Erdemir için millî forma giyenler Oyak'ın satışına kızgın

21 Haziran 2007 07:25 tsi
"Millî kuruluşlar yabancı sermayeye satılmamalı" diyen Oyak Grubu'nun, Oyakbank'ı Hollandalı bir şirkete devretmesi büyük tepki çekti. Erdemir'de ulusalcılık yaparak Oyak'ın yanında saf tutan çevreler, satış karşısında hem şaşkın hem de kızgın olduk

Ordu Yardımlaşma Kurumu'na bağlı Oyakbank'ın tamamının 2,7 milyar dolara Hollandalı ING Group'a satılması kararı, yabancı sermaye konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ekonomi çevreleri, Oyak yetkililerinin Erdemir'i alırken "Millî kuruluşlar yabancı sermayeye satılmamalı" propagandası yapmasının yanlışlığına işaret ederek, şimdi Oyakbank'ın yabancıya satılmasındaki çelişkiye dikkat çekiyor. Erdemir'de Oyak'ı destekleyenler de satışa tepkili. Ulusalcı duruşuyla tanınan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Oyakbank'ın satışıyla bir anda 300 şubenin yabancılara gittiğini belirterek, "Ulusal bir kuruluş olduğunu iddia eden, Erdemir'i alınca şov yapan bir kuruluşun satılmasını içime sindiremiyorum." dedi. Emekli Orgeneral Kemal Yavuz, yabancı bankaların yerli bankaları batırdığını öne sürerek, "TSK mensupları bu satışa karşı çıkacaktır. Oyak Yönetim Kurulu, bunun hesabını verir." diye konuştu. Erdemir'i Oyak'ın alması için gayret sarf eden TOBB'un başkan vekili Halim Mete de Oyak'ı eleştiriyor. Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un ihale döneminde kırmızı-beyaz tişört giymesine atıfta bulunan Mete, "Demek ki tişörtler belli bir süre sonra eskiyor." ifadelerini kullandı. Oyakbank'ın satışına, kurum için her ay maaşından yüzde 10 kesinti yapılan ordu mensuplarının da tepki gösterdiği belirtiliyor. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Mustafa Erol, satışa karşı olduklarını belirterek, "200 bini aşkın üyeye sahip Oyak gibi bir kurumda böyle bir kararı beş kişi veremez." dedi. Emekli Avukat Albay Durmuş Türemen de, askerlerin, emir verildiği için o bankadan maaşlarını aldıklarına dikkat çekerek, artık bankanın ATM'lerinin kışlalardan kaldırılabileceğini söyledi.

Oyak'ın geçmişte 'bayilerinin omuzlarına basarak milli kuruluşlarımız satılamaz' diyerek ulusalcılık tasladığını, bugün ise küreselleşmeci olduğunu savunan emekli Avukat Albay Türemen, şöyle konuştu: "Oyak bir gün kırmızı-beyaz bayrağımızın renklerine bürünüyor. Ertesi gün de Fransız kakülitası takıyor ve bir sonraki gün Hollanda sakalı bırakıyor. Kısaca çok kişilikli, çok yönlü bir kuruluş. Yarın ne söyleyeceklerini kimse bilemez. Ancak bildiğim birşey varsa, askerler bu satıştan sonra Oyakbank'a para yatırmaz. Tepkililer çünkü."

Türk-İş Başkanı Salih Kılıç, uluslararası ilişkilerin hem finansal hem, siyasal hem de ekonomik gelişmesine sıcak baktıklarını, ancak bankacılıktaki yabancı payının yüzde 42 seviyesine çıkmasının riskli olduğunu söyledi. Oyakbank'ın Türkiye'ye 2,7 milyar dolar para getireceği gerekçesiyle satılmasını tasvip etmediğini ifade eden Kılıç, "Oyak yetkilileri 'Erdemir yabancıya gitmesin' diyorlardı. Acaba bankayı satarken bunu içlerine nasıl sindirecekler?" diye sordu. "Erdemir'in satışından önceki yerdeyim ben." diyen Hak-İş Başkanı Salim Uslu da, yaşananların sloganlarla, duygularla ekonomi ve siyasetin yürümeyeceğinin göstergesi olduğunu kaydetti. Geçmişte yapılan propagandanın yanlışlığına işaret eden Uslu, "Yanlış bir hesap vardı, bugün ortaya çıktı. Devir akıl devri. Bugün böyle olacağı dünden belliydi. Milletin değerleri slogan kampanyasına dönüştürülerek yanlış yapılmıştı." ifadelerini kullandı.

'Yabancı payı tehlikeye yol açmaz'

Türkiye Finans Kurumu Genel Müdürü Yunus Nacar, dünyada bankacılık sektöründe yaşanan güçbirliğine dikkat çekti. Gelişmelerinin ekonomik ölçeklerle değerlendirilmesini isteyen Nacar, şöyle konuştu: "Yabancı payı açısından endişe duyulmaması gerekiyor. Türkiye'deki bankacılık sektörü tamamen devletin gözetim ve denetimi altında. Bu şartlar altında bir bankanın Türkiye ekonomisine zarar verecek bir tavır içerisinde olması söz konusu değil." İktisatçı Prof. Dr. Sudi Apak ise yabancı bankaların paylarındaki artışın denetim ayağında zafiyete sebep olabileceği görüşünde. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) yabancı bankaya el koyamadığını kaydeden Apak, "Madem yabancılara bunlar satılacaktı niçin diğer bankalar kapatıldı? Her biri 2 milyar dolardan satılsaydı 60 milyar dolar ederdi ve Türkiye'nin cari açık gibi bir problemi de olmazdı." dedi. Apak, yabancı bankaların sistemdeki ağırlığının bu seviyelere kadar çıkmasının Merkez Bankası'nın para politikalarını uygulamasında sorun çıkarabileceğini, ayrıca Basel II kriterlerine karşı Türk bankalarını yabancılara karşı dezavantajlı duruma getirebileceğini söyledi.

Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ad vermeden, Hollandalı ING'nin Oyakbank'ı satın alacak olmasının ekonomi için 'çok çok faydalı' olacağını söyledi. Babacan, bir panelin açılışında yaptığı konuşmada, "Kuruluşlar değerlerini kendi başarılarından ibaret zannetmesinler. Bu değer, Türkiye'deki güven ve istikrarın sonucudur." dedi. 

Zaman

Bu haber 364 defa okundu.