En Sıcak Konular

Oruç: Türkiye'yi AB'ye almayı düşünmüyorlar

17 Ekim 2011 16:34 tsi
AB'nin Türkiye dosyasını raftan arası indirdiğin ifade eden Star gazetesi yazarı Saadet Oruç, ‘Hangi ülkeye bu kadar çok ilerleme raporu yazdınız?’ diye sordu. Oruç, Sırbistan'ı AB'ye almaya hazırlananların Türkiye'yi içine almak istemediğ

Brüksel’de AB Komisyonu binasının basın toplantısı salonunda bana göre sorulacak sorulardan birisi  buydu.

Ancak bir başka ilginç soru meslektaşım Selçuk Gültaşlı’dan geldi:

“Türkiye için “Renewed Positive agenda” yani “yenilenmiş bir pozitif gündem” önerdiniz. Bunun imtiyazlı ortaklık olarak algılanmaması için ne gibi bir çalışmanız var?”

İlerleme Raporu’nu açıklayan AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Stefan Füle, Türkiye için ‘yenilenmiş pozitif bir gündem’ önerdi. Müzakere başlıkları 13’te durmuş, ileri tek adım atılamıyor, önce Fransa’daki seçimler, sonra Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB dönem başkanlığı derken, neredeyse bir yıl daha işler aynı “dongunlukta” devam edecek.

Stefan Füle, böylesi bir atmosferde yenilenmiş bir pozitif gündemden söz ediyor. Füle, Ankara-Brüksel hattında hakim olan duyguyu “frustration” sözcüğü ile tanımlıyor. Her ne kadar diplomatik olarak bu sözcüğü ‘hayalkırıklığı’ olarak çevirebilirseniz de, durumun adı ‘karşılıklı olarak şişmiş  olmaktır’!

AB Komisyonu, çarşamba günü açıkladığı ilerleme raporu ve strateji belgesinde aslında  genişlemenin ana esprisinin ‘doğu bloku’ defterini tamamen kapatmak olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu.

Türkiye’nin AB üyeliği için ufukta görünen bir işareti bırakın, ufuk çizgisi bile yok artık. Türkiye’den yıllar sonra adaylık verilen Montenegro ve Sırbistan, üyelik müzakerelerine başladılar.

Türkiye ile aynı gün üyelik görüşmelerine başlayan Hırvatistan’ın üyeliğe hazır olduğu açıklandı.

AB genişlemesi dosyası üzerinde çalışan eurokratlar, mesailerinin yüzde 99’unu belli ki, Batı Balkanlar’a harcıyorlar; Türkiye dosyası arada bir raftan indiriliyor.

Türkiye’yi tam üye almayı düşünmüyorlar ancak aynı zamanda Türkiye’den vazgeçemiyorlar.

Brüksel’in ardından,  G-20 Maliye ve Ekonomi Bakanları Toplantısı için Paris’e gelen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ı izledim. Paris’e gelmişken, OECD Genel Merkezi’ne evsahipliği yapan bu kentte, OECD Konseyi’ne hitap etti Babacan.

Hitabının ertesi günü Türk gazetecilerle biraraya gelen Babacan, “Türkiye ayrı bir gezegen gibi görülüyor” dedi.

Tam da orta vadeli programı açıkladığının ertesi günü bu ifadeyi kullandı Babacan.

AB, ekonomik krize karşı ayakta kalma mücadelesi verirken, Türkiye, Babacan’ın deyimiyle “zam değil, vergi ayarlaması” açıklamasının ertesi günü bile, OECD ve AB ülkeleri arasında ekonomik verileriyle ayrı bir noktada duruyordu.

“AB’de krizde olan herhangi bir ülkeye bizim hükümetimiz el atsa, en fazla altı ayda krizden çıkar” dedi Babacan.

İlerleme raporunun ertesi günü, OECD’deki bu tartışmayı takip etmek gerçekten puzzle’ın parçalarının biraraya gelmesine yardımcı oluyor.

Avrupa sokakları, ekonomik önlemler paketlerine karşı gösterilerle inliyor.

Ekonomik krize karşı tasarruf tedbirleriyle ilgili ilginç bir anekdotu Brüksel’de bir diplomat anlattı. İngiltere Başbakanı David Cameron, karşısında dört ayrı BBC muhabiri görünce, “Neden dört tanesiniz? Bir muhabir BBC’ye yetmez mi?” diye sormuş...

Türkiye, Avrupa merkezli uluslararası kuruluşların sayfalarında ayrı bir noktada duruyor.

Fransa Başbakanı François Fillon, “AB, bir volkanın üzerinde duruyor” diye AB’nin mevcut durumunu özetlemişti.

Niyeti ne olursa olsun muhalefet yapmak olanlara diyecek bir sözüm yok, ama ekonominin matematiği başka şeyler anlatıyor. En azından uluslararası kurumların raporlarında. İlerleme raporunda ipin ucu kaçmış bir kere! Havanda su dövmeye döndü iş...



Bu haber 856 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,093 µs