BBP başkanı sert çıktı

27 Eylül 2011 16:47 tsi
BBP Başkanı Destici, merhum lider Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazayla ilgili yeni gelişmeleri değerlendirdi...

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun kazası ile ilgili ''İnşallah bu bir tertip değildir, bu bir organize iş değildir, çünkü bunu yapanlar mutlaka eğer böyle bir şey yaptılarsa bunun bedelini ödeyecekler, biz kararlılıkla hukuk içerisinde kalarak bunun takipçisi olacağız'' dedi.

Destici, yeni binaya taşınma işlemeninin devam etmesinden dolayı partisinin Ankara İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, MHP'den ayrılarak BBP'ye geçen Eskişehir Günyüzü Kayakent Belediye Başkanı Ese Ildız ile bazı belediye Meclis üyelerine rozet taktı.

Basın mensuplarının, Yazıcıoğlu'un helikopter kazasına ilişkin sorusunu yanıtlayan Destici, üzerlerindeki büyük baskıya rağmen hukukun içerisinde kalmaya çaba sarf ettiklerini söyledi. Bu konuda yıpratıldıklarını da iddia eden Destici, özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün büyük çaba sarf ettiğini ifade etti.

''Eğer Muhsin Yazıcıoğlu'na bir tertip yapılmışsa, benim başından beri iddiam buydu, bunu da iki kişi biliyorsa biri gelip bunu söyleyecek, çünkü bu vicdanları kanatır, rahatsız eder'' diyen Destici, ''İnşallah bu bir tertip değildir, bu bir organize iş değildir, çünkü bunu yapanlar mutlaka eğer böyle bir şey yaptılarsa bunun bedelini ödeyecekler, biz kararlılıkla hukuk içerisinde kalarak bunun takipçisi olacağız'' diye konuştu.

 Cihazların söküldüğünü, belirlenen yerin aranmadığını, bilgi kirliliği yaratıldığını dile getiren Destici, radar görüntülerinin alınmadığı iddiasına ilişkin olarak da savcılıkla birlikte aynı irtifada, aynı hızda ve yönde radar görüntüsü alınıp alınmadığına ilişkin bir deneme uçuşu gerçekleştireceklerini bildirdi.

Kayıp elektronik cihazların faillerinin belli olduğuna işaret eden Destici, ''Bu iş aydınlanacak. Eğer bu bir sistemin çürümüşlüğünden, kurumları çürütmüşlüğünden, içindeki insanları çürütmüşlüğünden kaynaklanan bir şeyse de, bu işte hatası, ihmali, kusuru olanlar mahkeme önüne çıkıp cezalarını alacak. Yok tertipli bir şeyse de bunu işleyenler bu işin karşılığını görecek'' diye konuştu.

Helikopterin neden uçtuğunu, neden düştüğünü ve niye bulunmadığını takip ettiklerini anlatan Destici, Kaza Soruşturma Kurulu'nun açıkladığı raporun kimseyi tatmin etmediğini söyledi.

Yazıcıoğlu, cihazları söktüğü ifade edilen askerler ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de şunları kaydetti:

''TSK bizim göz bebeğimiz, bir taraftan bu suçu işleyen ya da bu hatayı yapanlar da TSK mensubu ama TİB'den gelen verileri doğru bir şekilde yorumlayıp Kahramanmaraşa'a ileten de TSK mensubu. Bunun da hakkını vermek lazım.

Yozgat'taki Jandarma kaçakçılık binbaşı, görevi olmadığı halde duyarlılıkla TİB'deki dönem arkadaşını arıyor ve 'Telefonlar bu, sinyali araştırır mısın' diyor. Bunun duyarlılığını nereye koyacağız? TİB'den veriler Jandarma Genel Komutanlığı'na gittikten sonra harita üzerinde çalışıp bunu hemen Kahramanmaraş'a ileten Süleyman Başçavuşu, Ümit Başçavuşu nereye koyacağız? Bu CD'yi de Cumhurbaşkanı'na gönderenin meçhul bir subay olduğu bildiriliyor. Dolayısıyla da kurumları topyekün karşımıza alamayız veya topyekün kurumları burada suçlayamayız. Hele de TSK'yı''

Hem askeri hem de sivil bürokratik oligarşi ile karşı karşıya olduklarını ifade eden Destici, ''Başbakan Erdoğan emir veriyor, 'Sahaya siz BBP'nin gelen uzmanları ile gireceksiniz' diyor ama haber verilmeden giriliyor. Bürokratik oligarşi sadece askeriyenin içerisinde yok, sivil bürokraside de var'' dedi.

Destici, kurumlardan hata yapanları korumamalarını, zira onların top yekün bir camianın ya da bir kurumun yıpratılmasına neden olduğunu söyledi.

Destici, Genelkurmay Başkanlığı'nın, Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıklarının ithamlara karşı bunlarla ilgili kamuoyunu tatmin edici açıklama yapmasını istedi.

Mustafa Destici, başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere, konunu aydınlatılması noktasında çaba sarf edenlere teşekkürlerini ilettiğini söyledi.

TERÖR

Terör konusu ile ilgili olarak en temel uygulamaların bile yerine getirilmediğini ifade ederek her şehit cenazesinin ardından ''Mücadelemiz aynı azim ve kararlılıkla sürecektir'' sözünün bir anlam taşımadığını savundu.

''Apo ile mi, Kandil ile mi, PKK'nın siyasi uzantıları ile mi, kiminle müzakere ediyorsunuz? Hükümet net olarak politikalarını açıklamalı'' diyen Destici, terörist ile ''Kürt kardeşlerin'' ayrı tutulması gerektiğini ve bölge insanın dinlenmesi gerektiğini söyledi.

Destici, istihbaratın zaafları olduğunu savunarak ''Ankara'nın merkezinde patlayan bombanın istihbaratının alınmadığını'' ileri sürdü.

Destici, eğitim dilinin Kürtçe olması isteğinin ikinci bir millet yaratma çabası ve demokratik özerklik kavramının da Türkiye'yi bölmeye yönelik bir talep olduğunu belirterek, kabul edilemez olduğunu kaydetti. (AA) 

Bu haber 674 defa okundu.