En Sıcak Konular

Ünal Aysal'dan Drogba yorumu

25 Ekim 2011 17:14 tsi
Aysal, Lig TV'de yayınlanan ''Futbol Gündemi'' programında soruları cevapladı.

Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, göreve geldiğinde 328 milyon dolar olan genel borçların şu anda 301 milyon dolara düştüğünü açıkladı.

Galatasaray'a başkan seçildiğinde sorunlu bir camia içine girdiğinin, bütün Galatasaraylılar gibi kendisinin de farkında olduğunu kaydeden Aysal, kulübüne gerekli zamanı ayırmayı hesaba kattığını belirterek, ''Vaktimin yüzde 80'ini Galatasaray'a harcıyorum. Şu anda önceliğim Galatasaray'' dedi.

Camianın kendisi için kurtarıcı rolü biçtiğinin ifade edilmesi üzerine Aysal, ''3 bin oyu 2 oyla kaçırdım. Beklentinin büyük olduğunu o gün daha fazla hissettim. Galatasaraylıların özellikle benden beklentisi gittikçe düşen kredibilitenin ve heyecanın kulübe yeniden kazandırılmasıydı. Ben buna öncelik verdim. Gerek maddi gerek hukuksal gerek kurumsal, Galatasaray'ın içindeki kendi imkanları enerjisi Galatasaray'ı gerekli yerlere taşır. Ben sadece burada vasıtayım, görevimi yapıyorum'' diye konuştu.

Aysal, kulüpte şu anki tablonun nasıl olduğu sorusu üzerine, genel kurula kadar yapmak istediklerinin önemli bir kısmını başlattıklarını, 2012 Mart ayındaki genel kurulda camiaya iyi haberler vereceklerini kaydederek, ''Banka borçlarımız 150 milyon dolar ile başlamışız, bugün 120,7 milyon dolar kalmış. Yeni banka borcu almamışız, borçlanmamışız. Muaccel kapıda bekleyen borçlar devamlı artıyor tabi, o gün 59 milyon dolarlık borç bugün 44 milyon dolar. Genel borçlarımız, 328 milyon dolar iken bugün 301 milyon dolara düşmüş. Bunları öderken yeni transferleri yapmışız, bunlar için de 10 milyon dolar ekstra fon üretmişiz'' şeklinde konuştu.

Mart ayından sonra UEFA kriterlerinin tamamını karşılamaya hazır olacaklarını bildiren Aysal, bu sezon ki transfer bilançosuyla ilgili olarak da ''Futbolda 12 yeni oyuncu transfer etmişiz, 17 oyuncuyu da göndermişiz. Transfer bedelleri olarak sattıklarımızla aldıklarımız arasında 7 milyon avroluk bir farkımız var. Biz 7 milyon ödeyerek bu 12 futbolcuyu transfer etmişiz. Geçen yıllardaki bütçelere göre de farklılık var. 2009-2010 bütçemiz 90 milyonmuş, 2010-2011'de 72 milyon dolarmış. Bu transferlere rağmen futbol bütçemizi düşürerek 62 milyon dolar olarak sağladık. Bu ekonominin başarımıza zarar vermeyecek bir ekonomi olmasına dikkat ettik'' ifadelerini kullandı.

'Fatih Terim ile çalıştığım için başkan olarak şanslıyım...''

Aysal, Fatih Terim'in Galatasaray Kulübü'nün CEO'su olacağı şeklinde bir beyanatının bulunmadığını bildirdi.

Bu yönde medyada yer alan haberlerle ilgili soru üzerine konuşan Galatasaray Kulübü Başkanı, şunları kaydetti:

''Böyle bir beyanatım yok. Yazıldığı şekilde bir projemiz yok, ama şunu söylemek durumundayım. Fatih Terim Galatasaray'ın tarihinden gelen bir insan, Galatasaray'a hayatını veren bir insan.  Onunla çalıştığım için de başkan olarak şanslıyım ve kendimi mutlu hissediyorum. Başarı bazında bu ilişkinin devam edeceğine inanıyorum, inanmak istiyorum. Fatih hocanın da kendisine göre planı programı vardır. Bunu benim yapmam doğru değil, kendisinin yapması lazım. Benim içimden geçen; Fatih Hoca Galatasaray'ın tarihine mal olmuş insandır, istikbalde de teknik direktörlüğü bıraktıktan sonra da Galatasaray için de daha yukarılarda görev almalıdır. CEO değil. Fatih Hoca'nın tecrübesini kullanacağı Galatasaray'a en yararlı olacağı bir pozisyondan bahsediyorum. Futbola daha yararlı olabileceği bir supervizör görev tabi ki Fatih Hoca'yı her zaman bekler''

''Takım makine gibi oynamaya başladığı vakit önlerinde kimse duramaz''

Futbol takımının durumundan memnun olup olmadığı sorulan Aysal, ''Şu anki haliyle eksiklerimiz olduğu çok açık. Ama genelinden memnunum. bu takımla çok iyi işler yapacağız. Böyle bir endişemiz yok. 12 yeni oyuncumuz var. Bunların hepsi kaliteli. Bunları bir arada oynatabilmek ayrı bir sorun. Bunlar makine gibi beraber oynamaya başladığı vakit de önlerinde kimsenin duramayacağı çok açık'' ifadelerini kullandı.

Ünal Aysal, devre arası için Fatih Terim'in transfer için bir talebi olup olmadığı sorusu üzerine, ''Daha işin başındayız. Önümüzde bir iki ay var. Fatih hoca da bu dönem yaklaşırken herhalde benden görüşme isteyecektir. O istemezse ben ondan isteyeceğim. Oturup kararlarımızı alacağız ama geç kalmak istemiyoruz. Sezona biraz telaşlı ve hazırlıksız başladık. Buna rağmen bu kadar transferi yaptık. Önümüzde rahat bir dönem var. Bu çalışmaları yapıp en iyi elemanları getirip kadromuza takviyeyi yapmak istiyoruz'' şeklinde yanıt verdi.

Transferde normal işleyişin, teknik direktörün eksik gördüğü bölgeleri tespit etmesi ve gönlünden geçen piyasadaki hazır alınabilecek futbolcuları yönetime teklif etmesi olduğunu kaydeden Aysal, ''Transferi yönetim yapar. Teknik ekip transfer yapmaz önerir. Bizde de böyle olacaktır bu iş. Bundan önce de böyle oldu. Fatih hoca mümkün olduğunca ekonomik davranmak istedi. Fazla aceleci masraflı davranmayalım endişesini taşıyordu. Biz de aynı endişeyi paylaşıyorduk. İyi bir birliktelik doğdu. Kimse kimsenin sahasına girmiyor. Biz yeşil sahaya girmiyoruz, Fatih hoca da bizim sahamıza girmiyor. İyi bir işbirliği içindeyiz'' diye konuştu.

Aysal, ''Hangi futbolcuyu izlerken daha çok heyecanlanıyorsunuz'' sorusuna, ''Melo bu tarife uyar gibi. Böyle, herhangi bir yerden topa vurduğu vakit şu anda beni çok heyecanlandıran bir oyuncu yok. Takımda eksiğimiz bu'' yanıtını verdi.

''Drogba son alternatifim olur''

Ünal Aysal, Galatasaray'a adı geçen ünlü futbolcu Drogba ile ilgili düşünceleri sorulması üzerine, ''Bana sorsanız herhalde son alternatifim olur'' dedi.

Drogba'nın Galatasaray'a faydalı olabilecek iyi bir oyuncu olduğunu ancak teknik direktör Terim'in henüz Drogba'yı kendilerine önermediğini belirten Aysal, ''Bana sorsanız herhalde son alternatifim olur. Kurulan takımımıza baktığınız vakit, Drogba bu takımın dengesine uyamaz gibi geliyor. Maliyet olarak değil, karakter olarak. Yapısı, daha yırtıcı, daha itici, daha az uyumlu bir oyuncu yapısı. Bazen bunların içine bir yıldız oyuncuyu kattığınız vakit olayın şekli değişir. Faydadan çok zarar getirebilir. Bu böyledir demiyorum. Belki de en sonunda Drogba'yı alır getiririz, bilemiyorum. Bu hocanın alacağı bir karar'' şeklinde konuştu.

Aysal, transferle ilgili isimler konusunda, gerçekleşmeme ihtimalini göz önünde bulundurarak taraftarı üzüntüye uğratmamak adına şeffaf olamadığını belirterek, sorular üzerine kafasındaki oyuncu tipiyle ilgili olarak, ''Kafamdaki oyuncu Avrupa liglerinden, özellikle İngiltere de oynayan oyuncu tipi. İri yapılı, beyaz tenli, güçlü yakışıklı falan diyebilirim'' ifadelerini kullandı.

''Dargınlık yok, ilişki son derece sıcak devam ediyor''

Yönetim kurulundaki ilişkilerin nasıl olduğu sorusu üzerine de Galatasaray Kulübü Başkanı, hiçbir yönetici arasında dargınlık bulunmadığını ifade etti.

Aysal, ''Bizim yönetim kurulumuz birbirine benzemeyen 16 kişiden kurulu. Değişik sektörlerden geliyoruz. Gelişimizin nedeni Galatasaray'a hizmet. Bir hizmet yarışı başladı. Herkes en iyisini yapmaya çalışıyor. Bunun koordinasyonu önemli. Biz de yönetim olarak bu dönemi geçirdik. Bir yere doğru da gidiyoruz. Kavga dövüş, dargınlık da olmadı. Herkes birbiriyle konuşuyor. Dargınlık yok, ilişki son derece sıcak şekilde devam ediyor'' ifadelerini kullandı.

Yönetim anlayışının, disiplinli, saat gibi işleyen, herkesin birbiriyle yardımlaştığı, birbirine destek olurken önünü kesmediği bir sistem olduğunu anlatan Ünal Aysal, ''Karşı fikirler denge içinde birbirinin karşısında oturmuşsa burada başkan devreye girmek durumunda. İnsiyatif kullanmayan başkan başkanlık yapamaz. Kendi yetkimi kullanmadan önce herkesi dinleyip getirisini, götürüsünü iyice dinleyip karar veririm. Şimdiye kadar verdiğim kararlar yönetimden hiçbir itiraz görmedi. Ben şahsen şikayetçi değilim'' diye konuştu.

Camiadaki ''Kol kırılır yen içinde kalır'' anlayışının son yıllarda değişim gösterdiğinin ifade edilmesi üzerine Aysal, Galatasaray Kulübü'nün hala geleneklerine bağlı olduğunu ve bu şekilde devam edeceğini anlatarak, ''İçinde bulunduğumuz çağ iletişim çağı. Basın ve medya olayların bire bir içinde olduğu sürece artık şeffaf olmaktan başka hiçbir seçeneğimiz kalmadı. Bunun avantajlarını da kullanmamız lazım. Kapılarımızı açmak zorundayız. Biz taraftar için varız. Her şeyi saklayarak taraftarımızı mutlu edemeyiz. Taraftar bizimle bütünleştiği vakit kulübümüz daha da güçlenecektir'' şeklinde konuştu.

''Ortalama 40-42 bin kişiye oynuyoruz''

Ünal Aysal, Türk Telekom Arena'da maçlarını ortalama 40-42 bin taraftara karşı oynadıklarını bildirdi.

Aysal, ''50 bin kişilik Türk Telekom Arena neden dolmuyor?'' sorusu üzerine, ''O konuda kötümser değilim. Maçlarda biz ortalama 40-42 bin kişiyle oynuyoruz. 6 ay evvel Ali Sami Yen'de 23-24 bin kişiyle oynuyorduk. Bu stat böyle bir imkanı sağladı. Tamamını doldurmak o kadar kolay değil. Taraftar bize güvendikçe inandıkça bu heyecanı paylaştıkça stat dolacaktır. Uzun süre dolu oynayacağımız dönemin yaklaştığına inanıyorum. Taraftara güveniyorum'' dedi.

Stadın çim zemininin değişeceğini, çimlerin TIR'larla yolda olduğunu bildiren Galatasaray Kulübü Başkanı, ''300 bin avro civarında bir maliyeti var. Yeni bir stat olduğu için federasyon bütün milli maçları oraya yıktı, orada oynanıyor, biz maçlarımızı oynuyoruz. Başka organizasyonlar da oluyor, bunlar sahayı bozuyor. Tabii ki ek gelir sağlamak lazım ama sağlarken getirdiğinizden fazlasını kaybetmemeliyiz'' diye konuştu.

''Derbiyi iyi oynayan kazansın''

Aysal, perşembe günü yapılacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisiyle ilgili olarak ''Samimiyetle söyleyeyim, hangi takım iyi oynuyorsa kazansın. İkisi de saydığımız rakiplerimiz. İnşallah iyi oynayan kazansın derim. Bunu şablon olarak değil gönülden söylüyorum'' değerlendirmesini yaptı.

"İSTİKBALİMİZ GENÇLERDE"

"Galatasaray'da beni en çok kim heyecanlıdırıyor, çok zor bir soru. Ancak şu anda Galatasaray'da Melo bu tarife biraz uyar gibi. Ama şu anda herhangi bir yerden topa vururken beni çok heyecanlandıran bir oyuncu yok. İşte bunu bulmamız gerekiyor. Takımda eksiğimiz bu. Galatasaray'ın istikbalini gençlerde görüyoruz. Hem fiziklerinin hem beyinlerinin Galatasaray'a göre model edilmesi, bu kalıba girmesi çok önemli. O sporcularla Galatasaray'ın istikbalini hazırlayabiliriz. Yoksa dışarda hazırlanmış 30 yaşına gelmişi almak kolay. Galatasaray'ı bir oyuncu fabrikası haline getirmeliyiz. Bizim kultürümüzde bu var."

IŞIN ÇELEBİ'NİN DİSİPLİNE SEVKİ

Galatasaray'da eşyanın tabiatı böyle. Basında camiayı rencide eden konuşmalar olursa biri gelip bunu disiplin kuruluna verebilir. Böyle bir şikayet de Türker Aslan'dan geldi. O imzayla geldi. Burada bizim durumumuz üstü bıyık altı sakal durumu. Bir tanesi eski yöneticimiz, eski başkanımız için de geldi. Biz onu orada kapattık. Bir başkan için böyle bir şeyle bize gelmeyin dedik, kapattık. Işın Çelebi için de geldi, biz disipline sevketmedik. Bir yazı yazdık, 'Arsasında değilim, maksadını aştı, yanlış anlaşılma var' deyin dedik. Herhalde bize yardımcı olacaktır.

Olay İnan Kıraç olayı değil, camia buna reaksiyon gösterdi. Ankara'dan ters görülen bir zatın kendisini Ankara'ya gönderin şeklindeydi. Böyle bir şeyi ne Galatasaray yapar ne Ankara bizden ister. Böyle bir şey Galatasaray'ın şahsına olan hakarettir.

Biz bir denetleme yaptırdık ama işi teslim aldığımızdaki rakamlar nedir diye tespit yaptırdık ve orada kaldık. Bu çok ivedilikle yapıldı. Zaten 2 ay sürer, 1.5 ayda bitirdi bu ekip. Araştırma uzun süreli bir araştırma 7-8 ay sürmesi lazım. Bazı farklılıklar gördük ama bunlar kasti değil. 2 ayrı firma araştırma yaparsa böyle küçük sapmalar olabilir.

"KENDİMİZİ DENETLİYORUZ"

"Genel bir odit yaptırıyoruz, kendimize yaptırıyoruz. Kendimizi denetletiyoruz. Kurumsal yapılaşmanın bir gereği olarak yapılıyor. Finansal ve kurumsal yapının kurulması gerektiğini söylemiştim. 3 sene sonra buradan ayrıldığımda bir sistem kurduysam bu bozulmadan devam etmeli. Bunu garantiye almak için yaptırıyorum.

Oldukça uzun ve beynelminel bir deneyimim var. Futbol yöneticisi olarak yeniyim. O yüzden yüzde yüz telaffut etmiyorum. Galatasaray camiası bir futbol yönetimi değil. En büyük holdinglerden biri ve onlardan biri. Bunun içinde her şey var. Aşk, macera, her şey var. Mali unsurlar var. İdari unsurlar var, spor var. Sporun 13 ayrı cinsi var. Tesisler var, gayrimenkuller var, bankalar var. Bütün bu sistemin başındasınız. O yüzden futbola 2 kişi veriyorsunuz. Yönetim kurulundan çok değerli 2 arkadaş Florya'yı götürüyor.

Şu anda teyit ettiğim, dünyanın en büyük kuruluşlarından bir tanesi bize bu sistemi kurmak için devreye girdi. 16 haftalık bir süre. Organizasyon şemasını çıkartıp, her görevde kim neyi yapacaksa bunun tarifi çıkacak. O görevleri yapabilecekler başına geçecek, yapamayan başka göreve getirilecek, hiç bir şey yapamıyorsa da teşekkür edilecek.

"GALATASARAY'A YENİDEN BİR ÖZGÜVEN VE GURUR DUYMA HAVASI GELDİ"

"Galatasaray camiası bu görevi yerine getirmem için seçti. Bun yaparsam süre sonunda talip olmam. Ama hala yapılacak şeyler var ve seçmenim devam et diyorsa o zaman düşünürüm. En önemli icraatım sizi şaşırtmak istemiyorum ama bu rakamlar, borçlar dışında ben kendimi bir konuda başarılı buluyorum. Taraftardan aldığım intibadan söylüyorum. Galatasaray'a yeniden bir özgüven ve gurur duyma havası geldi. Herhalde bunun köşesinden de olsa benim tesirim olmuştur diye düşünüyorum. Böyle düşünmek istiyorum."

"EN İYİ YÖNETİLEN DEPARTMAN BASKETBOL"

"Basketbol en iyi yönetilen departman. Çok iyi transferler yapıldı. Az önce bahsettim erkeklerde 8, kızlarda 7 oyuncu alındı. Futbolda olduğu gibi hepsi çok isabetli seçimler. Basketbol bu ivmeyi çok iyi yakaladı. Ben çocuklarımızın Eurolegaue'de başarılı olacağına inanıyorum."

"ÖNCELİĞİMİZ MARKA DEĞERİ"

"Büyük tabloya baktığınız vakit, dünya ekonomisi çok değişti. Evdeki hesaplar çarşıya uymuyor. Bizim elimizde bu işleri değiştirecek sihirli değnek yok. Mutfağımızdaki her şeye bakıp bunları çok iyi kullanmalıyız. Sözünüzü tutamıyorsanız güvenilir değilsiniz. Galatasaray'ın ismi ve marka değeri milyonlarca dolarla ölçülmez. Bu bizim önceliğimiz."

"CAMİAYA SÖZÜM VAR"

Benim verdiğim bir söz var. Bizim Galatasaray'ın hisse senetleri hemen hemen İngiliz sistemi değidimiz, temettüden ziyade değer artışından alıcıların para kazanıp kaybettiği bir sistem. Eskiden öyle değildi. Galatasaray eskiden bütün geliri üzerinden temettü dağıtmak zorundaydı. Bugün gerçek anlamda bir piyasa şirketi haline geldi. Banka faizleri yüzde 9-10 biz hiç kredi almadık. Kredilerden de kurtulmamız lazım. Bunun da bir tek nedeni, hisse senetlerini geçici olarak paraya çevirip, kullanmak ve daha sonra bunu yeniden camiaya kazandırmak.

Benim kongrem bunu istiyorsa ben de görevimden ayrılmadan önce ne kadar hisse senedi verdiysem onları bulup geri alacağım.

"SERMAYEYİ ARTIRACAĞIZ"

"Galatasaray'ın sermayesi yetersiz bir sermaye. Bir sürü sebepten dolayı artırmalıyız. Hisse senedi satıyorsak bunu alışveriş için kullanmıyoruz. Borç ödemek için kullanıyoruz. Sermaye artışını önümüzdeki günlerde yapacağız. Biz sattığımız değerlerden ya da altından almayı düşünüyoruz. Biz bu parayı bankadan alsak yüzde 9 faiz ödeyecektik. Hisse senedini tekrar içeri koyacaksam daha düşük bir maliyetle kullanırsam başarılıyım. En sonunda bu hesapları yapacağız."

"ÖNCELİK AVRUPA KUPALARI"

"Şans faktörü var, bunu da düşünmek lazım. Ama Galatasaray'ın şampiyon olmaması için bir sebep görmüyorum. Önceliğim yurt dışına gidecek bir başarı yakalayabilmek. Bu bileti hangi pozisyonda alıyorsanız en azından onu hedeflemeniz lazım. Ama sadece şampiyonluğu hedefliyoruz."

"HER GÜN YENİ SÜRPRİZ"

"Ben 18 takımı da birbirini yenebilen takımlar olarak görüyorum. Hiç de şaşırmıyorum. Her gün yeni bir sürpriz çıkıyor. Orduspor, Galatasaray'la aynı puanda ve ikinciliği paylaşıyor. Buna alışmamız lazım, sevindirici şeyler. Futbolun ileriye gitmesi için lazım. Biz de daha çok çalışıp, kulübümüzü ileriye götürmemiz lazım."

"ARDA GALATASARAY'A DÖNECEK"

"Arda Turan'ın Atletico Madrid'deki en son maçında izledim, çok iyiydi. Bence Arda Atletico Madrid'den sonra Galatasaray'a dönecek. Sözleşmemizde mevcut.Türkiye'ye döndüğünde Galatasaray'da oynayabilir."

LİSELİ-LİSESİZ AYRIMI VAR MI?

"Liseden gelen var, dışarıdan gelen var. Benim için Galatasaraylı Galatasaraylıdır. G.Saraylılığı hisseden adam benim için Galatasaraylıdır. Bütün okul mezunlarının böyle şeyleri var. Ancak küresel bir takım olmak istiyorsak bu tür bağımlılıklardan kurtulmalıyız. Bu G.Saray'ı aşağıya çeker. Böyle bir şey olmaması lazım. Benim gözümde de yok. Ben peygamber değilim, sayı veremem ama maksimum başarı getirmek lazım. Bu soruyu Fatih hocaya sormanız lazım."

"BENDEN PARA BEKLEMESİNLER"

"İnan Kıraç'ın böyle bir beyanatını ben duymadım ama olmuş. Her halde İnan Bey o gün böyle bir şey ümit etmiş, düşünmüş olabilir ama benim bakışım Galatasaray'a balık tutup vermek değil, balık tutmayı öğretmekti. Eğer ihtiyaç olursa herkes cebine elini atar ama Galatasaray'ı iyi yönettiğiniz zaman buna ihtiyaç yok. 5 aylık rakamları verdim. Bunu 35 ay olarak hesaplarsanız görürsünüz nereye varacağını. Galatasaray'ın kanının donduğu noktada işe başladık. Katkı yapmamız gerekti. Ama bunu devam ettirmek başarı değil, başarısızlık olurdu. Şu anda kimse cebinden para koymuyor. Kendi imkanlarıyla dönüyor."

"Galatasaraylılar benden para beklentisi içinde olmasın, para koymaya değil, bildiklerimi uygulamaya geldiğimi söyledim.

Çin atasözü var. Aynı yatakta iki ayrı rüya görülmez. Ben bilgi ve deneyimimle Galatasaray'a faydalı olacağımı söyledim ama bazı dostlarım böyle anladılar. Ancak şu anda gelinen noktada iki taraf da tatmin olmuş gibi görünüyor."

"TENİS VE HENTBOL BRANŞLARI AÇTIK"

"Ayrıca Galatasaray camiasına başka bir müjde daha vereyim. Kulübümüze hentbol ve tenis branşları açıyoruz. Bu branşlarda gençlerin önünü açmak, destek olmak istiyoruz." AA

Bu haber 979 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,300 µs