En Sıcak Konular

Mumcu-Ağar çekişmesi sandığı nasıl etkileyecek?

2 Haziran 2007 13:58 tsi
Mumcu-Ağar çekişmesi sandığı nasıl etkileyecek? Sağda birlik çabaları çöktü sayılır. En azından iş basından mesajlaşmaya vardıysa, sürpriz bir kararla Anavatan DP’ye katılsa bile seçmenden gerekli ilgiyi görmeyecektir. Daha önemlisi son iki günde yaşadıklarımız sandığı derinden etkileyecektir. Bu

Aslında iyibilgi.com’da uzun bir süredir anlatmaya çalışıyoruz: Türkiye’nin özlemle beklediği sağda birlik bu değildi ve bu birlikteliğin başarıya ulaşma şansı neredeyse yoktu. Bu kez de haklı çıktık diyesi geliyor insanın ancak haklı çıkmanın bizi pek memnun ettiği söylenemez.

Sebebi şu: Türkiye’de taşların yerine oturması için sağda ve solda toparlanma gerekiyor. Elbette siyasette sol-sağ ayrımının neredeyse olmadığına ben de katılıyorum. Ancak normalleşme için gerçekten sosyal demokrat bir sol oluşuma ve gerçekten sağ bir birlikteliğe ayrı ayrı ihtiyaç var. Ancak bu birlikteliğin mecrası ne Sosyalist Enternasyonal’den “atılma tehlikesi” ile yüzleşen CHP, ne de birkaç günde kurulması kararlaştırılan DP!

DP sağda birliğin mecrası olmayı hak etmiyor. Çünkü DP çatısı altında sağda birlik fikri doğal koşullarla oluşturulmuş, tabanın isteklerine göre yön bulmuş bir girişim değil. Diğer bir deyişle bir “taban” hareketi değil… Hadi açıkça söyleyelim: Muhtıra günlerinin kasvetinden etkilenen bir “tavan” hareketi. DYP ve Anavatan’ın çok kısa zamanda birleşme fikrine sıcak bakar hale gelmesini o günlerin şartları içerisinde düşünmek gerekiyor. Aydın Menderes’in bu oluşuma nasıl da sert çıktığını hatırlayarak… Menderes “bu milletin değil, devletin partisi” diyordu.

Peki, şimdi ne olacak? Anavatan lideri “herkesin yolu açık olsun” dedikten sonra geriye dönüş mümkün mü? Pek değil. Geriye dönüş mümkün olsa da “televizyonlar aracılığıyla birbirine mesaj veren” iki liderin tekrar bir araya gelmesi “ciddiyetten uzak bir görüntü” verebilir ve seçmenden gerekli teveccühü görmeyebilir. O halde yeni konjonktür sandığa nasıl yansır?

İlk önce DP çatısı altında bir birliktelik olsaydı sandıktan ne çıkabilirdi, bu sorunun yanıtını arayalım: yapılan son araştırmalar meclise üç partinin girebileceğini gösteriyordu. AK Parti ve CHP’nin dışında bu üçüncü partinin kim olacağı merak konusuydu: MHP mi, yoksa birleşmesini tamamlamış DP mi? İki partinin meclise girmek için birbiriyle yarışacakları açıktı ancak DP’nin özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde göstermiş olduğu performans ve teşkilatta yaşanan yıpranma Mumcu-Ağar ikilisini zor durumda bırakıyordu. Yapılan analizler son iki ayda iki liderin sergileyeceği tavrın belirleyici olacağı yönündeydi. Elbette birleşme tartışmalarını bitirirler ve Türkiye’nin iç konjonktürüne uygun siyasi söylemi geliştirebilirlerse… Her şeye rağmen ikilinin MHP’den daha şanslı olduğu son anketlerde çıkan sonuçtu.

Peki, yeni durumda sandık nasıl etkilenecek? Bu sorunun yanıtını şimdiden vermek oldukça güç… Ancak “birlikteliğin başarısızlığa uğrayacağı, en azından seçim sonrasında DP’de yeni gelişmeler olacağı” şeklindeki iddiamızda haklı çıktıysak, yeni gelişmeler ile ilgili söyleyeceklerimiz yol gösterici olabilir: Birlik çalışmalarında yaşanan başarısızlık sandıkta üçüncü partinin elini güçlendirecektir. Bunun MHP olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı?

MHP güçlenecek çünkü DP daha da zayıflayacak gibi görünüyor. Ağar’ın tek başına bu seçimde önemli başarı kazanacağı fikrinden uzak duruyorum. Çünkü Ağar başarıyı ancak “kendi çizgisiyle” yakalayabilirdi. Bir yıldır izlediği o “sıra dışı” çizgiyle… Ancak Mumcu’nun da rahatsızlığı buydu. DP yeni bir yüz ve söylemle gelmiyor. Tansu Çiller’e göre “28 Şubatçılarla dolmuş” vaziyette. Yani topluma yeni bir şey söylemiyor. Eski ve olumsuz anıları depreştiriyor. O halde 23 Temmuz sabahı karşımıza karamsar bir tablo çıkacağını şimdiden söyleyebiliriz. Eğer iki lider etraflıca düşünüp karar değiştirmezse elbette…

Karar değişikliği sadece Mumcu’nun Anavatan’ı feshedip DP’ye katılması anlamına gelmiyor. Karar değişikliği Ağar’ın eski yüzlerden vazgeçip yeni bir söylemle seçmenin önüne çıkması anlamına da geliyor. CHP ile aynı safta yer alıyor görüntüsü hiç hoş değil. Ayrıca sağda birlik çatırdarken Baykal’ın Demirel ile “durum değerlendirmesi” yapması da bu görüntüye tuz biber ekiyor.



Bu haber 449 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,709 µs