280 bin huzursuz genç

15 Haziran 2007 12:58 tsi
280 bin 500 genç... Sınavı kazanmış ama kayıt yaptırmamış, okula başlamış ama devam etmemiş, devam ediyor ama içine sinmiyor hatta bir kısmı da okulu bile bitirmiş ama "olmadı bu iş" demiş.... Neden?

2007 ÖSYS’ye başvuran toplam aday sayısı tam 1 milyon 775 bin 100. Bu rakamı duyunca zihnimizde lise son sınıfa gelmiş 1 milyon 800 bine yakın gencimizin üniversite sınavına gireceği şeklinde bir bilgi oluşuyor.  Ancak durum hiç de öyle değil...1 milyon 800 bin gencimizden sadece yarısı lise son sınıf düzeyindeki adaylardan oluşuyor.
*
Geriye kalan 800 bine yakın adayın dağılımı ise şöyle:
Önceki yıllarda liseden mezun olmuş ama şu ana kadar herhangi bir bölüme yerleşemediği için bu sene tekrar sınava girecek kişi sayısı 693.400.
Önceki yıl bir yükseköğretim programına yerleştirildiği halde kayıt olmadığı için bu sene tekrar sınava girecek kişi sayısı 36.400.
Halen bir yükseköğretim programında okuyan ama bölümünü beğenmemesinden dolayı veya değişik gerekçeler ile sınava girecek kişi sayısı 154.100.
Bir yükseköğretim programında okurken kaydı silindiği için yeniden sınava girecek kişi sayısı 50.400.
Bir yükseköğretim programını bitirip yeniden sınava girecek yani ikinci üniversite diploması peşinde olan kişi sayısı 39.600.
*
Bu seneki ÖSS’ye girecek 1 milyon 775 bin adayın yukarıda verdiğim dağılımından yola çıkarak çok sayıda sonuç çıkarabiliriz. Ancak bu yazımda sadece bir detay üzerinde durmak istiyorum.
36.400 + 154.100 + 50.400 + 39.600 = 280.500
280 bin 500 sayısı önemli bir soruna işaret ediyor. Sosyal konularla ilgili veriler keskin tanımlarla ifade edilememeli düşüncesiyle sayıyı yuvarlayarak diyelim ki, 250 binden fazla kişi "memnuniyetsiz gençler" anlamına geliyor.
Yani sınavı kazanmış ama kayıt yaptırmamış, okula başlamış ama devam etmemiş, devam ediyor ama içine sinmiyor hatta bir kısmı da okulu bile bitirmiş ama "olmadı bu iş" demiş.
280 bin kişi ciddi bir insan kitlesi demektir ve bu sayı bu sene sınava gireceklerin yüzde 16’sına tekabül ediyor.
*
İnsan neden yanlış üniversite seçer, isteyerek seçtiği bölüme neden kayıt bile olmaz, bin bir emek ve para harcayarak kayıt olduğu okula niçin devam etmez?
YÖK, MEB ve eğitimle ilgili herkesin üzerinde düşünmesi gereken sorulardır bunlar. Yetkililer bu soruların ve rakamların üzerinde düşünmeli, araştırmalı, konuşmalı ve tabii çözüm üretmeli.
*
Okullardaki ve dershanelerdeki rehberlik ve danışmanlık servisleri ne işe yarar tarzında bir soru sormayacağım şimdilik.
Ama konuya dair genel bir çözüme ulaşıncaya kadar ailelere, okul ve dershanelere özellikle de rehberlik servislerine, rehber hocalara, öğrenci danışmanlarına ciddi görevler düşüyor. Hiç değilse memnuniyetsiz gençlerin bir kısmının doğru tercih yapmaları onların elinde sayılır.

milli gazete

Bu haber 240 defa okundu.