En Sıcak Konular

Libya'da flaş gelişme

4 Ekim 2011 16:10 tsi
İşte dakika dakika Libya'da yaşananlar...

SİRTE'DEKİ ÇATIŞMALARDA KADDAFİ KARŞITI 2 MUHALİF ÖLDÜ, 28'i YARALANDI

Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin memleketi Sirte'den yüzlerce sivilin kaçışının sürdüğü bildirildi.

Yetkililer, Libyalı devrimci güçlerin, Sirte'nin batısına füze saldırısı düzenlediğini, yüzlerce kişinin kentten kaçtığını belirtirken, kaçan siviller, NATO uçaklarının da kenti bombaladıklarını söyledi.

Sirte'nin dışındaki sahra hastanesinde görevli doktor Nuri El Naari, Sirte'de dün çıkan çatışmalarda Kaddafi karşıtı 2 muhalifin öldüğünü, 28'inin yaralandığını kaydetti.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi de çalışanlarının, dün cephe hattını geçerek, Sirte'deki hastaneye tıbbi malzeme ve oksijen götürdüğünü, ayrıca hastaneden Hollandalı bir hemşireyi çıkarttıkları açıkladı.

Çalışanların, Sirte'den kaçan binlerce kişiye gıda yardımında bulundukları belirtildi.

AFAD: "YOĞUN BAKIM HASTASI 6 KİŞİ VE REFAKATÇİLERİ tÜRKİYE'YE GETİRİLECEK"

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), libya'da yaşanan çatışmalar sebebiyle yaralanan ve ülkelerinde tedavi imkanı bulunmayan 6 kişi ve refakatçilerinin, Genelkurmay Başkanlığına ait ambulans uçakla bugün Türkiye'ye getirileceğini bildirdi.

AFAD, Türkiye'ye getirilen Libyalı yaralılara ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, AFAD koordinasyonunda, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri, Dışişleri ve Sağlık Bakanlıkları ile yürütülen ortak çalışmalar sonucu, Libya'da yaşanan çatışmalar sebebiyle yaralanan ve ülkelerinde tedavi imkanı bulunmayan solunum cihazına bağlı olarak seyahat zorunluluğu bulunan yoğun bakım hastası 6 kişi ve refakatçilerinin Türkiye'ye getirileceği kaydedildi.

Genelkurmay Başkanlığına ait 1 ambulans uçak ile bugün Bingazi'den alınacak olan yaralıların, Adana'ya getirileceği, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde tedavi edileceği bildirilen açıklamada, şu an itibariyle İstanbul'da 25, İzmir'de 20, Adana'da 23 ve Ankara'da 27 olmak üzere 95 Libya vatandaşının tedavilerinin devam ettiği, şimdiye kadar Türkiye'ye getirilen toplam 503 yaralı Libya vatandaşından, 408'inin tedavileri yapılarak ülkelerine gönderildiği belirtildi.

LİBYA'DA ÖLÜ SAYISI 25 BİNİ AŞABİLİR

Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde, Arap Baharı olarak adlandırılan muhalefet gösterileri ve yönetim değişimleri bugüne dek yaklaşık 29 bin kişinin hayatına mal oldu.

Uluslararası Af Örgütü gibi insan hakları kuruluşları, resmi açıklamalar ve BM rakamlarına göre, Tunus'ta başlayan ve bölgeye yayılan halk hareketlerinde, en fazla can kaybı NATO operasyonunun sürdüğü Libya'da oldu.

Libya'da, devrik lider Muammer Kaddafi'nin ardından yönetimi ele alan Ulusal Geçiş Konseyi yetkililerinin son yaptığı açıklamaya göre, 6 ay içinde 25 bin kişi hayatını kaybetti, 50 bin kişi ise yaralandı. Nihai sayının mevcut tahminlerin üzerinde olacağını belirten yetkililer, ülkede en az 4 bin kişinin de kayıp olduğunu açıkladı.

Libya'dan sonra en fazla can kaybının olduğu Suriye'de ise, mart ayından eylül sonuna kadar ölenlerin sayısının 2700 olduğu açıklandı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Devlet Başkanı Beşşar Esad'a karşı ayaklanmaların sert şekilde bastırıldığı Suriye'de en az 100'ü çocuk olmak üzere 2700 kişinin hayatını kaybettiğini, binlerce kişinin de hükümet güçleri tarafından gözaltına alındığını bildirdi.

Resmi olmayan kaynaklar ölü sayısının 5 bine ulaştığını öne sürüyor. Esad, uluslararası toplumun tepki ve uyarılarına rağmen istifa etmiyor.

Arap Baharı'nın "yeşerdiği" Tunus'ta, hükümet karşıtı gösterilere güvenlik güçlerinin müdahale etmesi sonucu çıkan çatışmalarda en az 200 kişinin öldüğü bildirilmişti. Tunus'ta, Devlet Başkanı Zeynelabidin Bin Ali'ye karşı aralık ayında başlayan halk ayaklanmaları, Bin Ali'nin ocak ayında devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Gösterilerin yer yer sürdüğü Tunus, 23 Ekim'de yapılacak genel seçimle, "demokrasi yoluna" girmeye hazırlanıyor.

Tunus'tan sonra halk hareketlerinin sıçradığı Mısır'da, başkent Kahire'de ocak ayının sonunda binlerce kişi devlet başkanı Hüsnü Mübarek'e karşı gösterilere başladı.

Göstericiler ve polis arasında çıkan çatışmalarda can kayıpları oldu ve ordu güvenliği sağlamak üzere görevlendirildi. Devlet Başkanı'nın kabineyi değiştirmesi ve çeşitli reform sözleri vermesine rağmen, 18 gün süren ve Tahrir Meydanını merkez seçen gösterilerin ardından 11 Şubat 2011'de Mısır'ı 30 yıldır yöneten Mübarek istifa etti.

Mısır'da haziran ayına kadar yer yer süren çatışma ve olaylarda, resmi rakamlara göre en az 840 kişinin öldüğü bildirildi.

Gösteriler şubat ayında, Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in istifa etmesi talebiyle Yemen'e sıçradı. Mart ayında gösterilerin şiddetlenmesine rağmen istifa etmeyi reddeden Salih, yeni anayasa yazılmasını da içeren bir dizi reform sözü verdi. Muhalefet gösterilerinin sürdüğü ülkeyi 33 yıldır yöneten ve haziran ayında bir bombalı saldırıdan kurtulan Salih, son yaptığı açıklamada, rakiplerinin yönetime gelmemesi koşuluyla istifası edeceğini açıkladı.

Yemen'de hükümet karşıtı silahlı grupların düzenlediği saldırılar dışında, hala süren çatışmalar ve gösterilerde en az 200 kişinin öldürüldüğü belirtildi.

Bahreyn'de 14 Şubat'ta başlayan yönetim karşıtı gösteriler, polisin sert müdahalesiyle bastırıldı ve ardından ülkede olağanüstü hal ilan edildi. Şii muhalefetin, Sünni yönetime karşı ayaklandığı ve yönetim yanlıları ile karşıtlarının da zaman zaman karşı karşıya geldiği ülkede, bugüne dek 30 kişinin olaylarda öldürüldüğü bildirildi. İnsan hakları kuruluşları, ülkede tutuklananların sayısının 1400'e ulaştığını belirtiyor.

Umman'da da şubat ayında patlak veren göstericilerle polis arasında çıkan çatışmada iki kişi öldü. Gösterilerin bastırıldığı ülkede, çok sayıda muhalif hapis cezasına çarptırıldı.

Arap Baharının etkili olduğu bazı ülkelerde ise yönetimler reform önlemleriyle protestoları önlemeye çabalıyor. Muhalefet gösterilerinin barışçıl geçtiği Fas'ta Kral'ın dini ve siyasi yetkilerini kısıtlayan yeni anayasa, referandumla kabul edildi.

2011 Ocak ayından bu yana, yönetim karşıtlarının güvenlik güçleri ya da karşıt görüşlülerle çatıştığı Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Yemen ve Bahreyn'de, bu verilere göre 28 bin 970 kişi hayatını kaybetti.

ŞEHİTLER MEYDANI, KADIN VE ÇOCUKLARIN KUTLAMA MERKEZİ OLDU

Libya'da Muammer Kaddafi yönetiminin sona ermesiyle Şehitler Meydanı, özellikle kadınların ve çocukların özgürlük kutlamalarına ev sahipliği yapıyor.

Kaddafi yönetiminin devrilmesi ve Ulusal Geçiş Konseyi'nin  (UGK) daha fazla özgürlük mesajları vermesi dolayısıyla Libyalı kadınlar ve çocuklar sokaklarda sık sık gösteri yapmaya başladı.

UGK'nın yönetiminde olan başkent Trablus'ta çocuklar, günün her saatinde, ellerinde yeni Libya bayraklarıyla şehir turu atıyor. Gruplar halinde yollarda yürüyen çocukların toplanma merkezi Şehitler Meydanı oluyor.

Ellerde özgürlük kınası

Ülkedeki farklı kabileler de Şehitler Meydanı'nda kültürlerini tanıtıcı etkinlikler yapmaya başladı.

Libya nüfusunun yaklaşık yüzde 5'ini oluşturan Berberiler, UGK askerlerinin çevresinde nöbet tuttuğu Şehitler Meydanı'nda ellerinde bayraklarıyla kendi dillerinde özgürlük şarkıları söyledi. Berberilerin kutlamasında çocukların ve kadınların çok olması dikkati çekti.

Kaddafi'nin Libya tarihini değiştirerek kendi lehinde yeniden yazmaya kalktığını ileri süren Libyalı kadın İntizar El Jeberi, ''Kadınlar Kaddafi'nin gitmesinden çok memnun. Bütün kadınlar özgürlüğü ellerine yaktıkları kınalarla kutluyor'' dedi.

Berberilerin ayrı bayrağı bulunduğu ama Libya'nın birliğinden yana olduklarını ifade eden Ayşe Berguri de Kaddafi'nin gitmesinin kendileri için bayram olduğunu, artık kendi kültürlerini daha rahat yaşayacaklarını ve yaşatacaklarını söyledi.

Berguri, ''Kaddafi döneminde bu meydanda toplanmamız imkansızdı. Her zaman Berberilere ait olan sarı, mavi, yeşil renkli bayrağımızı özgürce sallamak istiyorduk, o gün işte bugün'' diye konuştu. (AA) 

Bu haber 1,027 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,527 µs