Washington Barzani’yi gözden çıkardı mı?

2 Haziran 2007 21:18 tsi
ABD hâla ‘istemezük’ diyor ama son zamanlarındaki açıklama ve yorumlarında Kuzey Irak’a ‘gizli bir davet’ var gibi. Herkes Türkiye’nin bölgeye girme şartlarının olmadığı konusunda neredeyse hemfikir. İyi ama ya öyle değ

Önce yakın tarihli olayları bir sıralamak gerekiyor. Çünkü bunların arasındaki bağlantılar önemli ve kritik ipuçları taşıyor. 

1. İki Amerikan F-16 savaş uçağının sınırımı ihlâli, “burası bizim sınırımız, geçmeyin” demek.
2. O halde Amerika’nın ordusunu Kuzey Irak’tan çekmesi ne demek?
3. Sözü muhakkak iyi okunası Kissinger, “sınırın geçilmesini ABD tercih etmez” dedi. Bu bildik durumun tekrarı.
4. O halde, Türkiye’de konuşan Pentagon’un eski ama önemli ve neo-conlara yakınlığı ile bilinen ismi Michael Rubin, “Türkiye yeterince bekledi. Kuzey Irak’a girmeye hakkı var. ABD şikayetçi olur ama harekete geçmez. AB ise hep şikayet eder zaten. Barzani’nin yaptığı şantajdır” sözleri bir davet değilse ne anlama geliyor?
5. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgeye yönelik bir operasyona ihtiyaç olduğu ve bunun rahatlıkla yapılabileceği açıklaması biliniyor.
6. O halde hükümetin bu konuda çekinik davranması ve topu hep taca atması ne anlama geliyor?
7. Genelkurmay Başkanı’nın Barzani’yi de işaret eden açıklaması çok taze.
8. O halde hemen ardından gelen, bölgedeki Türk askerlerine namlu doğrultan Barzani peşmergeleri ne anlama geliyor?
9. Aynı zamanlamayla, “fazla kilolarını vermek için” ABD’de bulunan Talabani, Beyaz Saray’a kabul edilip, Türkiye’nin de dahil edildiği bir konuşma yapılıyor.
10. O halde bu, Talabani’nin ABD tarafından Barzani’ye göre kayrıldığı, Barzani’nin de son olay yüzünden üst üste özür dilemesi ne anlama geliyor?
11. Hemen tüm uzmanların görüşleri, dış politik ve ekonomik şartların bölgeye bir operasyon için elverişsiz olduğu yönünde.
12. O halde sınıra yapılan ve artık sıradan olmadığı anlaşılan, bu olaganüstü durum bir gün önce “herşey aynı” diyen ama dün “hareketlilik” farklı diyen Washington tarafından da teyit edilen yığınak ne anlama geliyor?

Bu tespit ve yorumlardan çıkan kesin bir kanaat yok ortada. Ama bazı noktalar daha belirgin. Örneğin ABD eskisine göre Kuzey Irak’a yönelik bir Türk hareketine o kadar sert bakmıyor.

Öte yandan bu girişimden memnun olmayacağı da hala ortada. Amerikan kaynakları açık biçimde askeri harekat için gerekli olan, kemiğe dayanmış bıçak durumunun olmadığını kulislerde söylüyorlar.

Yani bir “inanmama” durumu geçerli olabilir. Bir başka ihtimal Barzani’nin gözden çıkarılmış olması. ABD, bölgedeki Kürtlerden memnun ama Barzani’den o kadar değil. Barzani’nin “kişisel” durumu nedeniyle İsrail’in de hala arkasında olduğu biraz utangaç biçimde olsa da dillendiriliyor.

Barzani neyin karşılığı?

Barzani belki Batı için çok önemli değil ama TSK’nın olası bir girişiminde bölgedeki Kürt yapılanmasının ağır yara alacağı açık. Bu durumda Barzani’den vazgeçmek için “değer” bir neden olması gerekiyor.

Bu ne olabilir? İsrail ve ABD için bölgede Barzani’den daha önemli ve tehlikeli tek konu İran. Türkiye’nin bölgeye girerek, bir anlamda ABD’nin boşalttığı alana oturması ve İran’la ilgili sorunları üstüne alması planı gerçek olabilir mi?

ABD’nin ve temsilcilerinin tutumunda sezilen “örtülü davet”in adresi İran olabilir mi? Az ama ihtimal.

Bu noktada seçim hengamesi içindeki Türkiye’de iç politikaya (girip/girmemenin) sonuçlarının nasıl yansıyacağı da önemli. Örneğin Türkiye bölgeye girerse olası sonuçları sandığa nasıl yansır? Girmezse olası sonuçları nasol olur? Bunlar da düşünmeye değer.
www.iyibilgi.com

Bu haber 569 defa okundu.