BM kürsüsünden tarihi uyarılar

23 Eylül 2011 08:36 tsi
Hem BM'ye hem İsrail'e yüklendi...

Erdoğan BM Güvenlik Konseyi'nde hem BM'ye hem İsrail'e yüklendi. Somali için harekete geçilmesini isteyen Erdoğan Suriye'yi uyardı, Kıbrıs için adil çözüm istedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, New York'ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'na dünyaya net mesajlar verdi. Erdoğan'ın konuşması sırasında İsrail, Filistin, Ermenistan ve Suriye temsilcilerinin dikkatli bir şekilde not aldıkları görüldü. Kürsüden BM'yi de sert sözlerle eleştiren Erdoğan, dünyaya şöyle seslendi:
 
BM ACİZ KALDI: Yarım asrı aşkın süredir devam eden Arap-İsrail ihtilafının halen çözülememesi, uluslararası adalet duygusuna vurulan en büyük darbedir. BM Güvenlik Konseyi'nin bu konuda bugüne kadar aldığı bağlayıcı nitelikteki 89 karara İsrail uymamıştır. Daha da acısı, BM, Filistin halkının yaşadığı insanlık dramının sona ermesini sağlayacak hiçbir adımı atamayacak kadar aciz kalmaktadır. BM'nin bugün artık hızla harekete geçerek, bu kanayan yaraya bir an önce müdahale etmesi gerektiği açıkça ortaya çıkmıştır.
 
ATOM BOMBASI İSRAİL'DE VAR: Rahatlıkla fosfor bombasını, atom bombasını kullanan İsrail'dir. Buna karşı yaptırım yok. Ama çevrede böyle bir havayı hissettikleri anda nasıl yaptırım yaparız bunun gayreti içine giriyor. Adalet bu mu? Sorulmaz mı? Bu bağlamda sorun, İsrail hükümetinin tutumundan kaynaklanmaktadır. Bu ülkeyi yönetenler barış için gerekli adımları atmak yerine her geçen gün barışın önüne yeni bir engel çıkarmaktadır.
 
İNSAN HAKLARINA AYKIRI: Soruyorum. İnsan hakları evrensel beyannamesinde herhangi bir toplumu uluslararası ilişkilerden veya insani münasebetlerden tecrit etmek veya soyutlamak diye bir şey var mı? Benim okuduğum insan hakları beyannamesinde böyle bir şey yoktur. Bir sandık domatesi Filistin'e sokmak isterseniz İsrail'in iznine tabisiniz. Ben bunu insani olarak görmüyorum.
 
GÜVENLİK BARIŞI İKAME EDEMEZ: İsrail'i yönetenlerin, bir tercih yapması gerekmektedir. BM sistemindeki boşluklar, belirli ülkelerdeki lobiler İsrail'e gayrimeşru eylemlerinden dolayı uluslararası hukuk ve adaletten kaçma imkanı verecektir. İsrail'i yönetenlerin, gerçek güvenliğin, ancak gerçek barışın inşa edilmesiyle mümkün olabileceğini görmeleri gerekmektedir. Buradan bir kez daha İsrail'e seslenmek istiyorum. Barışın yerine ikame edilecek hiçbir şey yoktur.
 
FİLİSTİN'İ TANIYIN: Uluslararası toplum olarak BM'nin kuruluş gayesi olan uluslararası barış ve güvenliğin tesisi idealine inanıyorsak, İsrail'i, bu ülkeyi yönetenlere rağmen barış için zorlamak, bu ülkeye hukukun üstünde olmadığını açık bir şekilde göstermek gerekmektedir. Bu doğrultuda Filistin halkının devlet olarak tanınma yönündeki haklı talebi karşılanmalıdır.
 
İSRAİL TÜRKİYE'YE HATA YAPTI: Türkiye, bugüne kadar hiçbir devlete karşı hasmane ve çatışmacı politikalar izlemedi. Dostluk ve işbirliğini esas alan bir dış politika anlayışıyla hareket etti. İsrail, kendisine karşı tarih boyunca dostça yaklaşan bir ülkeye ve bu ülkenin halkına karşı vahim bir yanlış yapmış, dahası bu yanlışını görmemekte ısrar etmiştir. İsrail halkı ile sorunumuz yoktur. Sorun şimdiki İsrail hükümetinin saldırgan politikalarından kaynaklanmaktadır.
 
KIBRIS'TA GEREKENİ YAPARIZ: Kıbrıs Türk halkının geleceğinin bu şekilde ilanihaye sürüncemede bırakılmasına daha fazla izin vermeyeceğimizi vurgulamak isterim. Rum tarafının Ada'nın tek yönetimiymiş veya Kıbrıs Türkleri adına da karar verme yetkisi varmış gibi hareket etmesini kabul edemeyiz. Rum tarafının kendi başına deniz yetki alanları belirlemeye, bu alanlarda petrol ve doğalgaz aramaya kalkışması son derece sorumsuz bir davranıştır. İlgili tüm taraflardan beklentimiz, Rum yönetiminin sadece Ada'da değil, tüm bölgede gerginliğe neden olabilecek bu girişimlerinin durdurulması yönünde etkin çaba sarf etmeleridir. Aksi takdirde biz de gereğini yapacağız.
 
BM YENİDEN YAPILANMALI: BM bugün insanlığın umutlarını insanlığın geleceğini tehdit eden korkulara galip kılacak bir liderlik sergileyemiyor. BM, belli ülkelerin çıkarları ve vesayeti istikametinde değil, bütün insanlığın hukukunu korumayı esas almak üzere yeniden yapılanmak ve vizyonunu yenilemek zorundadır.
 
SOMALİ BİZİM İÇİN YÜZ KARASI: Uluslararası toplum, Somali'de yaşanan acıyı adeta bir film gibi kayıtsızca seyrediyor. O eski sömürgeci-kolonyalist anlayış ne yazık ki bugün ise menfaatinin olmadığı yere adımını atmayarak milyonlarca çocuğun bir lokma ekmeğe muhtaç olarak ölmesini seyrediyor. Somali'nin feryadını duymayan dünyada kimse barıştan, adaletten, medeniyetten söz edemez.
 
SURİYE HALKINA DESTEK: Ülkede dökülen her damla kan, Suriye liderliğiyle halkının arasındaki bağı koparmaktadır. Türkiye olarak biz, gerek Suriye'de, gerek diğer ülkelerde, halkların demokratik taleplerini desteklemeye ve rejimleri bu yönde adımlar atmaya teşvik etmeye devam edeceğiz.
 
LİBYA LİBYALILARINDIR: Buradan Libya meselesinde bütün uluslararası topluma şu konularda hassas olması gerektiğini söylüyorum. Libya, Libyalılarındır. Libya'nın zenginlikleri Libyalılara aittir.
 
AZERBAYCAN'A KARABAĞ DESTEĞİ: Azerbaycan topraklarının yıllardır süren haksız işgali artık sona ermelidir. Yukarı Karabağ sorununun bu şekilde çözümsüz kalması kabul edilemez.
 
KOSOVA'NIN TANINMASI: Balkanlar'da barış ve istikrarın tesis edilmesi bütün bölge için elzemdir. Bunun yolu Kosova'nın tanınmasından geçmektedir. Bu, uluslararası toplumun sorumluluğudur.

"BİZ İSRAİL'DEN BAŞKA KİMSEYİ TİTRETMEDİK"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Sleiman ile görüşmek üzere Birleşmiş Milletler Binası'na giderken, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkevi çıkışında Büyükelçilik'te stajyer bir öğrenciyle fotoğraf çektiren Erdoğan, stajyerin "Elim ayağım titriyor, çok heyecanlıyım" demesi üzerine, "Biz kimseyi titretmedik bugüne kadar, İsrail'den başka" ifadelerini kullandı. Erdoğan, yaya olarak geçtiği sırada bir grup Senegalli kadınla da ayak üstü sohbet etti. Renkli kıyafetleriyle dikkat çeken Senegalliler ile Erdoğan'ın konuşmaları kameralara yansıdı. Kendisine İngilizce "Seni seviyoruz" diyen kadınlara teşekkür eden Erdoğan, yanındaki AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış vasıtasıyla, "Türkiye'den Senegal'e selam" dedi. "Sizi herkes çok seviyor burada" diyen Senegalli kadınlara Erdoğan, "Biz de Senegal'i çok seviyoruz, Senegallileri çok seviyoruz" cevabını verdi.

sabah
 

Bu haber 1,233 defa okundu.