırsat yakaladıklarını anlatan Ergün, ''2023'ün Türkiye'sini inşa etmek için yapacak çok işimiz var. Hedefe odaklanmalıyız, hedefimiz 21. yüzyılın muhteşem Türkiyesi'ni inşa etmek. Ekonomisi, siyaseti, sosyal politikaları, hukuku, demokrasisi, her yönüyle inşa etmek. Türkiye her açıdan ayağa kalkmış oluyor. Önümüzde şimdi hedefimizin 11 senesi var, 2023. O 11 seneyi de çok daha iyi bir şekilde geçirdiğimizde, işte 21. yüzyılın muhteşem Türkiyesi'ni, orada böyle parlak bir resim gibi ortaya koymuş olacağız'' şeklinde konuştu.

Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:

''O Türkiye şöyle bir Türkiye olacak. Bir Güneş gibi düşünün o günün Türkiye'sini... Nasıl Güneş herkesi aydınlatıyor ve ısıtıyor, ayırıyor mu kimseyi? Ayırmıyor. İşte o Türkiye herkesi aydınlatan ve herkesi ısıtan bir Türkiye olacaktır. Herkes o Türkiye'den istifade edecektir. Bir Kutup Yıldızı gibi düşünün, kim yolunu şaşırdıysa, Türkiye'ye bakıp istikametini bulacak. Öyle bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Bir Kutup Yıldızı gibi, bir güneş gibi Türkiye... Herkesi ısıtan, herkesi aydınlatan, herkese yolunu gösteren, yolunu kaybedenlerin baktığı zaman 'bu istikamete gitmem lazım' dediği bir Türkiye'yi inşa etmeye çalışıyoruz.''