AK Parti'den BDP'ye çağrı

13 Ekim 2011 10:54 tsi
'BDP, bu süreçte sahici bir aktör olmalıdır.'

AK Parti Genel Başkan Danışmanı, Ankara Milletvekili Akdoğan, ''BDP, bu süreçte sahici bir aktör olmalıdır. Çözüm sürecine yapıcı katkı vermelidir. Kendi siyasi gündemini belirleyerek, kendi yol haritasını takip etmelidir. Bu süreçte, BDP önemli misyonlar üstlenebilir. Yeni anayasa süreci bu bağlamda büyük önem taşımaktadır'' dedi.

Akdağan, AA muhabirine yaptığı açıklamada KCK operasyonlarını değerlendirdi. Yalçın Akdoğan, şunları söyledi:

''KCK örgütlenmesi, sanki PKK'nın şehir yapılanması, siyasi, legal kanadı veya siyasi alana geçişte bir dönüşmeyi sağlayan bir ara mekanizma gibi algılanıyor. Oysa bunu tam tersidir. KCK, paralel devlet yapılanması kurmak için bölgede farklı bir otorite tesis etmek için oluşturulmuş bir yapıdır. Tamamen illegal bir yapıdır ve PKK'nın bütün uzuvlarıyla, yani DTK, HPG veya diğer kanatların en tepesinde bulunan, şemsiye, çatı kuruluştur. Yani terör örgütünün ana yapısıdır KCK... Bu yüzden bütün terör eylemleri, baskı ve şiddet, ne kadar illegal faaliyet varsa bunlar KCK'nın faaliyet alanlarına girmektedir. KCK'nın başında da terör örgütünün Kandil'deki ele başı Murat Karayılan bulunmaktadır. Diğer terörist ele başları da bu KCK'nın yürütme konseyinin üyeleridir. Yani KCK derken terör örgütünün bir çatı yapılanmasından bahsediyoruz. Bu yüzden KCK, bölgede baskı uygulamaktadır sadece bölge halkına veya Kürtlere sadece bölge halkına baskı yapmamaktadır. Kürtlere baskı yapmaktadır, onun ötesinde BDP'ye de baskı yapmaktadır. Yani siyasi hayatın genişletilmesine, güçlendirilmesine vurgu yapan, bundan dolayı da çözün süreçlerinde KCK operasyonlarını eleştirenlerin şunu da görmesi gerekiyor; bu yapı, yani KCK, öncelikle BDP'nin siyasi iradesini ipotek altına almaktadır, BDP'nin siyasi alanını paylaşıma açıp daraltmakta, BDP'yi etkisizleştirmektedir. KCK yapılanması, hem çözüm süreçlerini sabote eden eylemlerde bulunmaktadır, hem de BDP'nin siyasi alanını daraltan bir organizasyondur.''

-''Siyasetteki bütün aktörler çözüm sürecinin parçası olmalı''-

Devletin, çözüm süreçleri var diye bu illegal yapılanmaya göz yummasının söz konusu olamayacağını vurgulayan Yalçın Akdoğan, buna göz yummanın, bölge halkını KCK'nın, PKK'nın baskısı altında bırakmak anlamına geleceğini ifade etti. Bunun aynı zamanda BDP'nin iradesine, KCK'nın ipotek koyması anlamına geleceğini belirten Akdoğan, böyle olması durumunda bunun tamamen oradaki siyasi yapıya bu illegal uzantıların tasallut etmesi anlamı taşıyacağını dile getirdi. Yalçın Akdoğan, BDP'ye de çağrıda bulunarak şunları kaydetti:

''Bu süreçte BDP, sorunun çözümüne katkı vermekten, muhatap olmaktan çekinmemelidir. Yani sürekli İmralı'yı adres gösterme aslında bir kaygıyı ve korkuyu ifade etmektedir. Nitekim, Öcalan'ın da kendinin devre dışı bırakılıp, BDP'nin veya Kandil'in muhatap alınabileceği, sürecin onlar üzerinden yürütüleceğine dair kaygısı olduğunu tahmin ediyorum. BDP de bu korku ve kaygı üzerine sürekli topu, İmralı'ya atmaktadır. Bu da bir yanlıştır. BDP, bu süreçte sahici bir aktör olmalıdır. Çözüm sürecine yapıcı katkı vermelidir. Kendi siyasi gündemini belirleyerek, kendi yol haritasını takip etmelidir. Bu süreçte, BDP önemli misyonlar üstlenebilir. Yeni anayasa süreci bu bağlamda büyük önem taşımaktadır.

Sayın Başbakanımızın, ''terörle mücadele, siyasetle müzakere' derken kast ettiği devlet adına AK Parti'nin, Kürtler adına BDP'nin oturup iki taraf olarak konuşması, anlaşması değildir. Siyasetteki bütün aktörlerin çözüm sürecinin parçası olması ve diyalog ile müzakere ile tartışarak bu sürecin devam ettirilmesidir. Burada BDP, Kürtlerin temsilcisi gibi konumlandırılamaz. Bugün Kürtler'den en fazla oy alan parti AK Parti'dir. Çözüm sürecinde iki partili bir görüşme ortamından bahsedilmiyor. Bütün partiler bu sürecin tarafıdır, içindedir. Yeni Anayasa bağlamında tüm partiler sürece pozitif kaktı vermelidir. BDP de bu süreçte, kendisinden toplumun beklediği bu rolü, yapıcı katkı vererek oynamalıdır.''

A.A.

Bu haber 826 defa okundu.