En Sıcak Konular

AKP nereye koşuyor?

7 Haziran 2007 15:47 tsi
AKP nereye koşuyor? İç siyasi dinamikler AKP için artık daha ‘yumuşak’ dönüyor. Erdoğan’ın ‘politik tasfiyeleri’ ve ‘vekil listesi’den sonra ‘denge’ kuruluyor gibi. Bu o kadar kolay olmadı ama herşey bitmiş de değil. AKP

Türkiye iç siyaseti açısından seçim kararı alınan güne kadar oldukça gerimli günler yaşandı. Bugün politika normale dönüyor. Dönüyor ama sandıklar açılana kadar!

AKP ve Başbakan Erdoğan’ın bugüne kadar attığı yakın zamanlı adımların “sakiniyet hakimiyettir” politikasına uygun olduğu söylenebilir. AKP içinde “huzursuzluk” yarattığı anlaşılan bir taban kesiti ve liderlerinin siyaseten tasfiyesi ve elbette “yeni vitrin” anlamına gelen milletvekili listeleri AKP’nin oyunu yeniden kurduğunu gösteriyor.

İkinci basamak…

Bundan sonraki aşama ise elbette sandık. 22 Temmuz seçimleri bugünkü politik konjonktüre sâdık kalırsa, “kabul edilebilir” bir  sandalye kaybıyla ama yine 1. parti olarak TBMM’ye dönecek.

İşte bundan sonra hem partinin hem de liderin önüne her biri çetrefilli 4 risk/avantaj gelecek. Bunlardan ilki diğerlerinden farklı olarak bir karar konusu değil. Ancak AKP’nin şu ana kadar ki yakın zamanlı politikalarını etkiledi ve seçim sonrası pozisyonunu da başat olarak etkileyecek.

Coğrafyasını özellikle Anadolu’dan alan ve bazı yorumculara göre “muhafazakar sermaye” olarak betimlenen kesimin AKP üzerindeki etkisi. Bundan sonra bu etkinin kalıcı ve söz sahibi olması bekleniyor.

Zira bu kesim, kriz görmeden, iç siyasi çalkantılara bulaşmadan ticaret yapmak istiyor ve bu politikaları desteklemesi halinde AKP’nin yanında duracağının sözünü veriyor.

İkinci aşama da biraz bununla bağlantılı. AKP ve direkt olarak Erdoğan’dan gelen yeni AKP politikası “iyice ılımlı” bir projeksiyon çizecek. Bunda yukarıdaki yapının etkisi olduğu kadar, bizzat AKP yönetiminde “denge siyaseti” taraftarlarının da açık ve hakim etkisi görünüyor.

Bu kesim parti tabanında da seçimlerden sonra iyice kontrolü ele alacak ve “uyum” yaklaşımını temel politika haline getirecek. Bu yüzden ikinci adımın içeriği, siyasi tansiyonun tamamen makul düzeye inmesi olarak okunabilir.

İki sinir noktası…

Üçüncü nokta ise yine AKP ve Erdoğan’ı zorlayabilecek bir düzlem ortaya çıkarabilir. Yeni Cumhurbaşkanı’nın seçilmesi süreci AKP tabanı ve yönetiminde burukluk yaratacak sonuçlara yol açabilir. Yine şu andan bakıldığında, artık Abdullah Gül’ün Köşk’e çıkması iyice zorlaşmış görünüyor.

İki temel nedeni var. Birincisi Gül adında direnilmesi ilk iki temel kabule ters düşecek AKP açısından. Yani gerginlik yeniden ülke gündemini kemirebilir. Kaldı ki Gül adı da bu süreçte oldukça yıprandı. Siyaseten bu denli hırpalanmış bir ismin Köşk’e çıkması da tartışma yaraacaktır.

Ancak yeni TBMM’nin partinin önüne, kendi tabanına yönelik izah getirmesi olası! Yani, “artık Cumhurbaşkanı seçecek sayımız yok” denmesi gibi. İkinci olarak AKP’nin artık bu durumda Gül’ün yerine de birini önermeyip, AKP’li bir isimden de feragat etmesi ihtimali ortaya çıkacak.

Bunun çözümü de ya TBMM içinden “bağımsız” görünen bir aday veya TBMM dışından “apolitize” bir ismin, AKP’ye de itici gelmeyecek biçimde “uzlaşılarak” Köşk’e çıkarılması. Yine de az bile olsa bu durum AKP’de üzüntü yaratacak.

Dananın kuyruğu…

Son aşama ise muhtemelen AKP için en riskli ve tehlikeli olanı. Bu projeksiyon Abdullah Gül ile Erdoğan arasında bir final hesaplaşmanın gerçekleşmesi ihtimali. Parti içinde şu an Erdoğan’ın tek adamlığına tek tehdit olabilecek isim Gül.

Şu an bunun emareleri yok. Cumhurbaşkanlığı sürecinde de durumu iyi idare ettiler. Ancak mesele bu kadar basit değil. Abdullah Gül kim ne derse desin Köşk’e aday gösterilmesinden başından beri çok haz etmedi.

İsminin böylesi bir tartışmada hırpalanacağını biliyordu. Öyle de oldu. İkincisi Gül Başbakan olmak istiyordu ve bunun en iyi formülü Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasıydı. Hoş bu durumda Erdoğan’ın ismi yıpranacak ve AKP şu anki pozisyonun da olmayacaktı ama AKP iç dinamikleri açısından bu Gül’e daha uygundu.

Gül’ün bir başka dezavantajı ise Erdoğan’ın elinden çıkan aday listelerinin kendi tabanını, açıkça söyleyelim destekçilerini hayli tırpanlamış olması. Gerçi diğer isimler gibi (!) ağır hasar almadı ama gücünün bir kısmından feragat etti.

AKP’nin sandıktan güç kaybı ile çıkması, milletvekili sayısının beklenenden fazya erozyona uğraması, koalisyon kurulması, koalisyon da ortak olunamaması, tabandaki “küskünler” hareketi gibi hepsi menfi olası gelişmeler, bu son hesaplaşmayı hızlandırabilir.

www.iyibilgi.com



Bu haber 702 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,453 µs