İmralı’ya bir yatak daha lütfen!

11 Haziran 2007 12:15 tsi
Ankara’nın son ‘çılgın dedikodu’su şu… Terörist başına arkadaş geliyor. Hem de öyle böyle arkadaş değil. Teoriye göre, Kuzey Irak’dan gelecek ‘misafir’ ortalığı çok karıştıracak.. Zaten sınırötesi harekatın önüne

Olağanüstü dönemlerde ve ordu odaklı harekat söylemlerinin iyice yoğunlaştığı zamanlarda bu türden iddia ve spekülosyanlar Ankara’da çok duyulur. Çoğu önemsenmez ya da olabilirliği zayıf göründüğünden es geçilir.

Ancak bazı dedikodular var ki, “çok zor iş kardeşim” yorumlarıyla karşılansa bile önü alınamaz. Ve öyle bir hale gelir ki, herkesin kafasında “acaba” sorusu dolanmaya başlar.

Dertest!

Bu spekülasyonlarda ana kural şudur; ana önerme “uçuk” gibi dursa da gerekçeleri son derece makül, hatta doğrudur! Türkiye’de özellikle son iki hafta içinde yoğunlaşan terörist saldırıların, özellikle de “mayınlı ve bombalı” olanların ardında bir Kuzey Irak sözde liderinin adı çok geçiyor.

Yine iddialara göre özellikle Türk istihbarat servisleri bu konuda elle tutulur bağlantılara da ulaşmış haldeler. Adı geçen Kürt lider Barzani. İşte bu yüzden Ankara, önce Genelkurmay Başkanlığı takiben de siyasi iktidar ve hükümet üyeleri (Başbakan ve Dışişleri) tarafından artık muhatap kabul edilmiyor.

Ne üst üste gelen teklifileri kabul ediliyor ne yüzü bile görülmek isteniyor. İşte bu iki nokta, yani eylemlerin ardında Barzani’nin bulunduğunun tespit edilmesi ve Ankara’nın topyekün tavrı, yeni bir “derdest” öyküsü çıkarıyor ortaya.

‘Türkiye’ye hoşgeldin Barzi!'

Bu gerekçelerin son noktası da ABD askerlerinin Kuzey Irak’tan çekilmesi! Son neden olası bir sınır ötesi harekat beklentisi ile birleşince de, ABD’nin ve Batı’nın Barzani’yi gözden çıkardığı-bununla ilgili bir haber kısa süre önce iyibilgi’de okurlarımıza sunulmuştu-operasyonun durdurulması karşılığında Barzani’nin Türkiye’ye verileceği iddiası yaygınlaşıyor.

İyi ama gerçekleşebilir mi? Konuya vakıf bir çok kaynak bunun zor olduğu görüşünde. Ancak bir zamanlar terörist başı için de aynı şey söyleniyordu. Bir sabah kalktığımızda, televizyonlardan, “Türkiye için elimden gelen birşey varsa yapmaya hazırım” sözlerini duymuştuk.

Yine de son söz olarak şunu söyleyelim… Dedikodu yapmayın ama dedikodusuz da kalmayın. Çünkü burası Türkiye!

 

Bu haber 1,358 defa okundu.