‘Dertler az geldi’ diyorsanız, tazelerinden verelim!

15 Haziran 2007 16:11 tsi
Terör ve Kuzey Irak’a yönelik planların içinde ‘güvenlik bandı’ yok! Hatta bölgedeki güvenlik kuvvetlerinin takviyesi de mümkün gözükmüyor. Başbakanlıktaki zirvede bu yönde alınmış bir karar da yok. İlla dert arıyorsanız, biz size başka

Terörün zirve yaptığı 90’lı yıllardaki uygulamalara benzer 10-15 kilometre genişliğinde güvenlik bandı oluşturmak için TBMM’nin onay vemesi şart. Onun için bu konuyu, detaylarına zaman/emek harcamadan şimdilik rafa kaldırabiliriz.

Sınır öte yanında çeşitli ve makul nedenlerle bulunan Türk askerlerinin takviyesi de mümkün değil. İşte bunun sebebi de, bu birliklerimizin “detayları” belirlenmiş anlaşmalarla burada bulunması.

O anlaşmalar bu birliklerin yetki ve miktarını da belirliyor. Bunu zorlamak o anlaşmaların Türkiye lehine olan pozisyonlarını da tehlikeye atabilir. Yani şyine şimdilik bunu da ertelememiz şart.

Bir de aklı evvellerin fikirleri var. Yani güvenlik bandını Türkiye sınırları içine kurmak gibi. Bunda hukuki sorun yok. Yani ülkenizin istediğiniz sınır içi bölümüne istediğiniz uzunlukta güvenlik hattı çekebilirsiniz.

Bunda sorun olan “kafadan atma” olması. Türkiye-Irak sınırının 300 kilometreyi aşan bölümünü görmemiş “zeki” birinin fikri olduğu belli ve konuşmaya bile değmez.

Bu yüzden tüm bu fikirlerde israr edenlere şunu söylemek gerekiyor; “Kuzey Irak’a illa girmenin tek şartı-bugün için-gemileri yakmaktır. Bu da bir fikir olabilir. Ama zirveden çıkan bu değil. Bu kesin.

Ancak başka sorunlar da var!

Mesela Amerika’nın Irak’taki dini ve bazı etnik gruplara çok büyük miktarda mühimmat ve silah vereceği-neredeyse kesinleşmiş-bilgisi bulunuyor. İddiara göre bu “cephanelik”, milyonlarca mermiden başlıyor binlerce C-4’e kadar uzanıyor.

Bu zaten bir dert ama, bu silahlara sahip olacaklar içinde Kürtlere husumeti olanlar da ağrılıklı. Yani iş Kuzey Irak’a sıçrayabilir. Başta “fena fikir değilmiş” gibi duruyor ama bu halde; a)silan ve mühimmatların bizim istemediğimiz grupların eline geçme, b) hatta çıkacak bir kaostan kurtulmak isteyecek insanların yeniden sınırımıza dayanma ihtimali bulunuyor.

“Yeterince derdimiz yok” diyorsanız, buyrun efendim, “tazelerinden” verelim. 

Bu haber 398 defa okundu.