Beyaz Saray'dan uyarı

23 Kasım 2011 19:30 tsi
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Rhodes, ''Türkiye’nin, İran yönetimiyle iş yapmanın taşıdığı risklerin farkında olmasını istiyoruz'' dedi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes, ABD’nin İran’a baskıları noktasında,
Türkiye’nin ABD’nin yaptığı her şeyi yapacağı yönünde bir beklentilerinin olamayacağını belirterek, "Türkiye’nin, İran yönetimiyle iş yapmanın taşıdığı risklerin farkında olmasını ve İran ile yapılan işin, İran hükümetince suistimal edilebileceği noktasında uyanık olmasını istiyoruz" dedi.

Rhodes, Washington’daki Yabancı Basın Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında bir soru üzerine, Arap Birliği, İran ve Suriye gibi konularda Türk hükümetiyle çok yakın temas halinde olduklarını söyledi.

ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın aralarında çok yakın bir dostluk ve ortaklık geliştirdiğini ve bu durumun onlara, tüm bu konularda çok sıkça ve samimi diyalog kurmalarına imkan tanıdığını ifade eden Rhodes, "Türkiye’yi bölgedeki demokratik arzulara destekte çok önemli rol oynayan bir ülke ve aynı zamanda bölgedeki bir güvenlik müttefikimiz olarak görüyoruz" dedi.

Rhodes, ABD Başkanı Barack Obama’nın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın iktidarı bırakması çağrısı yapma kararını vermesi ve Suriye’deki rejim üzerinde çok güçlü yaptırımlar getirmeleri öncesinde Başbakan Erdoğan ile istişare kurduklarını belirterek, "Türkiye’nin bir komşu ülke olarak taşıdığı rol ve Suriye ile ilişkisi göz önüne alındığında, atacağımız adımlar hakkında çok şeffaf olmamızın önemli olduğunu düşündük" diye konuştu.

"TÜRKİYE, SURİYE KONUSUNDA ÇOK YAPICI ROL OYNUYOR"

Türkiye’nin Esad rejimine baskı uygulamada çok güçlü bir rol oynamasının çok önemli olduğuna inandıklarını kaydeden Rhodes, "Bölgede ve dünyada Beşşar Esad’a karşıt görüşün arttığını, Esad için zamanın tükenmekte olduğunu ve iktidarını sürdürmesinin bir yolunun kalmadığını görüyoruz. Arap Birliği, Suriye ile ilişkilerini düşürerek gerçek bir liderlik gösterdi ve Arap Birliği’nin bu doğrultudaki adımlarını devam ettirmesi önem taşıyor" dedi.

Rhodes, buna benzer biçimde Türkiye’nin de son günlerde, Suriye’de değişime duyulan ihtiyaç konusunda çok kuvvetli açıklamalar yaptığına ve yaptırımlar doğrultusunda harekete geçmede isteklilik ortaya koyduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bunun da çok kritik önem taşıyacağı düşüncesindeyiz, çünkü ABD ve Avrupalı müttefiklerimiz Esad rejimini en ağır biçimde cezalandırdı ve bu bir etki yarattı. Suriye’deki rejimin gelir kaynaklarını kesti. Bankacılık sektörlerini izole etti ve bunun Şam’da çok derinden hissedildiğine inanıyoruz. Türkiye ve Arap Birliği gibi bölgesel ortakların kendi baskılarını artırıyor olmaları, Suriye’de hayata geçirilmesi gereken demokratik dönüşümü hızlandırabilir. Dolayısıyla genel anlamda, Türkiye’nin çok yapıcı rol oynadığını düşünüyoruz."

"İRAN SUİSTİMAL EDEBİLİR"

Rhodes, İran konusunda da Türkiye’nin, BM Güvenlik Konseyi’nin 1929 sayılı yaptırım kararının oylamasında "hayır" oyu kullanarak kendilerinden ayrıldığını, ancak yine de o tarihten bu yana yürürlükte olan çok taraflı yaptırımlar çerçevesine sekte vurmayıp, tam tersine uyduğunu söyledi.

Şimdi bazı ülkelerin, 1929 sayılı kararın tesis ettiği çerçevenin ötesine geçen ilave adımlar attıklarını gördüklerini ifade eden Rhodes, şunları kaydetti:

"ABD, Avrupalı müttefiklerin bazıları, Asyalı müttefikler, İran hükümetine uyguladığımız yaptırımları çarpıcı biçimde artırdılar. Biz de dün, İran’ın petrol ürünleri endüstrisi, bankacılık sektörü ve petro-kimya
endüstrisini hedef alan yeni bir dizi yaptırımlar açıkladık.

Her bir ülkenin bizim attığımız adımların aynısını atmasını beklemiyoruz. Tabii ki İran yönetimine karşı mümkün olan en geniş kapsamlı cephenin kurulmasını arzu ederiz, dolayısıyla bu yönde adım atmak isteyen, ilave cezalandırıcı tedbirlere başvurmada bize katılan ülkeleri memnuniyetle karşılarız. Ancak Türkiye’nin bizim yaptığımız her şeyi yapacağı yönünde bir beklentimiz olamaz. Türkiye’nin, İran’ın nükleer silahların yayılması faaliyetleri, terörizme desteği, İran Devrim Muhafızları’nın İran ekonomisinde artan rolü göz önüne alındığında, İran yönetimiyle iş yapmanın taşıdığı risklerin farkında olmasını istiyoruz. Türkiye’nin, İran ile yapılan işin, İran hükümetinin bu tür faaliyetleriyle suistimal edilebileceği noktasında uyanık olması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye ve diğer birçok ülkeyle bu türde bir diyalog yürüteceğiz."

aa



Bu haber 636 defa okundu.