Bu PKK mağaralarını kim yaptı?
25 Aralık 2011 09:23 tsi
Türkiye'nin çeyrek asırdan fazla vaktini ve milyarlarca lirasını heba eden birçok gencin canına mâl olan PKK meğer burnumuzun dibindeymiş!
Yıllardır terörle mücadele ediyoruz. Ne zaman bir karakol baskını olsa, teröristlere sıcak takip yapıldığı, sınırın geçildiği ve Kuzey Irak'taki kamplarının bombalandığını okurduk.
Bir de "bire on" dengesi yakalanana kadar yüksek sayıda terörist öldürüldüğünü ve "şehitlerin intikamının alındığını" duyardık...
Teröristlere barınma imkânı sağlayan Barzani ve Talabani kaç kere hain ilan edildi hatırlamıyorum bile...
Bir de ABD karşıtlığı gelişti... "İsrail destekliyor" deniliyordu...
Şimdi sormak lazım Hakkâri, Şırnak ve Cudi'deki bu 3 katlı, 4 katlı, 7 katlı mağaraları kim kazdı? Barzani mi, İsrail mi?
Neden bunca yıl fark edilmediler?
Neden bu mağaraların olduğu bölgelere 15 yıldır hiç girilmedi?
Madem içeride bu kadar çok 'Kandil'cik vardı, o sınır ötesi takipler nedendi?
Anlamak mümkün değil.
Makine desteği ve insan emeği ile inşa edilen bu dev sığınaklar yapılırken istihbarat alınamadı mı?
Her karakol baskını sonrası sır olan teröristler, yıllarca buralarda nasıl saklandı?
Ya da biliniyorduysa (ki Hakkâri'de 3 kampın varlığını BUGÜN Gazetesi aylar önce manşetten duyurdu) şimdiye kadar buralara tek bir hava operasyonu bile neden yapılmadı?
Profesyonel ordu farkı
Terörle mücadelede son dönemde alınan başarılar, yıllardır savunulan bir gerçeği daha haklı çıkardı.
Profesyonel özel birliklerle hava destekli, anlık istihbarata dayalı nokta operasyonlar, başarılı sonuçlar veriyor.
Alan hâkimiyeti adı altında gelişigüzel sahaya yayılmadıkları için bu kez pusuya düşmüyorlar.
Bundan çıkarılacak dersle, derme çatma, açık hedef halindeki sınır karakolları da kaldırılır umarım.
Son olarak bir gerçeğin daha altını çizmekte fayda var.
KCK operasyonları başarıya ulaştıkça, Kandil ve içeridekiler arasındaki irtibat kesildikçe terör örgütünün hareket alanı daralıyor.
Demek ki KCK operasyonları zamanında yapılsaydı, birçok kanlı eylem gerçekleşmez ve bölge halkının iradesine ipotek konmazdı.
Sivilleşme adımları atılmalı
Gelinen noktada bu yapılanlarla yetinmek, terör örgütüne yeniden toparlanma fırsatı vermek olur.
İstihbarat örgütleri ve güvenlik birimleri ortak hedefe odak olmayı sürdürmeli.
Ama daha önemlisi, Kürt sorunu ile ilgili atılması gereken demokratik adımlar, işte terör örgütünün bu en zayıf anında gerçekleşmeli.
Sivil yönetim, öğrenim hakkından bireysel özgürlük alanlarına, ekonomik açılımlardan sosyal atılımlara kadar üzerine düşeni ivedilikle gerçekleştirmeli.
Dağa çıkışın yolları kapatılmış ve terör örgütünün istismar silahları tamamen elinden alınmış olur.
Silahlı mücadele ve hatta örgütün varlığı büsbütün anlamını yitirir...
Erhan Başyurt / Bugün
Bu haber 1,629 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle