En Sıcak Konular
'Vicdani Ret'çiler, 'Vicdani Kabul'cülere karşı
17 Kasım 2011 13:45 tsi
Vicdani retçiler'in sivilde istihdamı toplumsal vicdanı rahatlatmayabilir. Bu yolla ülke savunmasına katılmayanlar, ortak paydadan haklarına düşenlerden de eşit derecede feragat edebilmeliler. iyibilgi Ankara
“Vicdani ret” kavramının tanımı şu: Kişinin politik görüşleri, ahlakî değerleri veya dinî inançları doğrultusunda askerliği reddetmesi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu vicdani reddi temel insanî hak olarak kabul ediyor. Zaten Türkiye’nin gündemine gelmesi de bu vesileyle, yani AB şartı.
Tanımından anlaşılacağı üzere kişiye askere gitmemek konusunda “hayli geniş bir hareket alanı” bırakıyor! Tabii Türkiye’de böyle olacak demek değil bu. Ama temeli bu!
Öte taraftan, Türkiye gibi gayet özel konumda olan ve sadece terörle mücadelede değil, “çevre şartlar”a bakıldığında, ordusunu hiç savaşmasa dahi hayli iş düşen bir coğrafya burası.
Bu kadar da değil; bedelli askerlik gibi askerlik görevini çok kısa yapma olanaklarının dahi tepki çektiği, eşitlik ilkesine aykırı olduğu söylenen, yine terörle mücadelenin yüksek hassasiyetlerine dikkat isteyen uygulamalar eleştirilerirken.. “Vicdani ret”?..
Nasıl olacağı şimdiden tartışılıyor. Nasıl uygulanacağına ilişkin çözümlerden biri, vicdani retçilerin başka kurumlarda çalıştırılması. 15 ay askerlik yapacak biri vicdani retçi olunca örneğin 20 ay sivil kadrolarda hizmet vermesi türünden uygulamalar var dünyada.
Problem şu ki, askerliği yapma/yapmama meselesi, sadece retçiler tarafından değil kabulcüler tarafından da vicdani bulunmuyor! Bu da tartışmayı hayli geriyor.
Vicdani ret yoluyla ülke savunmasına katılmayanlar, ortak paydadan haklarına düşenlerden de eşit derecede feragat edebilmeliler.
“Ne gibi” sorusuna üretilen alternatifler, “hayatları boyunca devletten güvenlik hizmeti almaları kısıtlanmalı”, “polis hizmetini kullanamamalı, silah taşıyamamalı” türünden kimine göre makul ama kimine göre de hayli ileri fedakarlıklar zikredilebiliyor.
Ancak “makul” aranıyorsa, sadece sivil hizmetin toplumsal vicdanı rahatlatmayacağı söylenebilir. Çünkü askerlik vazifesini yapanlar gibi risk taşımayacaklar! Belki bu uygulamalaya, “başkasına yönelik bir suç işlediklerinde emsallerinden daha fazla ceza” alabilmelerinin yolu açılmalı.
Çünkü onlar “şiddette” ve “emsallerine” karşı olduklarını alenen, bu vesiyle kimseye zarar vermeyeceklerini zımnen taahhüt etmiş oluyorlar.
Bu haber 1,241 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle