'Rizeli'nin kafası karışık'

15 Haziran 2007 10:29 tsi
Gazeteci Yavuz Donat, seçim gezilerine devam ediyor.Yavuz Donat bu kez de Rizelilere sordu: 'Ey Rizeli... Seçim?' İşte Rizelilerin yanıtları...

Yavuz Donat'ın yazısı:

Çayeli'nden öteye...

Rize 3 milletvekili çıkarıyor. 2002 seçimlerini AKP "30" aldı. Ancak 2007'de bu 3 milletvekilinden "hiçbirini listeye koymadı."
AKP'nin "yeni" Rize listesi: Eski MÜSİAD başkanı Ali Bayramoğlu, Dr. Lütfi Çırakoğlu ve eski il başkanı Hasan Karal.
CHP'de liste başı "nöbetçi aday" Mehmet Aslankaya.
"Belediye başkanlığına" adaydı, kaybetti.
"Milletvekili adayıydı" kazanamadı.
Bu defa "çok iddialı, hırslı."
MHP'nin liste başı "harita mühendisi İbrahim Kartal."
DP'ye gelince:
"Eski DYP il başkanı Köksal Toptan."
Ey Rize DP adayı Köksal Toptan... Zonguldak milletvekili Köksal Toptan neyiniz olur?
- Aynı evin artımıyız... Aynı ocaktanız... Dedelerimiz kardeş... Öz abim gibidir...
- Rize'de DP nasıl?
- Abi, maya tuttu... Sonuç 1-1-1 olur.
- Kimler 1-1-1.
- 1 AKP, 1 DP ve Mesut Yılmaz.

- Rize Belediye Başkanı sayın Halil Bakırcı... Seçimde ne olur?
- AKP bu seçimde de 30 alır demek zor.
- Tahmininiz?
- Yüzde 55 biz 3-0 yapabiliriz... Yüzde 45 ihtimal ise 2-1.
"Öteki 1" Mesut Yılmaz.

Halil Bakırcı:
- Biz Rizeliler güçlüyü severiz... Ama mağdurun da yanında olur, düşeni kaldırırız.
Tayyip bey "hem güçlü ve hem de Çankaya mağduru, asker bildirisinin mağduru."
Mesut Yılmaz da "Erkan Mumcu tarafından Apo ile kıyaslanmaktan dolayı" mağdur.
Sonuç:
"Rizeli'nin kafası karışık."

- Ey sokaktaki teyze... Seçimde ne yapacaksın?
- Oğlum kaldık iki arada, bir derede... Mesut Yılmaz da bizim uşağımız... Ona oy verirsem başbakan olacak mı?.. Olmayacaksa oyum yanmasın, yine Tayyip'e vereyim.

"Bizim Halil" ve Mesut Yılmaz'ın "taklitleri"

Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı "tipik Karadenizli."
Zeki, çalışkan, esprili ve "başarılı."
Halk ona "bizim Halil" diyor.
"Bizim Halil" lakabının "patent hakkı" ise Başbakan'a ait.

28 Mart 2004 "yerel seçim gecesi" Tayyip bey Kanal 7' deymiş.
"Canlı yayına girmeye" hazırlanıyormuş.
Bu sırada "annesini" aramış.
Ancak "kameralar" açıkmış, Tayyip beyin "annesiyle yaptığı özel konuşma" kayda geçmiş.
TV'lerde yayınlanmış.

Başbakan, annesine demiş ki:
- Anne Trabzon'u kaybettik, içim yanıyor... Ama Rize'de bizim Halil belediye başkanı oldu.
Tayyip beyin annesi, Halil Bakırcı'yı "oğlu gibi severmiş."

Mesut Yılmaz "Rize'den bağımsız aday olunca..."
"Bizim Halil" hemen nüfus müdürlüğüne sormuş:
- Rize nüfusuna kayıtlı başka Mesut Yılmaz var mı?
Görülmüş ki "Rize'de tam 30 Mesut Yılmaz var."

"Bizim Halil" Ankara'yı aramış:
- Bunlardan 3'ünü, 4'ünü ikna edip, bağımsız aday yapalım... Aday listesinde "4-5 Mesut Yılmaz" olsun... Seçmenin kafası karışsın... "Hakiki Mesut Yılmaz'ın" oyları dağılsın.

"Konu" AKP genel merkezinde konuşulmuş.
"Başbakan'a sorulmuş."
Genel merkezden "Rize'deki bizim Halil'e" gelen yanıt:
- Bunu yapmayalım... Etik olmaz... Siyasetin imajına uygun düşmez... Bize yakışmaz.
Ve bizim Halil'in projesi suya düşmüş.

'İtirazın var midur?'

Rize'de şarkılar, türküler, fıkralar çay üzerine. Siyaset deseniz öyle. "Yerel TV" nin adı bile "Çay-TV."
Çay-TV' nin mikrofonu uzatıldı, kamera çekime başladı:
- Yavuz bey Rize'yi nasıl buldunuz?

Rizeli'nin biri dedi ki:
- Yakın siyasi tarihe damgamızı vurduk... Aslan gibi 2 başbakan çıkardık.
Biz de dedik ki:
- Sanat dünyasına da damganızı vurdunuz... Tarkan, Davut Güloğlu, İsmail Türüt... Hemşehrileriniz.
Rizeliler sevindiler:
- Sezen Aksu da hemşehrimiz... Hülya Polat da.
Biz "Asena da hemşehriniz" diye araya girince...
Rizeliler "üçe bölündü."
Bir kısmı "orasını karıştırma" dedi.
Bir kısmı "kızdı."
Bir kısmı da "güldü."

Rizeli "iddialı", Rizeli "yüksek perdeden" konuşuyor:
- En büyük müteahhitler ya Rizeli'dir, ya Diyarbakırlı.
- Rize'deki her ailenin Rize dışıyla ilişkisi vardır... Özellikle İstanbul'da.
- Türkiye'de Rizeliler'in dediği olur.
Rizeli'nin biri sordu:
- Yavuz bey bu dediklerimize bir itirazun var midur?
Haydi "itiraz edin edebilirseniz."

"İnadına!.."

Rizeli gururlu, Rizeli mutlu:
- Bizden başka 2 başbakan çıkaran kent var mı?
Ve Rizeli inatçı mı inatçı.
Birinci Rizeli:
- Asker ne diye bildiri yayunladu?.. İnadina Tayyip'e oy vereceğum.
İkinci Rizeli:
- Erkan Mumcu ayip ettu, Mesut beyi Apo'ya benzettu... İnadina Mesut'a oy vereceğum.

Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı'nın yorumu:
- Mumcu'nun yakışıksız sözü, Mesut beye oy getirir... Apo benzetmesi, seçimde Mesut beyin lehine işler.

Şehrin merkezinde koca bir binaya, boydan boya Mesut Yılmaz'ın posteri asılmış.
Burası Mesut beyin "1 numaralı seçim irtibat bürosu."
Rize'nin "her yeri" ise Başbakan'ın resimleriyle süslü.

Şehir "temiz, düzenli."
"Sokak satıcısı" hiç yok.
Belediye Başkanı Halil Bakırcı "sokak satıcılığını yasaklayınca..."
İşportacılar, başkanı tehdit etmişler.
Halil Bakırcı hemen ceketi çıkarıp, kolları sıvamış:
- Teker teker gelin lan...
İşportacılar, Başkan'ı protesto için yürüyüş yapmışlar ama...
Rize'de değil, Trabzon'da yapmışlar.
Zira Rize'de "Halil Bakırcı'yı protesto etmek her babayiğidin harcı değil."

Çarşı pazar dolaştık.
Her kafadan bir ses:
- Mesut Yılmaz DP adayı olsaydı, DP 2'yi zorlardı.
- Abdüllatif Şener neden aday olmadı?
- Güneydoğu'da ölenlerin çoğu Karadenizli.
- Oy vermeyip de Tayyip beye karşı mahcup mu olacağız?

 İş, ekmek... Asıl gerçek

- Rize Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Ömer Ofluoğlu... Rize'de 3 milletvekilliği nasıl dağılır?
- Zor soru... AKP 3-0 alabilir... 2 AKP artı Mesut Yılmaz olabilir... 1-1-1 olabilir... Seçim bu, her şey olabilir.
- Ya ekonomi?
- 2007 maalesef kaybolacak.
- Neden?
- Belirsizlik var... Seçimden sonra da belirsizlik sürecek gibi.
- Temel sorun nedir?
- İşte bu önemli... İş, ekmek... Hayat standardının yükselmesi... Bir de başımızın belası terör... Türkiye'nin ateşi yüksek... Bu yüksek ateşin düşmesi lazım.

Rizeliler dediler ki:
- En doğrusunu Ömer Ofluoğlu söyledi... İş ve ekmek... Bir de baş belası terör.

Varsa çay, yoksa çay...

Rize'de ya kimsenin çayını içmeyeceksiniz.
Ya da birinin çayını içiyorsanız, diğerine "içmem" demeyeceksiniz... Kırılır.
"Kaç bardak çay içtik" acaba?.. 40 mı, 50 mi?

- Ey Rizeli... Seçim?
- Bu dediğimizi aynen yaz... 2002'de Tayyip bey Rize meydanında dedi ki: Allah'ın verdiği çaya kimse kota koyamaz... Ama çaya kota kondu.

Rize ekonomisi "çaya endeksli."
O nedenle "esnaf da dertli."
Rize çarşısında "bir söyle, bin ah işit."

- Ey Rizeli... Sen ne diyorsun?
- Başbakan olsun diye Mesut'a oy verdik, oldu... Başbakan olsun diye Tayyip'e oy verdik, oldu... Şimdi yine Tayyip'e vermezsek ayıp olmaz mı?

- Ey Rizeli... Ya sen ne diyorsun?
- Benim adım Oktay Kamburoğlu... Rize'de kime sorsanız bilir.
- Kamburoğlu, seçim?
- Tayyip bey 2 Kasım 2002'de Rize'ye geldi ve meydanda dedi ki: Ey çay üreticisi, senin başın öne eğilmeyecek... Şimdi sor bakalım, çay üreticisi ne yapıyor?

- Ey Rizeli... Ya senin düşüncen?
- Abi, çay davası tamam da... Tayyip bey seçimden bu yana Rize'ye 16 defa geldi... Otele gitmedi, Güneysu'da kendi evinde kaldı... Başbakan'dır, oy vermek lazımdır.

Rizeli'nin biri dedi ki:
- Sahil yolunu Mesut Yılmaz yaptı.
Öteki:
- Sağlık ve eğitim yatırımlarını Tayyip bey yaptı... Rize Üniversitesi kanununu çıkardı.
Beriki Rizeli:
- Siz bu seçimin yapılacağına gerçekten inanıyor musunuz?.. Türkiye bölünmeye gidiyor... Güneydoğu'da çocuklarımız şehit oluyor... İçimiz yanıyor.

 sabah

Bu haber 388 defa okundu.