Günay, AKP'nin farkını açıkladı

6 Haziran 2007 15:18 tsi
Solun lider isimlerinden biri olarak tanınırken AK Parti'ye geçen ve aday olan Ertuğrul Günay, niçin geçiş yaptığını açıkladı. Günay'a göre, AK Parti'nin öteki hiçbir partide bulunmayan bir özelliği var. İşte Günay'a göre AK Parti'yi farklı kılan öze

Partilerin, 22 Temmuz'daki genel seçim için YSK'ya milletvekili aday listesini sunmasının ardından partilerde hareketlilik devam ediyor. TBMM’de ki milletvekillerinin çoğu bu seçimde listeye alınmazken yeni transferler liste başlarını tuttu.

Başbakan Erdoğan İstanbul 1. sıradan aday olurken Ertuğrul Günay hemen ardından ikinci sırada yer aldı. Günay, neden AK Partiyi seçtiğini, yapımcılığını ve sunuculuğunu Feridun ve Arzu Erdoğral’ın yaptığı Hilal TV'deki Basında Bugün programında anlattı…

- Neden AK Parti?

- Ben bir süreden bu yana bağımsız konumunda bir siyaset adamıydım. Daha önce Cumhuriyet Halk Partisinde parti yönetimiyle aykırı düşen düşüncelerim nedeniyle önce fiili olarak partiden uzaklaştırılmıştım. Sonra 3 yıl önce kadar da hukuki olarak bağım kesilmişti partiden. Yani herhangi bir siyasi partiden değil bağımsız konumdan bir parti tercih etmek durumundaydım.

Sayın Başbakan son aylarda yaşanan gelişmelerden ve seçim kararı alındıktan sonra bu dönemde Adalet ve Kalkınma Partisi'nde siyaset yapmam konusunda bir öneri getirdi. Kendisiyle görüşüp konuştuktan sonra çevreme danıştım.

AK PARTİ'NİN YÜKLENDİĞİ DİĞERLERİNDE BULUNMAYAN MİSYON

Bu dönemde Adalet ve Kalkınma Partisi birkaç açıdan bence önemli bir misyon yüklenmiş durumda. Önce bütün Türkiye’den oy alan bir parti olarak Türkiye’de demokrasinin sağlıklı yürümesi açısından önemli bir güvence oluşturuyor. Biliyorsunuz partilerimizin önemli bir kısmı ya Türkiye’nin doğusundan ya Türkiye’nin batısından veya ortasından yani bir bölgeden veya en az birkaç bölgeden oy alabiliyorlar. Ama bütün Türkiye’den Hakkari’den Edirne’ye kadar yüzde onların üzerinde yüzde yirmiler çerçevesinde dengeli olarak oy alan Adalet ve Kalkınma Partisinden başka ikinci bir parti yok.

Demokrasiye halkın katılımı, ilgisi ve desteği ise Adalet ve Kalkınma Partisinin toplamış olduğu toplumsal desteğin demokrasinin sürmesi açısından önemli olduğuna inanıyorum. Bunun sürmesinin çok zorunlu olduğuna inanıyorum. Çünkü bu çağda artık serbest piyasa sadece serbest piyasanın koşullarını hazırlayacak bir hukuk sistemi değil. Serbest düşünce özgür düşünce yeni fikirlerin yaratıcı fikirlerin ortaya çıkması açısından çok önemli.

AK PARTİ, DEMOKRASİ İÇİN BİR GÜVENCE

Demokrasi açısından Adalet ve Kalkınma Partisi bana bu konjektürde Türkiye için bir güvence bir teminat olarak gözüktü. İkicisi Türkiye’de ulusal bütünlüğü ülke bütünlüğünü parçalama konusunda gerçek veya gerçek dışı söylemler var, sıkıntılar var.

Bu anlamda yaşadığımız somut sıkıntılar var. Her gün evlerimizin önüne çocuklarımız ne yazık ki bayraklarımıza sarılı olarak Anadolu’nun yoksul kasabalarına giriyor. Türkiye’nin bütünlüğünü korumakta son derece önemli ve siyasetin birinci görevlerinden biri bu bütünlüğü korumak yine Türkiye’nin her tarafından oy alabilen Türkiye’nin her tarafında teşkilatı bulunan Türkiye’nin her tarafından milletvekili çıkarma şansı bulunan yani Türkiye’nin her yöresinin umutlarını çözüm umutlarını Ankara’da toparlayabilen bir siyasi parti yine ulusal bütünlüğü korumak açısından ülke bütünlüğünü korumak açısından ben için son derece anlam ifade ediyor.

Bu çerçeveden baktığınızda da Adalet ve Kalkınma Partisinden başka ikinci bir parti yok. Bütün bunları değerlendirince Adalet ve Kalkınma Partisinin hem demokrasi hem ülke bütünlüğü hem toplumsal gelişme ve bütün bunlardan yola çıkarak bir çağdaşlaşma projesi olarak önemli gördüm.

Ve Sayın Başbakan’ın önerisini bu anlayış içinde kabul ettim ve sayın Başbakanda İstanbul’da birinci bölgede kendisinden sonra ikinci sırada benim adımı yazarak beni onurlandırdı umuyorum ki hep birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi'ne ve Türkiye’ye yararlı hizmetler yapma şansını buluruz.

DEMOKRASİ DIŞI ARAYIŞLAR VAR

- CHP yine mahkemeye gitti. Önümüzdeki günlerin hareketli geçmesi bekleniyor. Yeni sürecin oluşması için nasıl bir siyaset izlenmesi gerekiyor?

- Önümüzde iki aydan az bir süre kaldı. 45 güne yakın bir süre kaldı. 22 Temmuz’da Türkiye’de seçim olacak. Herkesin bu sağduyuyla hareket etmesi gerekiyor, demokrasilerde seçim çözümdür. Halka gidersiniz ve halkın aynasında boyunuzun ölçüsünü görürsünüz ve onda göre de önünüzde ki süreçte kendinize çeki düzen verirsiniz.

Herkesin bunu görmesi gerekiyor bu saatten sonra mahkemelere gitmek Meclis'in olağanüstü toplanmasından medet ummak şimdiye kadar da sonuç vermemiştir ve demokrasi dışı arayışlardır.

Herkesin en çok bildiği konuları en güzel anlatmaya çalışarak halka gitmesi halkın desteğini halkın güvenini kazanmaya çalışması gerekir. Adalet ve Kalkınma Partisi tümüyle bu mantık çerçevesinde bakıyor olaylara.

ÖTEKİ PARTİLERE YAPTIĞI TAVSİYE

Sayın başbakan bir süredir başladığı yurtiçi gezilerini çok daha yaygın biçimde önümüzdeki dönemde sürdürecektir. Hepimiz seçim bölgelerimizde ve Türkiye sathında elimizden geldiği kadar halka ulaşmaya ve hem bundan önce Türkiye neredeydi ve bugün nerede hem bundan sonra nerede olması gerekir onu anlatmaya çalışacağız.

Öteki partilere de bunu tavsiye ederim yani 2002 seçimlerine gittiğimiz günleri hatırlayınız, 2002’de ekonomik ve demokratik bir iflasın eşiğindeydi, halk bunu gördü ve parlamento içindeki bütün partileri tasfiye etti iktidarı ve muhalefetiyle ve yeni bir umut olarak Adalet ve Kalkınma Partisini iş başa getirdi.

Şu anda 2007 yılında geldiğimiz nokta 2002 ile kıyasladığınızda bir devrim niteliğindedir. Hem ekonomide hem demokraside son derece önemli atılımlar yapılmıştır. Öteki partiler bu alanda kendileri olsaydı daha iyi ne yapabilirlerdi bunu anlatmaları gerekir. Demokraside yol budur. Herkese bunu tavsiye ederim. Bizde kendi payımıza bunu yani Türkiye için daha güzel ne yapabiliriz bunu anlatmaya çalışacağız.

- Vekillerin yarısına yakınının liste dışı kalması TBMM’nin olağanüstü toplanması ihtimalini ortadan kaldırdığı söyleniyor. Bu durumda (böyle bir hak olmamasına rağmen, Referandum Yasası ve Anayasa paketi Sezer tarafından veto edilebilir mi?

- Sayın Sezer’in yeni bir veto hakkı yok. Anayasa oylaması ikinci kez yapıldı, kabul edildi. Sayın Sezer bir süre bunu referanduma göndermek seçeneğini kullanabilir. Yani yeniden meclise göndermesi mümkün değil sadece referandumun süresi kısaltan bir yasa var o yasayı geri gönderebilir.

O yasayı geri gönderirse o iktidar partisi grubunun taktiridir onun yenilenmesi için parlamentoyu çağırır veya onu seçimden sonraya bırakabilir. Bunu bilemiyorum şu anda nasıl bir şey yapılabileceğini ama ben listelere giremeyen arkadaşlarımızın seçimin iptali için bir girişimde bulunacağını pek sanmıyorum.

Ne yazık ki Türkiye’nin seçim sistemi nedeniyle her seçim eşiğinde böyle sınıktılar yaşanıyor. Bu alanda Ak Parti en geniş katılımla karar veren bir parti gibi gözüküyor. Türkiye’nin her yerinden illerde en az iki bin kişinin katıldığı ön yoklamalar eğilim yoklamaları yapıldı.

Temayül yoklamaları yapıldı. Arkasından uzun komisyon çalışmaları birebir adaylarla görüşmeler yapıldı ve bütün bunların sonucunda karar verildi. Öteki partilerde iki üç kişiyle karar verildiğini herkes biliyor.

Bu tabi parlamento içinden veya dışardan aday olup listeye giremeyen arkadaşlarımızı farklı bir infiale sürüklüyor ama bütün bunlar anlık tepkilerle değil, belki önümüzde ki dönemde seçim sisteminin daha objektif biçimde düzenlenmesiyle aşılabilinecek sorunlardır. Sanıyorum önümüzdeki dönemde parlamentonun Türkiye’nin önüne getireceği ve aşacağı temel meselelerden biriside budur. Seçimin hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye’miz için ve bütün yurttaşlarımız için.

www.cafesiyaset.com

 

Bu haber 458 defa okundu.