En Sıcak Konular

TSK bu soruları yanıtlamalı!

20 Haziran 2007 08:53 tsi
TSK bu soruları yanıtlamalı! Fehmi Koru Hudson'da yazılan 'karanlık senaryo' ile ilgili soruyor: Toplantıyı Amerikalılar mı düşündü, yoksa fikir bizden birine mi aitti? Senaryoda Tuğcu'nun adının geçtiği 'dehşet' bölümlerine itiraz edildi mi? Kubat Talabani'nin aynı masada bu

Fehmi Koru / Yeni Şafak

Sorular, sorular, sorular…

Yok, yok, yok… Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde Türkiye'yi günlerdir meşgul eden Hudson Institute toplantısıyla ilgili herhangi bir açıklama henüz yok. Anayasa Mahkemesi'nin eski başkanı Tülay Tuğcu'nun “Askerler bana bir açıklama borçlu” demesine rağmen Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt 'akredite' gazeteciler önüne çıkıp açıklama yapmadı. Olaya bir biçimde adı karışan Genelkurmay 2. Başkanı Org. Ergin Saygun da suskun.

İlgililerden kimse ağzını açmıyor; açmadığı için de spekülasyonlar sürüp gidiyor…

Genelkurmay hükümetin ileri gelenlerinin aldırmaz tavrından mı etkilendi yoksa? Başbakan Tayyip Erdoğan “Deli saçması” teşhisini koydu, Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül “Denildiği gibi olsaydı, askerler tepki verirdi” dedi diye olan-bitenin önemsiz olduğu kabulünü yaygın mı sanıyorlar? Oysa kamuoyu, bütünüyle dillendiremese bile, Washington'da yapıldığı öğrenilen 'senaryolu toplantı' konusunu olağanüstü ciddiye alıyor.

Üç sebepten…

İlki belli: Her ne kadar ABD müttefik ülke olsa da ikili ilişkilerimiz son zamanlarda şekerrenk; bunun sebebi de PKK ile terör mücadelesinde müttefik olma hassasiyetiyle davranmıyor. Son bir ay içerisinde 40'tan fazla şehit verilen bir mücadeleye katkıda bulunmayan bir müttefik konumunda ABD. Türk Silâhlı Kuvvetleri mensuplarının, hem de Washington'a kadar giderek Amerikalı meslektaşlarıyla 'oyun' oynamaları hayli tuhaf kaçıyor…

İkinci sebep, Amerikalı ve Türk generallerin Hudson buluşmasının garip konuğunun kimliği... Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt, Kuzey Irak'taki yönetimle her türlü siyasi ilişkiye ters baktıklarını daha geçen hafta açıklamıştı. Kendisinin emrindeki generallerin, sadece nelerin konuşulacağı değil kimlerin katılacağı da önceden bilinen bir toplantıda Kuzey Irak Kürt Yönetimi'nin Washington Temsilcisi Kubad Talabani ile iç sorunların da masaya yatırıldığı bir ortamda yan yana gelmeleri şaşırtıcı.

Üçüncü sebep ise hepsine tüy dikiyor: Türkiye 30 bin insanını PKK terörüne kurban verdi; son birkaç haftadır şehit cenazeleri yüzünden hop oturup hop kalkıyoruz. Seçim süreci içerisindeyiz ve insanlar gelişmelere çok daha duyarlı; böyle bir ortamda söylentilerin de bini bir para. Komplo teorileri sınır tanımadan herkes hakkında konuşuluyor ve her zihni etkiliyor. Toplantıda Kuzey Irak'taki PKK liderlerinin Türkiye'ye teslimi öngörüsüne, “Aman ha, Ak Parti'nin işine yarar, kalsın” tepkisinin verildiğinin duyulması, olayın ülkenin dört bir tarafına farklı biçimde yansımasına yol açma tehlikesi taşıyor.

Genelkurmay Başkanlığı, Org. Büyükanıt veya hiç değilse Org. Saygun bu sebeple bir açıklama yapmak zorunda. Kendilerine yardımcı olmak üzere cevap bekleyen soruları sıralayabiliriz:

1. Hudson toplantısı kimin fikriydi; Amerikalılar mı düşündü, fikir bizden birine mi aitti? Katılma kararı kurumsal mıydı? Hangi düzeyde katılmaya kim karar verdi? Kimler katıldı?

2. Tartışılan senaryonun katılımcılara önceden gönderildiği biliniyor, senaryonun Tülay Tuğcu'nun da adı geçen 'dehşet' bölümlerine itiraz edilmedi mi; edildi de Hudson mu aldırmadı? Asker katılımcılar dehşet senaryosuna toplantıda ne dediler?

3. Kubad Talabani'nin toplantıdaki varlığı sürpriz miydi? Katılımcılar listesinde adı görülünce nasıl bir tepki verildi? Toplantıda o ne dedi, ona ne denildi? Kubad Talabani ile aynı platformun paylaşılması Genelkurmay'ın Kuzey Irak tavrında bir değişiklik yapıldığı anlamına mı geliyor?

4. Toplantıda PKK'lıların Türkiye'ye teslimine kim itiraz etti? Hangi gerekçeyle? Toplantıya katılan askerlerin bu itiraza tepkileri ne oldu? Genelkurmay Başkanlığı'nın konuyla ilgili resmî görüşü nedir?

Bu sorulara cevap teşkil edecek bir açıklama bir an önce yapılsa iyi olacak.

NOT: Zeyno Baran'ın yalanlamasına söylenecek tek şey şu: O bunu hep yapıyor... Newsweek'te çıkan “Türkiye'de darbe ihtimali yüzde 50” yazısı sonrasında başgösteren tartışmayı da, yazısında kaynağından 'yüksek rütbeli' diye söz ettiği halde, “Görüştüğüm subaylar yüksek rütbeli değildi” diye inkâr ederek atlatmayı denemişti. En doğrusu beklediğim açıklamayı Genelkurmay'ın yapmasıdır.



Bu haber 376 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,852 µs