En Sıcak Konular

Gitmeseydi asılacaktı

17 Kasım 2011 22:51 tsi
Gitmeseydi asılacaktı Son Osmanlı Padişahı Vahdettin Han'ın, Şam'daki mezarının Türkiye'ye getirilmesi gerektiğini ifade eden Tarihçi Mustafa Armağan, 'Vahdettin Han'ın vatan haini olduğu iddiaları tamamen yalan. Gitmeseydi asılacaktı' dedi

Osmanlı Devleti'nin 36. ve son padişahı, 115. İslam halifesi Sultan Vahdettin'in Türkiye'den çıkmak zorunda kaldığı 1922'den günümüze kadar 89 yıldır sürgünde olduğunu söyleyen tarihçi Mustafa Armağan, sultanın hâlâ getirilmesi yasak olan kabrinin en kısa zamanda ülkeye getirilmesi gerektiğini söyledi.

1 Kasım 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çıkardığı iki maddelik bir kanunla saltanatı kaldırılan Vahdettin'in, oğluyla birlikte ilk sürgününü Malta'ya giderek yaşadığını söyleyen Armağan, "Gitmeseydi asacaklardı. 1922'de Türkiye'den ayrılarak Malta'ya gitti. 1926'da ise San Remo'da 65 yaşındayken yaşamını yitirdi. Ülkeden çıkışının 89. yılında hâlâ sürgünde, hâlâ yasaklıdır" diyor.

Vahdettin'in vatan haini olmadığını da söyleyen Armağan, "Bu tamamen yalan. O dönem şartlarında Alman ekolünü izleyen Enver Paşa'nın savaşı kaybetmesi, Fransızların da Cezayir ve Tunus'ta yaptıklarından dolayı sadece Sultan Vahdettin değil, Mustafa Kemal Paşa'nın da arası İngilizlerle iyiydi. İngilizlerle iyi geçinerek sulh yoluyla bağımsızlığa kavuşmaktı" dedi.

89 YILLIK SÜRGÜN ARTIK BİTSİN

Armağan, bugün dünyada sürgünü bu kadar uzun sürmüş bir hanedanın olmadığını ve 89 yıl önce olmuş ve yaşanmış bir olayın Vahdettin'in ülkeyi terk etmesinin ve mezarının hâlâ yurtdışından getirilmesine müsaade edilmemesinin büyük sürgünün devam ettiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

ATATÜRK VAHDETTİN'İN YAVERİYDİ

Vahdettin ile Mustafa Kemal Paşa'nın diyaloglarının sultanın veliaht olduğu döneme kadar gittiğini belirten Armağan, "Mustafa Kemal Paşa Vahdettin'in yaveri olarak, Almanya'ya 5 haftalık bir seyahat yaparlar. Ve burada Vahdettin, Mustafa Kemal'in İttihatçı olmadığını tespit eder ve onunla çalışma düşüncesi orada belirir. Daha sonra da sultan olduktan sonra da Mustafa Kemal ile yaklaşık 6 kere görüşürler. Hatta en son görüşmede Samsun'a gönderilmeden bir gün önce yani 18 Mayıs 1919'da görüşme olur. Dolayısıyla Atatürk ile Vahdettin arasında Almanya'da başlayan diyalog daha sonra da sürer. Sivas ve Erzurum Kongreleri sürecinde de Mustafa Kemal Paşa'nın Vahdettin'e olan bağlılığını ifade eden telgraf ve gazetelerde yayınlanan konuşma metinleri mevcuttur" diyor.

Vahdettin Sevr'i imzalamadı

Vahdettin, İngiliz zorlamalarına rağmen, Sevr Antlaşması'nı imzalamadı. Ve imzalamadığı için de Sevr hükümsüzdür. Nutuk'ta da zaten birçok yerde 'Sevr projesi' olarak geçer.

Mezarının getirilmesi yasaklandı

16 Mayıs 1926'da vefat eden Vahdettin Han'ın cenazesi, Beyrut'a, oradan Şam'a nakledildi. Suriye'nin başkenti Şam'daki Süleymaniye Külliyesi'nin bahçesinde bulunan son Osmanlı padişahı Vahdettin Han'ın mezarı son olarak 2008'de restore edildi. Ülkeye getirilmesi yasaklanan Sultan Vahdettin'in mezarı, tarihçi Mustafa Armağan'a göre, Türkiye yakın ve uzak tarihinin "en fazla sürgünde kalmış yönetici" rekorunu da elinde bulunduruyor.

Vatan haini değildi

Vahdettin, Mustafa Kemal Paşa ile Milli Mücadele öncesinde 6 kez görüştü. En son Samsun'a gönderilmeden bir gün önce 18 Mayıs 1919'da görüştüler. Vahdettin'in neden İngilizlerle arasının iyi olduğunu soruyorlar. O dönem şartlarında Alman ekolünü izleyen Enver Paşa'nın savaşı kaybetmesi, Fransızların da Cezayir ve Tunus'ta yaptıklarından dolayı güven kaybetmesi nedeniyle hem Sultan Vahdettin, hem Mustafa Kemal Paşa İngilizlerle iyi geçinmek ve zaman kazanarak sulh yolu ile bağımsızlığa kavuşmak istiyorlardı. Bu politika ile ilgili olarak hem Vahdettin'e hem de Mustafa Kemal Paşa'ya ait çeşitli zamanlarda yapılmış açıklamalar mevcuttur.

Şamil Kucur/ Yeni Şafak



Bu haber 1,447 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,668 µs