En Sıcak Konular

'Gece Yarısı Ekspresi'nden utanıyorum'

15 Haziran 2007 23:04 tsi
'Gece Yarısı Ekspresi'nden utanıyorum' Hayatı, ''Gece Yarısı Ekspresi'' filmine konu olan Billy Hayes, kitabından uyarlanarak aynı adla yapılan filmin Türkiye ve Türk insanı hakkında çok kötü bir intibanın oluşmasına neden olduğunu belirterek, ''Bu ne onların hak ettiği bir şeydi, ne de

2. İstanbul Demokrasi ve Küresel Güvenlik Konferansına katılmak üzere İstanbul'a gelen Hayes, Ceylan Otel'de basın toplantısı düzenledi.

Geçen 32 yıla rağmen Türkçe'yi halen bir çocuk gibi kelime kelime konuşabildiğini belirten Hayes, önce İngilizce olarak ''Türk Milletine'' diye başlayan bir metni okudu.

32 yıl önce bir Türk hapishanesinde yaşadıklarını anlatan bir kitap yazdığını ve ''Gece Yarısı Ekspresi'' adlı bu kitaptan uyarlanarak aynı adla bir film yapıldığını anlatan Hayes, ''Filmi kendim yazıp yönetmedim. Fakat bu filmin sebep olduğu zarardan kendi payıma düşen sorumluluğu kabul etmeliyim. 'Bu film, Türkiye ve Türk insanı hakkında çok kötü bir intibanın oluşmasına neden oldu ki bu ne onların hak ettiği bir şeydi, ne de benim gerçek tecrübelerimi yansıtıyordu'' diye konuştu.

Tutuklanmadan önce İstanbul'da epey zaman geçirdiğini, şehri çok sevdiğini ve birçok Türk ile arkadaşlık kurduğunu belirten Hayes, tutuklandıktan sonra da birçok Türk mahkumla arkadaş olduğunu ve Türkçe konuşmayı öğrendiğini söyledi.

Hayes, ''Dünyanın hiçbir yerinde hapishaneler çok iyi yerler değildir. Zaten olmamalı da. Fakat filmde Türklerin gösterilme şekli tamamen yanlıştı. Ve bütün Türklerin filmdekiler gibi olduğuna dair yanlış bir intibanın oluşmasına neden oldu. Açıkçası bu doğru değildir'' şeklinde konuştu.

-''FİLME HİÇ 'İYİ TÜRK' KONULMADI''-

Filme hiç ''iyi Türk'' konulmadığını vurgulayan Hayes, hapishanedeki bazı gardiyanların sert davrandığını, fakat birçoğunun çok zor şartlar altında, çok zor bir iş yaptığını ve mahkumlara insancıl davrandığını belirtti.

Film ile kitabı arasında daha birçok farklılıklar bulunduğuna dikkati çeken Hayes, ''Filmde gösterildiği gibi ben hiç kimseyi öldürmedim. Mahkemede 'domuz Türkler' şeklindeki feci ifadeyi kesinlikle kullanmadım'' dedi.

Bu sözleri yıllardır gazete ve televizyonlar için yapılan söyleşilerde tekrarladığını, fakat cılız sesinin ekranlardaki güçlü görüntüler karşısında boğulduğunu belirten Hayes, hep İstanbul'a gelip, ''Gece Yarısı Ekspresi''nin yaptığı yanlışı düzeltmek istediğini söyledi.

-''BUNUN BİR ALIN YAZISI OLDUĞUNU HİSSETTİM''-

Geçen yıl Şubat ayında Ahmet Ertegün ile buluşup ona duygularını ifade etme şansını yakaladığını ve Ertegün'ün kendisini Türkiye'ye getirmek istediğini anlatan Hayes, şöyle devam etti:

''Bana, bu konferansa katılacağından bahsetmişti. Ne yazık ki katılamadan vefat etti. Bu nedenle İstanbul'a gelip bütün dünyaya gerçek duygularımı ifade etme imkanı doğduğunda, bunun bir alın yazısı olduğunu hissettim. Bu konferans bütün dünyaya barışın getirilmesi için ülkeler arasındaki dayanışma hakkındadır. Türkiye ile aramdaki uçurumu kapatmayı istiyorum. Yakın arkadaşım Ertegün'e verdiğim sözü tutma ve bütün dünyaya gerçek Türkiye ve Türk insanı resmini gösterme arzusundayım.''

-SORULAR-

Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hayes, filmden önce yönetmen Oliver Stone ile görüşüp görüşmediğine ilişkin soru üzerine, kendisiyle otelde bir hafta geçirdiklerini ve Stone'a Türkiye'de başından geçen hikayeleri anlattığını, ondan sonra da filmle bağlantısının koptuğunu söyledi.

Filmden sonra yapımcı Alan Parker ile konuştuğunu belirten Hayes, ''Film tek taraflıydı. Sanıyorum filmin yaratacağı etkiyi baştan göremediler. Filmde hiç iyi Türk görülmüyordu. Filmi görenler Türkiye'nin tamamını böyle düşüneceklerdi. İnsanlar filmdeki Türkiye'yi gördü. Umuyorum ki film halen var olsa da bu açıklamamı duyanların farklı bir fikri olacaktır'' diye konuştu.

İlk gece Türkiye'deki ceza evinde falakaya yatırıldığını belirten Hayes, ''Ama ben suç işlemiştim. Haşhaş kaçırıyordum. Hapishaneye girmeyi hak etmiştim. ABD'de hapishanede olacağıma, Türkiye'de hapishanede olmayı da tercih ederdim'' dedi.

32 yıl önce geldiği Türkiye ve Sultanahmet'in harika olduğunu ve o zaman yediği sütlacın tadını hiç unutmadığını ifade eden Hayes, geçen süre zarfında meydana gelen değişimin de müthiş olduğunu söyledi.

Hayes, ''Bu zamana kadar niye sustunuz?'' sorusuna da bugüne kadar hiç susmadığını, filmin tanıtımında ve sonraları hep düşüncelerini söylediğini, ama kimsenin kendisini dinlemediğini kaydetti.

-''FİLMİ HOLLYWOOD YAPTI''-

Filmin yapımında Ermeni lobisinin etkisi olduğuna ilişkin bir başka soru üzerine de Hayes, ''Yunanlıların da olduğu söyleniyor. Hiçbiri doğru değil. Filmi Hollywood yaptı'' dedi.

32 yıl önce Türkiye'ye ''çok rahat haşhaş bulabileceğini'' düşünerek geldiğini belirten Hayes, Sağmalcılar Cezaevinde 4.5 yıl kaldıktan sonra oradan İmralı'ya gönderildiğini, İmralı'dan da kaçtığını anlattı.

Hayes, halen Kaliforniya'da yaşadığını, yazarlık yaptığını, İstanbul'a da konferans ve kendisini anlatmak için geldiğini söyledi.

''Filmde anlatılanların kendi hikayeniz olmadığını söylüyorsunuz. Yönetmen, filmin kitaptan alıntı olduğunu söylüyor. Hanginiz doğru söylüyorsunuz?'' sorusu üzerine de Hayes, doğru olanın kitaptaki hikaye olduğunu söyledi.

Hayes, ''Oliver Stone'u suçluyor musunuz?'' şeklindeki soru üzerine de ''Hayır, Oliver Stone bunun bir parçasıydı. Alan Parker filmi yaptı. İyi bir hikaye diye düşündüler'' şeklinde konuştu.

-''FİLMİN YARATTIĞI İMAJI DEĞİŞTİRMEK İÇİN...''-

Cezaevindeyken anne ve babasının çok acı çekmesinin işin en zor tarafı olduğunu belirten Hayes, ''Daha sonra da Türkiye çekti'' dedi.

''Filmin yarattığı imajı değiştirmek için bir şansım olur diye buradayım'' diyen Hayes, 7 günlük özel bir vizeyle Türkiye'ye geldiğini ve buradan İzmir'e geçeceğini söyledi.

Hayes, ''Geçmişe dönseniz filmin yapılmasını engeller miydiniz?'' sorusuna karşılık da ''Anlaşmayı kontrol eder, en azından senaryoyu değiştirmeyi denerdim'' dedi.

32 yıl sonra Türkiye'ye gelirken hiç korkmadığını belirten Hayes, ülkesine döndükten sonra hayatının ve filmle ilgili düşüncelerinin yer aldığı ''Midnight Return'' adlı bir kitap yazdığını anlattı.
 



Bu haber 483 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,849 µs