En Sıcak Konular

Nursuna Memecan neden AKP'li?

3 Haziran 2007 17:11 tsi
Nursuna Memecan neden AKP'li? AKP'den milletvekili aday adayı olan Salih Memecan'ın eşi Nursuna Memecan neden siyaset için AK partiyi seçtiğini ve milletvekili seçildiği takdirde neleri yapamayacağını anlattı.

Fatih Türkmenoğlu'nun röportajı

AKP'den milletvekili aday adayı Nursuna Memecan'la Beyoğlu'ndaki evlerinde buluştuk. Memecan, Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu, ABD'den MBA mastırlı ve ünlü karikatürist Salih Memecan'ın karısı. Elinde ABD'nin ünlü kitapçı zinciri Barnes and Noble'ın kahve fincanı ile bizi karşıladı. 360 derece İstanbul manzaralı terasında AKP'yi ve yeni macerasını anlattı

Niçin politikaya girdiniz?
AK Parti'de çok arkadaşım var; ta kurulduğu günden beri. Genel olarak çalışkanlıklarını, iyi niyetlerini ve gayretlerini takdirle karşılıyorum. Benim de belli bir birikimim var; nasıl yardımcı olabilirsem onlara, bu ekibin içinde bir şeyler yapmak isterim.

Peki şu anda "görünenin dışında başka bir yüzleri" olduğundan ve parti içindeki ciddi kutuplaşmalardan söz ediliyor. Böyle şeyler hissetmediniz mi?
Yok, hiç. Samimiyetle ve arkadaşlık çerçevesinde beraberim. Üst düzeyle, milletvekilleriyle, partiye gidip gelenlerle de... Şimdiye kadar gizli gündem olabilecek bir şeye rastlamadım diyemeyeceğim, öyle bir şey olamaz. Eşyanın tabiatına aykırı. Son derece demokratik ve özgürlükçü olduklarını görüyorum.

Özgürlükçülük meselesini biraz açmak gerekir: Herkes, istediği gibi mi yaşamalı-giyinmeli-davranmalı?
Kesinlikle.

Okulda da namaz kılınsın mı?
Kim nasıl istiyorsa öyle yaşasın.

Son zamanlarda "liberallerin yumuşak tutumları bizi bu hale getirdi" görüşü de var...
Uzun seneler Amerika'da yaşadım, burada Robert Kolej ve Boğaziçi'nde okudum; benim demokrasi anlayışım böyle. Benim sınırlarıma karışmadan herkes ne istiyorsa yapabilir. Amerika'da yapıyorlar, çok da güzel oluyor. İnsanlar birbirlerine saygı duyarak güzel yaşıyorlar. Bırakın Amerika'yı, burada da yaşanmış. Endişe edecek bir şey olmadığını, burada yaşayan insanların bunu defalarca ispat ettiklerini biliyorum.

Robert Kolej'den kaç yılında mezun oldunuz?
1975 yılında.

O zamanın Türkiye'si ile şimdinin Türkiye'si arasında fark yok mu?
Dağlar kadar...

İnsan manzarası?
Şimdi çok daha renkli, çok daha modern insanlar görüyorum.

Şu anda Türkiye'de mi?
Evet. Daha çok insanın sokağa çıkması çok hoşuma gidiyor. Farklılıklar beni hiç rahatsız etmiyor.

Okul arkadaşlarınız kararınız karşısında tepkilerini dile getirdiler mi?
Getirdiler. Kolej ve Boğaziçi grubu şaşırdı. Birkaç tane "Cesaretinden dolayı tebrik ediyorum" diyen mail geldi.

Meclis'teki son zamanlarda çok konuşulan "çok karılı-badem bıyıklı-sağ elde gümüş yüzüklü" adamlar da mı rahatsız etmiyor?
Kimsenin karı sayısını bilmiyorum maalesef, anket de yapmadım! Başkasının bıyığı ve yüzüğü beni neden rahatsız etsin ki?

Bir simge olsa da, bir aidiyet nişanı olsa da mı?
Evet, öyle olsa da. Nereye aidiyet olacak ki? Saçım açık olarak ben de bir yere aidim. Her türban takanı bir yere kategorize edemem. Her başı açık insan da aynı demek değil ki. Bir kısmıyla hiç uyuşamayacağım kesin. Aynı şekilde beş sariliyi de yanyana koy, yine aynı...

Salih Memecan yıllar önce "Amerika'da beş Türk erkek aynı okuldaydık; bir Türk kızı vardı, en akıllımızdı, o da beni seçti" demişti bana. Siz bunları söylüyorsanız, bir gerçek payı vardır o halde...
Valla çok teşekkür ederim. Yıllar boyunca aldığım en iyi iltifat bu oldu.

Hakikaten, yine başa dönüyorum, partinin genel resminde hiç falso yok mu?
Beni hiç rahatsız etmiyor, inanın. Cumhurbaşkanının karısı insan olsun; türbanı varmış, yokmuş hiç önemli değil. Estetik duygusu, bizim buradaki yetiştiriliş tarzımızla ilgili. Ben algılarımı hep sorguluyorum, herkesin de sorgulamasını istiyorum. New York çok kozmopolit bir yer, binbir çeşit insan var sokakta, onları yargılamaya kalksam sonu yok... Beni lüle saçlı bir Yahudi de türbanlı veya çarşaflı bir kadın da hiç rahatsız etmiyor. Bir tanıyayım, öyle karar vereyim...

"İnsanlar empati yapmalı, farklılıklardan zevk almalı"
Kaç yıldır Amerika'dasınız?
Full time olarak 10 yıldır. Bir değişiklik olsun diye gitmiştik. Burada olduğun zaman hep aynı gündem, aynı bakış açıları... Bir de Amerika'dayım, ama burayla yaşıyorum. Saatimden de anlayacağın gibi, bak çift kadranlı, Türkiye gündeminden ve zamanından hiç uzaklaşmıyoruz yani. Tamamen teknoloji ve internetin sayesinde. İnternetin yarattığı şeffaflık ve hareket edebilme lüksü inanılmaz.

Taşınmak zor olmadı mı?
Vallahi olmadı. Değişiklik çok severim ben. Kendimi de çocukları da başka türlü geliştirebilirim diye düşündüm. Ben hep yeni amaçlar koymalıyım, hep yeni şeyler öğrenmeliyim. Bizim ev New York'un biraz dışında, çok güzel bir banliyöde yaşıyoruz. İlk zamanlarda bütün gün bakıyorum; sincap, tavşan ve ben! Sonraları doğanın dilini anlamaya başladım. Mevsim değişikliklerini izler oldum.

Amerikan vatandaşı oldunuz mu?
Hayır, olmadık.

Amerika'da politikaya girseniz, Cumhuriyetçileri mi yoksa Demokratları mı tercih ederdiniz?
Vatandaş olmadığım için oy da veremiyorum gerçi, ama Cumhuriyetçi Parti'nin liberal açılımları bana daha çok uyuyor. Demokrat Parti'nin de çok uygun yerleri var. Cumhuriyetçi Parti'yi son senelerde gördüğümüz yüzüyle değerlendirmek yanlış olur. Esas mantalitesi son derece liberal ve çağa uygun. Demokrat Parti de daha insani...

Şu anda Türkiye'nin en büyük problemi nedir?
Karşılıklı saygı. İnsanlar empati yapmalı, farklılıklardan zevk alabilmeli.

AKP "vatanı temiz tutma, ona iyi bakma" gibi konularda bir eğitim programı düşünüyor mu?
Ya ezelden beri çekirdek yer, çöplerini yere atarız. Sigara biter, paketi sokağa savurular. Bunlar olmasa daha iyi ama zannetme ki bir günden bir güne değişim gerçekleşir. AB entegrasyonu ile halkımız gidip gelecek, temiz ülkeleri görüp özenecek... Adam elindeki kağıdı yere atamayacak... Ancak zamanla olur.

Lüks arabadan da atıyorlar, kenar mahallelerde de.
Üstelik aynı adamlar, başka yerlere gidince daha medeni yaşamayı öğrenebiliyorlar.

Keşke Emine hanım da (Erdoğan) bu konuda çalışsa...
Ne güzel olur! Valla çok iyi olur. Onlar öncülük ederler. Şahane kampanya, evet, birisinin sahip çıkması lazım. Çöp, sokak hayvanları, sigara; ne bileyim bir sürü illet var, her birini biri eline alsın...

Peki AKP iktidar olacak mı?
İnşallah.

"Çizgi film hayranıyım, favorim Neşeli Ayaklar"
Kaç yıllık evlisiniz?
Tam 25 oldu. Milat gibi... Oğlum 24, kızım 19 yaşında.İkisi de gayet aydın, akıllı çocuklardır.

İyi anne oldunuz mu?
Onlara sormak lazım... Hem destek vermek hem de ayakları üzerlerinde durmaları için elimden geleni yaptım.

Hayatınızın filmi hangisi?
Şu anda "Happy Feet - Neşeli Ayaklar". Bir uzun metraj çizgi film. Ben çizgi film hayranıyımdır. Bundan önce "Finding Nemo" favori filmimdi.

Ölümsüz aşk var mı?
Yok. Aşk kısa süreli olacaktır.
Oysa sevgi uzun...


"Gül'ün oğlu ABD'deki evimizde kaldı"

Siz dindar mısınız?
Dindarlığım kendime göre. Değerlendiremem. "Dindar değilim" de diyemem. "Dindarım" desem de çok ayıp. Aslında bu çok şahsi bir şey.

Abdullah Gül'ün oğlunun ABD'deki evinizde yıllarca kalıp okula gittiğini duymuştum.
Doğru. 6. ve 7. sınıflarda, ilk dönemlerde bizde kaldı, okula gitti.

Farklı bir ortama girdi.
Öyle. Hem bizim ev hem de Amerika. Kendi yaşantılarından farklı bir ortama, o yaştaki çocuğu bırakabildiler. Hem bizim yaşam tarzımız farklı hem Amerikalılarınki. Bence bu, Gül ailesinin ne kadar açık yürekli olduğunu gösteriyor.

"Eyaleti baştan başa bisikletle geçtim"

Spor yapıyor musunuz?
Bisiklete binerim. Amerika'da Iowa eyaletini bir uçtan bir uca geçtim. Ciddi bir turdu, her çeşit insan vardı. 15 bin kişiyle beraber, yedi gün ve 450 mil... Gece çadırlarda yattık, gündüzleri de bir köyden öbürüne gittik. Fırsat olduğu zaman en çok sevdiğim şey bisiklete binmek.

Kilo da vermişsinizdir...
Hiç vermedim! Sürekli yemek köşeleri vardı, durmadan yiyince kilo verilmiyor.

Yemek yapar mısınız?
Yaparım. Amerika'da Türk yemeklerini yapmayı öğrendim. Dolma sarmayı bile. Taa öğrencilik yıllarımdan kalma, Gönül Candaş'ın kitabından yaparım yemeklerimi. Babaannemin bulgurlu-mercimekli çorbasını bile yapıyorum. Bütün Amerikalı arkadaşlarım onu yemiştir.

Gelip ararlarsa bulamayacaklar!
Bulamazlar... Hah hah! Zavallılar bunu tipik bir Türk yemeği zannediyorlar.

Şimdi bir imaj danışmanı ile çalışacak mısınız?
Şimdilik eş-dost tavsiyesi ve eleştirileri ile idare ediyoruz. Telefon geliyor, "gülümse, o ne pantolon öyle" falan diyorlar.

Bazı insanlar aynanın karşısında zaman harcar, pantolon ve gömlek kombinasyonlarını ölçer, biçer; bazıları da bir şeyler giyip çıkar...
Ben hep ikinci türden oldum işte. Şimdi elimden geldiğince dikkat etmeye çalışacağım. Doğrusunu istersen, çok çok da umrumda değil.

"Tayyip beyle aramızda sıcak bir dalga var"

Politika uzun yol, büyük resim. Kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?
Henüz hiçbir yerde. İyi birikimlerim var, herhalde iyi kullanılırım diye düşünüyorum. Sorumluluklar alırım, milletvekilliği yaparım.

AKP'nin yeni yüzlerini tanıma fırsatınız oldu mu?
Geçenlerde sekiz kişi tanıdım.

Tayyip beyle aranız nasıl?
Aramızda sıcak bir dalga var. Görmez milletvekili Lokman Ayva'ya verdiği destekleri gördüm. Onun önünü çok açtı. O zamanlardan beri takip ediyorum. Bir Özürlüler Merkezi açılışında tanıştık. Aynı sıcaklığı Emine hanımdan da gördüm. Abdullah bey ve eşiyle de dostluğumuz var. Onları o kadar yakın tanıyorum ki, çok rahat ve güvenliyim. Onlarla iftihar ediyorum.

Tabii, iktidara yakın olmak her zaman iyidir!
Yok canım... Daha önce de iktidarlar vardı, "koşayım da yakın durayım" diye bir şey olmadı. Bir de iktidara yakın olacağım da bana ne faydası olacak ki...

Yalı alırsınız, şirket kurarsınız, holding olursunuz...
Yalı almam, şirketten anlamam, çocuğumu Amerika'ya göndermeyeceğim, zaten Amerika'da! Ayrıca annem de hiç hoşlanmaz öyle şeylerden.

Neden?
Çok zengin bir aileden geliyor, hep derdini çekmiş. O yüzden parasal hırsım hiç yok. Annem sadece "hayırlı olsun" diyor. Annemin babası da siyasetçiydi, Nuri Demirağ. Türkiye'nin demiryolu ağını yapmış, Atatürk de ona bu soyadını vermiş. Çok partili dönemde Milli Kalkınma Partisi'ni kurmuştu. Sonra da Demokrat Parti'den milletvekilliği yaptı.

Milliyet

 



Bu haber 782 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,357 µs