En Sıcak Konular

Aynı şeyleri Erdoğan söyleseydi!...

11 Haziran 2007 12:05 tsi
Aynı şeyleri Erdoğan söyleseydi!... Genelkurmay'ın son gece yarısı bildirisini sorgulayan İsmet Berkan, aynı şeyleri hükümet ve siyasi parti istese neler olurdu diye sordu. Berkan bildirideki 'tuhaf'lıkları da sıraladı:

Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan'ın yazısında Genelkurmay'ın son gece yarısı bildirisini sorguladı. İşte Berkan'ın çarpıcı ifadeleri...

"Genelkurmay ne istiyor?

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, geçen hafta perşembe akşamı Finlandiya Büyükelçiliği'nde bir resepsiyona katıldı. Burada
gazeteciler Orgeneral Büyükanıt'ın etrafını sardı ve onu her zamanki gibi soru yağmuruna tuttu.
Her zamanki gibi diyorum, çünkü Orgeneral Büyükanıt, her seviyede gazeteciyle güler yüzüyle konuşan ve soruları da cevapsız bırakmayan bir Genelkurmay Başkanı. Geçmişte gazeteciler Genelkurmay Başkanlarıyla böyle soru-cevap seanslarını bu sıklıkta yapamazlardı.
Neyse, yine her zamanki gibi Orgeneral Büyükanıt'a sınır ötesi operasyon konusu ve terörle mücadele soruldu. Büyükanıt da geçmişte verdiği cevapları tekrar etti büyük ölçüde. Ama bana göre bir farkla: Bölücü terörün 90'lı yıllardaki seviyesinde olmadığını, o seviyeye gelmesinin de beklenmediğini söyleyerek aslında bir anlamda ton düşürdü.
Ama aynı gece, üstelik gece yarısından sonra, kimi maddeleri Türkçe anlatım kurallarına çok da iyi uymayan ve bu sebeple de sanki alel-acele hazırlanmış izlenimi veren bir 'açıklama' Genelkurmay'ın web sitesine kondu.
Birincisi açıklamanın zamanlaması gerçekten tuhaf. Çok acil, vakit geçirmeksizin duyurulması gereken bir bildiri mi o bildiri ki geceyarısı konuyor siteye.
İkincisi, Genelkurmay Başkanı'nın birkaç saat önce PKK terörünün 90'lı yıllardaki seviyesinde olmadığını ve olamayacağını söylemesiyle bu bildirinin zamanlaması ve biçimi arasında acaba bir ilişki var mı?
Bildirinin içeriği de bence çok sorunlu. Türkiye'de birtakım marjinal çevreler dışında kimse, Türkiye'nin terörle mücadelesinin meşruiyetinden kuşku duymuyor. (O marjinal çevreler de sahiden marjinaller, yani sayıca çok azlar.)
Türk basını toplu halde terörü her fırsatta lanetliyor, hepimiz şehitlerimizin ardından gözyaşı döküyoruz. Dünkü Radikal'de Hasan dedenin şehit olan torununun resmini öpme-sevme fotoğraflarını gören kaç kişi gözyaşlarına hâkim olabilmiştir acaba?
Şehit cenazeleri artık her seferinde bir mitinge dönüşüyor. Daha geçen gün Şırnak'taki bir cenaze töreninde teröre ve PKK'ya hem Türkçe hem Kürtçe lanet okundu. Cumartesi günü aynı Şırnak'ta on binden fazla insanın katılımıyla ve kimse örgütlemeden büyük bir yürüyüş yapıldı.
Bütün bunlara rağmen, insan hakları ve demokrasiden söz eden herkesi sanki PKK yandaşıymış ve terörü de destekliyormuş gibi gösteren bir açıklamanın gerekliliğini bana kim anlatacak?
Sadece bu da değil: Teröre karşı toplumsal refleks istemek Genelkurmay'ın işi midir?
Aynı şeyi hükümet istese veya bir siyasi parti istese onu eleştiri bombardımanına tutardık, terörle mücadeleyi ve şehit kanını siyasete alet ediyor diye. Genelkurmay isteyince bu talebi nereye koyacağız, nasıl yorumlayacağız?
Genelkurmay'ın talebi hemen yankısını buldu, bir takım 'sivil' toplum örgütleri durumdan vazife çıkardı ve 24 Haziran'da ilk miting İstanbul'da yapılacak. Böyle mitinglerin seçim atmosferini etkilememesi veya seçim atmosferinin mitinglerden etkilenmemesi söz konusu olabilir mi? Mitingin düzenleyicilerinden birinin veya birkaçının bir siyasi partimizden milletvekili adayı da olması normal mi?
Genelkurmay, cumartesi günü bir açıklama yaparak, bildirilerinin aynı gün İşçi Partisi tarafından Diyarbakır'da yapılan mitingle bir
ilişkisi olmadığını duyurdu. Bunu yaparken bir de, bildiriye ilk gün gelen 'Ya bir şiddet eylemi olursa, ya masum Kürt vatandaşlarımıza yönelik çeşitli saldırılar olursa' eleştirilerine de cevap verilip bildirinin eylem çağrısı cümlesine açıklık getirildi.
Getirildi ama sahiden ya istenmeyen şeyler olursa Türkiye'de? Ya geçen hafta Adapazarı'nda üzerinde Ahmet Kaya'nın resmi bulunan tişört giyen üç kişinin linç edilmek istenmesi gibi olaylar yaygınlaşırsa?
Acaba Genelkurmay'ın son bildirisi, bu ülkede kıvançta ve tasada bir olarak, hep birlikte ve barış içinde yaşama idealine ne kadar hizmet etti, edecek?"

Radikal 



Bu haber 422 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,237 µs