En Sıcak Konular

Amerika Türkiye'yi (yeniden) keşfetti...

31 Ekim 2011 10:31 tsi
Amerika Türkiye'yi (yeniden) keşfetti... Türkiye'nin sivil gücü ABD'ye yansıyor

'Türkiye'nin adı, yeni ve bazen beklenmedik sohbet konularında ön plana çıkıyor. ABD-Türkiye ilişkilerinin merkezinde subaylar ve diplomatlar tarafından yürütülen güvenlik müzakerelerinin bulunduğu günleri hatırlayabiliyorum. Bugün ise Türkiye birçok konuda merkezî rol oynuyor. Buna Arap Baharı, enerji güvenliği, silahların indirimi, Afganistan'a barış ve istikrar getirme dahil. Ve bu liste zaman içinde daha da uzayacak.'

Son zamanlarda yukarıdaki türde sözleri Washington'da birçok uzmandan ve yetkiliden işitebilirsiniz. Ama ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Alt Komitesi'nde başkan yardımcısı olan Gregory Meeks'in ağzından çıkması özellikle anlamlı. Zira Amerikan Kongresi, tarihsel olarak Türkiye konusunda en cahil Amerikan devlet kurumlarından biridir. Üstelik TÜSİAD'ın Kongre'de düzenlediği akademik etkinlikte konuşan Meeks'in son üç haftada iki kez Türkiye'ye gidip gelmiş olması tespitlerini lafta bırakmadığını, fiiliyata döktüğünü de gösteriyor.

Türkiye'nin Kongre'de sadece İsrail'le kriz odaklı menfi bağlamda değil, müspet manada da dikkat çekiyor olması sevindirici. Daha da güzeli, Meeks gibi liderlerin Türkiye'nin 'tek bir kaba' konulamayacağını ve ABD'nin değişen Türkiye'yi 'henüz anlamadığını' itiraf etmesi. Gerçekten de Washington, Soğuk Savaş'tan sonra Türkiye'ye bakışını uzun süre yenileyemedi. Kalıplaşmış eski formülleri yeni ortaya çıkan denklemlerde kullanma kolaycılığına kaçtı. Dolayısıyla nice yanlış tespit ve hamle yaptı. Şimdi ise buralarda sıkça 'Türkiye'yi anlayamadık' özeleştirileri duyuluyor. Onları, son derece sağlıklı olan 'Neden anlayamadık?' ve 'Nasıl daha iyi anlayabiliriz?' soruları izliyor. Amerikalıların amacı, daha doğru bilgilenmek suretiyle, nimetlerle dolu yeni Türkiye trenini kaçırmamak...

Türkiye'nin sivil gücü ABD'ye yansıyor

Washington'da bugün 30'uncusunun açılışı yapılacak Amerikan Türk Konseyi (ATC) yıllık toplantıları Türkiye'yi daha iyi anlama ve istifade etme yönünde artan Amerikan talebini karşılamaya çalışacak. Toplantılarda ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey'in konuşacak olması, Obama yönetiminin Türkiye'ye verdiği önemin göstergesi. Aynı şekilde Ankara da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ı göndererek ikili ilişkilere verdiği değeri ortaya koyuyor. İsrail ve Kıbrıs Rum Kesimi'yle gerginliğin özellikle Kongre'deki bazı menfi yansımalarına rağmen, hükümetlerarası ilişkilerde bahar havası hakim. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başkan Barack Obama en yukarıdan işi sağlam tutuyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yakın diyalog içerisinde olduğu Clinton bu hafta içinde Türkiye'ye geliyor. Artan terör eylemlerinin hemen ardından Pentagon'dan üst düzey bir heyet Türkiye'ye destek yollarını müzakere etmek üzere geçen hafta Ankara'ya gönderildi. Bundan iyisi, Şam'da kayısı!

Devletler ilişkileri geliştirmeye ne denli istekli olursa olsun, sivil toplum ayağı eksikse, resmî girişimler güdük kalır. Türkiye'nin artan sivil gücü ABD'ye de yansıyarak ikili ilişkilerde zeminin daha elverişli hale gelmesine yardımcı oluyor. Bu bağlamda, ATAA, FTAA, TÜSİAD, TOBB gibi kıdemli sivil oyunculara ilaveten yakın dönemlerde maça giren TAA, TCA, TUSKON gibi başarılı aktörlerin adları ön plana çıkıyor. Ayrıca kurumsal ve şahsi bazda farklı kollardan artan sayıda sivil unsur Amerika'yla angaje olurken, özellikle eğitim alanında kayda değer açılımlar göze çarpıyor. Yapılan tüm güzel faaliyetleri kısa bir sütuna sığdırmak imkânsız. Ama son dönemlerde en takdir ettiğim sivil toplum kuruluşlarından biri olan TAA'dan (Türki Amerikan Birliği) kısaca bahsetmeden geçemeyeceğim. TAA'nın temsil ettiği altı bölgesel federasyon ve onlara bağlı ABD'nin her tarafına yayılmış 220'yi aşkın dernek, güçlü taban (grassroots) faaliyetleri ile ilişkilerin daha geniş ve derin sosyal zemine yayılmasına katkıda bulunuyor. Son birkaç yıldır özellikle eyalet bazında seçilmişleri ve toplumun diğer önde gelenlerini adeta uçak uçak Türkiye'ye taşıyorlar. Türkiye'ye gelip de etkilenmeyen Amerikalı ise yok. Türklerin federal seviyenin ötesinde kilit önemi haiz eyaletlere de odaklanmaya başlaması önemli. Böylelikle Türk-Amerikan ilişkilerinde şimdiye kadar nispeten eksik kalmış 'halklararası ilişkiler' boyutu da gelişiyor.

Henüz değişen zemine uyumun sağlanamadığı alanlardan biri şüphesiz ABD ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler. 2010 yılında iki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi yaklaşık 15 milyar dolar olarak gerçekleşti. 'Ne iyi işte' demeyin. Zira ABD'nin aynı yıl toplam ticaret hacmi yaklaşık 4,1 trilyon dolar. Yani ABD, dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye ile toplam ticaretinin sadece binde 3'ünü yapıyor. Başkan Obama ile Başbakan Erdoğan'ın öncülük ettiği yeni inisiyatiflerle ticaretin geliştirilmesi adına gayretler yoğunlaştırıldı. ABD İstatistik Dairesi'nin rakamlarına göre 2011'in ilk sekiz ayı itibarıyla ticaret hacmi yaklaşık 13,5 milyar doları buldu. Ancak daha kat edilmesi gereken çok mesafe var. TÜSİAD'ın Kongre panelinde konuşan emekli Büyükelçi Rick Burt, 'Zaman, Türkiye'nin zamanı' derken, Amerikan firmalarını Türkiye'nin yükselişini görememekle ve tembel davranmakla suçluyordu. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ise Türkiye'nin, ABD firmalarının bölgeye açılan kapısı olabileceğini söylüyor, Türk firmalarını da ihracat ve yatırıma teşvik ediyordu.

Görülen o ki, Amerika Türkiye'yi, Türkiye de Amerika'yı adeta yeniden keşfediyor. Bu sürecin sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel, tüm alanlarda karşılıklı tabuların giderek yıkılmasına vesile olarak her iki ülkeye büyük getiriler sağlayabileceğine inanıyorum.

Ali H. Aslan / Zaman



Bu haber 1,566 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,519 µs