Eroğlu, AB ve Fransa'ya yüklendi: İşte medeni Avrupa bu

25 Aralık 2011 14:01 tsi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Gaziantep'in düşman işgalinden kurtuluşunun 90'ıncı yıl dönümü törenlerinde, Fransa ve AB'ye yüklendi.

KKTC halkının, Rumların zulmü altında mücadele ettiğini, ancak bugün ambargolar altında yaşadığını belirten Eroğlu, "İşte medeni Avrupa bu. Medeni Avrupa'nın büyük devletlerinden olan Fransa'nın da bundan daha farklı hareket edeceğini beklemek mümkün değildi." dedi.

Gaziantep'in düşman işgalinden kurtuluşunun 90'ıncı yıldönümü İstasyon Meydanı'nda düzenlenen törenle kutlandı. Yağmurlu havada düzenlenen törenlerde zor anlar yaşandı. Protokolün önde oturacağı koltuklar ıslanırken, heyet, bir arka tarafa alındı.

Törene katılan öğrencilerin ıslandığını gören Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, önce korumaları aracılığıyla öğrencilere şemsiye gönderirken, daha sonra ıslanmamaları için alanda beklememelerini istedi. Bayrak ve flama taşıyan öğrenciler de istasyon binasının altında yağmurdan korundu. Yağmur altında devam eden törene katılan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da kürsüde önemli mesajlar verdi.

Fransa'nın, sözde Ermeni soykırımı ile ilgili almış olduğu karara atıfta bulunan Eroğlu, "Alınan karar, elbette Fransızların bize bugün, gerek burada bu topraklarda gerekse Afrika topraklarında yapmış oldukları zulmü de hatırlatmaktadır. Kendi tarihlerini saklamak için başka devletlerin tarihlerine el uzatanlar elbette dünya tarihi önünde bir kez daha gerçekleri kendi üzerlerine çekme fırsatı yaratmışlardır. Bugün artık Fransızların burada yaptıkları 6 binin üzerinde şehidimize mal olan mücadelemizi, Afrika'da özgürlük mücadelesinde ipe gönderilen, aileleri toplayarak içinden erkekleri seçerek öldüren Fransızların yaptıklarını hatırlatması bakımından fevkalade önemlidir." diye konuştu.

"AB, KIBRIS'TA ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN SEBEBİ"

Kıbrıs Türkü olarak kendi mücadelelerini başlatırken, ana vatanın vermiş olduğu kurtuluş mücadelesini örnek aldıklarını kaydeden Eroğlu, "Bugün biz müzakere masasında mücadelemizi sürdürmekteyiz. İnanıyorum ki bu müzakere masasında da Kıbrıs Türk halkı olarak alnımızın akıyla çıkacağız. Dünyada birçok devletler yıkılırken, federasyonlar ortadan kalkarken, bizi zorla birleştirmeye ama birleşme istemeyen bir Rum zihniyetiyle karşı karşıya koymaktadırlar." ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği'nin, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni işgal eden Rumları AB'ye almakla Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün sebebi olduğunu vurgulayan Eroğlu, "Aynı AB, Kıbrıs'ta olayları yaratan Yunanistan'ı ve Kıbrıs'ı AB'ye almakla ve Türkiye'ye sıra geldiği zaman 'Kıbrıs sorununu çöz, öyle gel' diyişiyle, bir kez daha çifte standart uyguladığını ve uygulamaya devam edeceğini ortaya koymuştur. KKTC halkı, Rumların zulmü altında mücadele etmiş ama bugün ambargolar altında yaşıyor. İşte medeni Avrupa bu. Medeni Avrupa'nın büyük devletlerinden olan Fransa'nın da bundan daha fazla daha farklı hareket edeceğini beklemek mümkün değildi. Aynı zihniyet bugün KKTC'ye ambargo uygulamakta. Bizi dünyadan tecrit etme faaliyetlerini sürdürmektedirler. Biz Kıbrıs'ta yaşayan herkesin ve anavatan Türkiye'nin Kıbrıs'taki haklarını koruyacak bir anlaşmaya varmak için uğraş veriyoruz. Mümkün mü? O sadece bize bağlı değil. Kıbrıs Rumlarının da aynı niyeti taşımasına bağlı." şeklinde konuştu.

Bugün Kıbrıs Rumlarının hem BM, hem AB üyesi olmasından dolayı müzakere masasında zamana oynamakta olduğunu dile getiren Eroğlu, şunları ifade etti: "Bugüne kadar çıkan bütün anlaşma metinlerini reddettikleri halde bugün suçlanan ve ambargolara muhatap bırakılan ülke Kıbrıs, halk da Kıbrıs Türk halkıdır. Onun için önümüzdeki günlerde Kıbrıs'ta bir anlaşmaya varmak için oyunun sonuna geldik. O oyunda haklılığımızı önerilerimizi müzakere masasına koyarak bir anlaşma arayacağız. Ama dünya şu gerçeği görmeli. Ortaya çıkan bütün anlaşmaları reddeden Rum tarafı ama ambargo altında olan biz olmakla birlikte, ilan ettiğimiz devletin tanınmaması için de BM denilen kuruluş iki defa peş peşe karar almıştır."

cihan



Bu haber 663 defa okundu.