En Sıcak Konular

Eğer Türkiye'yi provoke ederlerse...

31 Ekim 2011 09:26 tsi
Eğer Türkiye'yi provoke ederlerse... 'Hiçbir şey bu kadar tehlikeli değil!'

Geçen haftasonu TESEV ve British Council tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen Boğaziçi Konferansı'nda Ortadoğu ve Arap Baharı konusu ayrıntılı biçimde masaya yatırıldı. Konferansın basına kapalı bölümünde konuşanlar arasında son 50 yıldır Türkiye üzerine çalışan önemli bir isim de vardı: Prof. Dr. William Hale. İngiltere'nin önde gelen Ortadoğu araştırma merkezlerinden SOAS'ın Uluslararası İlişkiler  bölümündeki başkanlık görevinden emekli olduktan sonra Türkiye'ye yerleşen Hale ile Akşam gazetesinden Şenay Yıldız'ın röportajından ilgili kısım:

- Suriye'deki olaylar neyle sonuçlanacak dersiniz? Esad kesinlikle gider mi?
Suriye'de halen ne olacağını bilmiyoruz. Bildiğiniz gibi ordunun büyük kısmı Aleviler'in etkisi altında. Mısır'da ise Mübarek'e 'Git' diyen bir ordu vardı. Suriye'de durum farklı. Ben Beşar Esad'ın şu anda herşeyi kontrol edebildiğini sanmıyorum. Bu, Türkiye için de durumu zorlaştırıyor. Mesela, Başbakan Erdoğan Esad'a reform çağrısı yapıyor. Ama Esad bunları yapabilecek güçte mi, orası çok da belli değil. Genç erkek kardeşi ve Alevilerin önde gelen birkaç isminin daha etkili olduğunu bilyoruz. Fakat, Suriye Yönetimi'ndeki baskın görüşün 'Hafız Esad İhvan'ı 1980-82'de alt etmişti. Biz de edebiliriz' olduğunu düşünüyorum. Elbette ki durum o tarihtekiyle bir değil ama böyle düşündüklerini sanıyorum yine de. Unutmayın ki, Suriye'de birlik halinde bir muhalefet yok. İhvan'ın yükselmesinden hoşlanmayanlar da var. İkinci ihtimal ise, Batı'dan tüm bu baskılar nedeniyle Beşar Esad ve etrafındakiler 'Sonumuzun Kaddafi gibi olmasını istemiyoruz' deyip, paralarını dışarı çıkarıp mesela İran gibi bir ülkeye gidebilirler. Ama, hiçbir zaman Libya'daki gibi bir NATO girişiminin Suriye için sözkonusu olmayacağını düşünüyorum. Rusya ve Çin buna izin vermeyecektir.  Libya'nın tersine Suriye'deki petrol ve doğalgaz kaynakları sınırlı. Yönetim, mali sorunlar nedeniyle zora da düşebilir. Suriye için en kötü senaryo ise iç savaş.

U DÖNÜŞÜNÜZ BAŞARILI
- Türkiye'nin Ortadoğu'ya ilişkin dış politikasını nasıl görüyorsunuz? Suriye politikasında çok ileri gittiğini düşünüyor musunuz?
Sanmıyorum. İlk başta bu Ahmet Davutoğlu'nun komşularla sıfır sorun politikası kapsamında Türkiye için ciddi bir ters akıntıydı. Ama, Ortadoğu'da kimsenin beklemediği gelişmeler yaşandı. Bence bu noktada, Türkiye -rejimin kendisini eleştirmeksizin- mevcut sıfır sorun siyasetinden u dönüşü yapmak konusunda çok başarılıydı. Biliyorsunuz, Libya konusunda da ilk başta bir kararsızlık yaşandı. Günün sonunda Türkiye u dönüşü yaptı, muhalefeti destekledi ve başarılı oldu. Tayyip Erdoğan Kahire'de gece ikide 20 bin kişi tarafından karşılandı. Bunu başka kimse için yapacaklarını sanmıyorum. Durum, dışarıdan çok başarılı görünüyor. Türkiye, Suriye'deki muhalefet için de çok önemli ve saygı görüyor. Bu nedenle, Türkiye'nin duruşunu eleştirme ihtiyacı duymuyorum. Elbette ki, Baas Partisi tekrar eski gücüne geri dönerse, işleri biraz zor. Türkiye burada 'Böyle olmayacak' diyerek bir kumar oynadı. Ama bu ihtimal biraz düşük.

RİSKSİZ SİYASET OLMAZ
- Peki ama bu kadar ileri giderek biraz fazla risk almış olmuyor mu Türkiye?
Evet, Türkiye burada kumar oynadı. Ama dış politika hiçbir zaman tümüyle risksiz olamaz. Siyasetinizi en çok gerçekleşeceğini düşündüğünüz alternatife göre kurmanız gerek. Eğer yanlış ata oynadıyanız, bu kötü şans. Ama hiçbir politika risksiz olamaz. Alternatif risk ise eğer Esad'ı destekler ve muhalefet kazanırsa ne olur? Bunu da düşünmek gerek.
- Belki de beklenti bu kadar aktif olmak yerine, biraz daha temkinli gidilmesiydi...
Bence Türkiye kumar oynadı ve kimin haklı çıkacağını görmek için beklemek gerek. Ama ben de 'Bu kumarı oynamak gerekli' diye düşünüyorum. Bir de şu var: Diyelim ki Esad kalacak ve Baas bu süreçten güçlenerek çıkacak. Peki o zaman Esad ne yapacak? Suriye, Türkiye'nin komşusu ve iyi ilişkiler kurmaya ihtiyacı var. Her iki tarafın da dediklerini yutması gerekecek. Esad da olanları sessizce unutup, Türkiye ile ilişkileri geliştirmek zorunda kalacak her halukarda. Çünkü, Suriye ekonomik açıdan da Türkiye'ye son derece bağımlı. Ayrıca, arkadaşlarınızı seçebilirsiniz ama komşularınızı seçemezsiniz ve her ne olursa olsun beraber yaşamak zorundasınız.

- 'Türkiye'nin Esad'a karşı izlediği politikanın bu ülkenin PKK'ya destek vermesine yol açtığı' yorumları var. 24 askerin şehit düştüğü saldırının hemen arkasında en çok konuşulan teorilerden biri de bu oldu. Ne dersiniz, olabilir mi böyle birşey?
Benim bunlarla ilgili kesin bilgim yok. Ama iki nedenden dolayı bunun böyle olmadığını düşünüyorum. Birincisi, PJAK'ın PKK'nın parçası olduğunu ve diğer ülkelerce de terörist kabul edilen İran karşıtı bir örgüt olduğunu unutmayın. İran PJAK'ın ve dolayısıyla PKK'nın güçlenmesini ve kendi topraklarında terör saldırıları düzenlemesini istemez ve Suriye'ye de bu konuda müthiş baskı yapıyor. İkincisi, Suriye'yi yönetenler o kadar da aptal değil. Hiçbir şeyin Türkiye'yi provoke etmek kadar tehlikeli olmadığının bilincindeler. Çünkü, eğer Türkiye'yi provoke ederlerse, yabancı bir ülkenin kendilerine müdahalesinin önünü açacaklarının farkındalar. Türkiye'yi provoke etmenin en iyi yolu da PKK'ya destek vermek. Ayrıca, bunun Erdoğan'ın Suriye politikasını hiçbir şekilde değiştirmeyeceğini bilirler. 'Suriye yönetimi o kadar da intihar etmek istemiyordur' diye düşünüyorum. Son olarak belirteyim ki, Suriye'deki Kürtlerin çoğu Baas karşıtıdır. Demek istediğim, PKK içinde olsalar dahi Baas yanlısı değiller. Bu nedenle Suriye'deki Kürtlerden de çok destek almayacaktır bu görüş.



Bu haber 1,939 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,449 µs