En Sıcak Konular

Haşimi Operasyonu: Ankara ne yapıyor?

23 Aralık 2011 09:48 tsi
Haşimi Operasyonu: Ankara ne yapıyor? Bu gerçekten karmaşık ve bir o kadar da iyi hesaplanmış bir oyun.

Ankara’da yer gök Fransa’ya gösterilen tepkiyle çınlıyor desek abartmış olmayız. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Fransa’dan gelen ve hayli cılız bir aritmetikle parlamentodan çıkan saçma sapan karara karşı yaptığı konuşma, olabildiğince sakin ve sağduyuya davet eden bir çizgideydi.

Ancak Fransa’yla gelinen noktanın şakaya alınacak tarafı yok. Bu gerginliğin sadece Türkiye-AB ilişkilerini değil, aynı zamanda bu ülkeyle Türkiye arasında Kuzey Afrika hattından Ortadoğu’ya kadar uzanan geniş rekabeti de derinden etkileyeceğini unutmamak gerekiyor. Mesela, Suriye sorunu, Türkiye-Fransa ilişkilerinde özel bir başlık olmaktan çıkıp, özel bir gerginliğe doğru hızla evrilecektir.

***

Dünkü yazıda Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi’ye yönelik operasyonunun doğrudan Ankara’yı hedef aldığını ifade etmiştim. Gün boyu çok sayıda telefon aldım, pek çok farklı tepki ve görüş geldi. Dün itibarıyla devam eden gelişmeler, Irak’ta Tarık Haşimi’yi tutuklamak üzere harekete geçen gücün, daha doğrusu ittifakın hedef tahtasına Türkiye’yi oturttuğunu açıkça ortaya koyuyor.

Peki Ankara ne yapıyor, tüm bu gelişmeler karşısında tümüyle hazırlıksız mı?

Gün boyunca diplomatik kulislere bu gözle bakmaya ve nasıl bir hareketlilik olduğunu anlamaya çalıştım. Ulaştığım kulisleri sizinle paylaşmaya çalışayım.

Her şeyden önce kriz olabildiğince yakından takip ediliyor. Son hafta itibarıyla dış politika gündeminin merkezinde Fransa olsa da, Irak konusundaki temasların da hatırı sayılır bir ağırlık taşıdığını söylemek mümkün.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu kriz trafiğinin anahtar ismi. Öncelikle İranlı meslektaşı Ali Ekber Salihi ile iki kez telefon görüşmesi yaptı. Daha da önemlisi Erbil’de bulunan Tarık Haşimi ile görüştü. Ankara krizin hemen tüm aktörleriyle doğrudan temas halinde ve önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili hayli hızlı bir misafir trafiği gerçekleşecek. Öğrenebildiğim kadarıyla dün itibarıyla Irak’tan önemli bir konuk geldi ve ‘Haşimi krizi’yle ilgili kendisiyle görüşmeler yapılacak.

Türkiye’nin bu alanda yapabileceklerinin elbette bir sınırı var. Ancak Tahran’dan Erbil’e henüz gerçekleşmese de Bağdat’a kadar uzanan geniş bir alanda yürütülen görüşme trafiği, ‘Meselenin Tarık Haşimi’nin şahsıyla ilgili olmadığı, tutuklama kararı uygulanırsa ortaya çıkabilecek gerginliğin önü alınamaz bir süreci başlatacağı’ endişesini aktarıyor taraflara. Nitekim Şii bölgelerinde aynı gün içinde ard arda gelen patlamalar da, birilerinin bu ortamı hayli iyi kullandığı gösteriyor.

Daha önce de vurguladığım gibi, Ankara’nın Irak Şiileriyle olan yakınlığı, sonuç alıcı bir denklem oluşturmuyor. ABD’nin çekilmesinin ardından Şiilik tonunu artıran Nuri El Maliki’nin de kolayca Ankara ile masaya oturacağını düşünmek hayal olur. Nitekim Türkiye’nin krizle ilgili doğrudan İran yönetimini muhatap alan bir yaklaşım sergilemesi de bunun ifadesi.

Krizin belki de en önemli ismi Mesut Barzani. Kürt liderin Sünni Araplar üzerinde ilk kez psikolojik üstünlük elde etmesi bir yana, bununla Türkiye’ye karşı avantaj elde edeceğini de tespit etmekte yarar var.

Türkiye bir yandan Tahran’ın bu hamlesini anlamaya çalışırken, diğer yandan Irak’ta başından itibaren arkasında durduğu Sünni Arap kartını dağılmadan ayakta tutmanın yollarını arıyor. Bu nedenle Bölgesel Kürt yönetimiyle daha yakın bir görüşme trafiğinin başlaması şaşırtıcı olmayacak. Zira Kürtler, Şiilerin Irak’ta bu denli güç kazanmasından sanıldığından çok daha rahatsız.

Ancak işimizin kolay olduğunu söyleyerek kandırmayalım kendimizi. Bu gerçekten karmaşık ve bir o kadar da iyi hesaplanmış bir oyun.

Çok daha sofistike karşılıklar vermek gerekiyor. Ama nasıl, bunu da konuşalım sonraki yazıda.

 

Nasuhi Güngör / Star



Bu haber 1,915 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,152 µs