En Sıcak Konular

Tünelin ucundaki ışık mı?

8 Aralık 2011 19:04 tsi
Tünelin ucundaki ışık mı? "AK Parti milletvekilleri tünelin ucundaki ışığın ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyorlar."

Bu olay ciddi bir kırılmaya neden olabilir.

Milletvekilleri arasında siyasi beklentiler nedeniyle bu kırılma çok net olarak görülmese dahi tabandaki gönül ayrılığının başlangıç noktası olabilir.

Çünkü AK Parti hem millete hem kendi tabanına karşı şeffaf oldu.

Zaten millet neredeyse AK Parti de orada durduğu için referandumda yüzde 58,seçimlerde yüzde 50 almayı başardı.

Şike olayı iyi yönetilemezse, hasar vermeden atlatmak için Başbakan Erdoğan'ın güçlü liderliği devreye girmezse, böyle bir tehlike arz ediyor.

Ama bu AK Parti grubu, "Şikeciler ve şike karşıtları olarak ikiye bölündü" gibi ileri yorumlara kaynaklık etmemeli.

Şike üzerinden AK Parti'nin ikiye bölündüğü gibi yorumlar gerçeği yansıtmıyor.

Bir endişe olduğu doğru.

Başbakan Erdoğan'ı ve Cumhurbaşkanı Gül'ü geleceğin güvencesi olarak görmekten kaynaklanan bir durum bu.

Başbakan yasanın çıkmasını istiyor, cumhurbaşkanı karşı gibi bir görüntünün oluşmasından rahatsızlar. Kaygıları bundan kaynaklanıyor.

Ama bu yönetilemez ve kontrol edilemez bir boyutta değil.

İki görüş vardı.

Kimse açık ve net olarak bu yasanın gerekli olduğunu savunamıyordu.

Ama iki noktayı ön plana çıkarıyorlardı.

1-Şike cezasının alt sınırının 1 yıl olması, para cezasına çevrilmesine engeldir.

2-Şikeden 1 gün bile ceza alsalar Anayasa'nın 76.Maddesine göre milletvekili seçilemezler.

76. maddede milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleniyor ve "zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas"tan ceza alanların affa dahi uğrasalar milletvekili seçilmelerinin mümkün olmadığı belirtiliyor.

Ama şike suçu bunların arasında sayılmıyor. Burada bir sorun var.

Halk siyaseti simgeler üzerinden okuyup, değerlendiriyor. Olgu ne olursa olsun halkın algısı önemli.

Şike konusunda Cumhurbaşkanı ile ters düşme pahasına öylesine bir tavır sergilendi ki, kamuoyunda, "Yangından mal mı kaçırılıyor, bu telaş niye?" şeklinde bir tereddüt oluştu.

Ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda dahi bir araya gelemeyen partilerin AK Parti ile CHP'nin MHP ile BDP'nin işbirliği yapması ise, kuşkuları daha da artırdı.

Rahşan affına rağmen ülkücülerin cezaevinden çıkamamasını sorun etmeyen 12 Eylül'den bu yana cezaevlerinde çürümeye terk edilen milliyetçiler için bir gün olsun ağzını açmayan Devlet Bahçeli'nin, söz konusu şike olunca Cumhurbaşkanına dahi meydan okuması şaşkınlığı büsbütün artırdı?

Ne bu şiddet bu öfke denildi?

Ayrıca geçmişte türban konusunda MHP ile yapılan işbirliğinin AK Parti hakkında kapatma davasına neden olduğu hatırlanılarak, "MHP bize yeni bir oyun mu oynuyor?" şeklinde değerlendirmeler yapılıyor.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Futbol Federasyonu Başkanvekili Göksel Gümüşdağ söz konusu olunca 6 ay içinde yasa değişikliği yapılmasının, Cumhurbaşkanı'nın vetosuna, Başbakan yardımcısı Bülent Arınç'ın,"Bir daha getirmeye kimse cesaret edemez" şeklindeki çıkışına rağmen yasanın apar topar gündeme alınması, rahatsızlığı büsbütün artıran bir unsur oldu.

"Aynı yasayı 6 ay içinde 2 kez çıkartan irade kimin, bu güç nedir?" şeklinde sorular soruluyor.

Fenerbahçe'den başlayan şike operasyonundan Fenerbahçe Orduevi'ndeki Ergenekon yapılanmasına uzanılması bekleniyordu. Ancak tam tersi gelişmeler yaşandı. Şimdi Fenerbahçe'den açılan bu kanaldan Ergenekoncular kurtarılacak mı kaygısı oluştu.

İşin özü, AK Parti milletvekilleri tünelin ucundaki ışığın ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyorlar.

Gerçekten tünelin ucundaki ışık mı, yoksa üzerimize gelen kamyonun farları mı?

AK Parti grubundaki havayı, "Penaltı anındaki kalecinin endişesi" olarak tarif edebiliriz.

Abdülkadir Selvi / Yeni Şafak  (İlgili kısım)



Bu haber 1,409 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,921 µs