Arap Baharı'nı bitirme planı

18 Ekim 2011 17:39 tsi
'Arap Büyükelçiliğine yönelik suikast iddiası ile birlikte kendini gösteren güç mücadelesi Arap Baharı'nı harcayabilir'

Suudi Arabistan Washington Büyükelçisi'ne yönelik suikast iddiasının, bir yıla yaklaşan 'Arap Baharı' nı mutsuz sonla bitirebileceğini söylüyor New York Times ve Wall Street Journal gibi büyük gazetelerde çalışmış ödüllü gazeteci James Dorsey.

Dorsey, Eurasia Review'de çıkan "Ortadoğu'daki Güç Mücadalesi Arap Devrimi'ni Tehdit Ediyor" adlı makalesi özetle şöyle:

GÜÇ MÜCADELESİ DEVRİMİ TEHDİT EDİYOR
Washington'daki Suudi Büyükelçiliği'ne yönelik İran kaynaklı suikast iddiasının ABD, Suudi Arabistan ve İsrail'in İran'a karşı ciddi güç mücadelelerini doğurarak, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yı silip süpüren devrimlere yönelik tehdit oluşturacak bir durum yarattığını söylüyor.

SUİKAST İDDİASI ORTADOĞULU MÜTTEFİKLERİN KENDİLERİNİ YENİDEN GÖSTERMELERİNİ SAĞLIYOR
Dorsey'e göre bu suikast iddiası, ABD ve onun Ortadoğulu iki müttefikine, Mısır'da, Tunus'ta, Arap caddelerinde, demokratik dönüşüm sağlama çabası içinde olan protestocular pahasına kendilerini yeniden gösterme fırsatı sunuyor.

OBAMA YÖNETİMİ KÖŞEYE SIKIŞIYOR
Obama yönetiminin, Arap devrimi'ne yönelik beyan etmiş olduğu desteği ile bu ayaklanmaların petrol zengini Suudi Arabistan ile olan stratejik ilişkisini tehdit ediyor olmasının arasında giderek köşeye sıkıştığını söylüyor.

"ABD'nin devrimin Suudi Arabistan Krallığı'nı tamamen vurmamasını garanti altına almasında menfaati var, böylesi bir gelişme sadece onun bölgesel ve küresel  olarak stratejik çıkarlarını önemli ölçüde zarara uğratmaz, aynı zamanda Ortadoğu'daki en yakın müttefiki İsrail'in de çıkarlarını zedeler." şeklinde bir analiz yapıyor.

ÇIKMAZI AŞMANIN YOLU ARAP BAHARI PAHASINA DİKKATLERİ İRAN'A ODAKLAMAK
"ABD, Suudi Arabistan ve İsrail açmazında çözüm Arap Baharı pahasına dikkatleri İran üzerine odaklamak. Bu strateji aynı zamanda bölgedeki gücün İsrail ve Körfez'den Türkiye ve İran'a kaymasını önlemek için tasarlanıyor." gibi bir iddia da ortaya atıyor Dorsey.

TÜRKİYE ELEŞTİRİLERDEN KORUNUYOR
'Türkiye'yi, seçilmiş bir İslamcı hükümet tarafından yönetiliyor olması, Filistin görüşü taraftarı olması ve Suriye'deki hükümet karşıtı protestocuların acımasızca bastırılmasını kınaması eleştirilerden koruyor, halbuki bu körfezde ve bölgedeki herhangi bir yerde statünün sürmesinde çıkarı olan ABD için olumsuz bir durum' diyor.

Devamında ise;

SURİYE'DE OLASI BİR SİLAHLI DEVRİM GİRİŞİMİNİ DESTEKLEMEDE ZAFİYET İRAN'A ARADIĞI FIRSATI VERECEKTİR
"Suriye Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki yükselen güçlerin mücadelesinde önemli bir parlama noktası olduğunu gösterebilir. Esad'ın düşmesi İran'ı en yakın Arap arkadaşından ve Lübnanlı Şii müttefiki Hizbullah'a giden ana arterden mahrum edecektir. İran, Esad'ı desteklemekte onunla birlik olan Irak ile kalacaktır, fakat onun Suriye gibi uyumlu ve stratejik bir arkadaş olması mümkün değil.

Suikast iddalarını arkasına alarak ABD ve Suudilerin İran'ı izole etme çabaları, Suriyeli muhalif unsurların Esad'ın gaddarlığına karşı silahlı mücadele çağrıları ile birleştiğinde İran için önemli bir derde yol açabilir.

Aynı zamanda, Suriye protestolarının Libya'da olduğu gibi bir iç savaşa dönüşmesi, ABD'yi, ,Avrupa'yı ve Suudi liderliğindeki Körfez ülkelerini iki arada bir derede bırakabilir. ABD ve Avrupa Kaddafi'yi iktidardan indirirken uyguladığı Libya'daki altı aylık askeri bir müdahalenin bir benzerini tekrarlamak için pek istekliği değil. Silahlı bir Suriye devrimini topyekün desteklemede bir Batı ve Arap yetersizliği İran'a çok ihtiyaç duyduğu fırsatı sunar.

DEVRİME GÜÇ VERENLERİ ÖĞÜTEBİLİRLER
Nasıl bir seyir izlerse izlesin, en çok kaybeden bütün bölgede devrime güç veren insanlar olur ve ABD, Suudi Arabistan, İsrail ve İran güç için yarışırken kendilerini öğütülüyor bulabilirler."

Habertürk

Bu haber 911 defa okundu.