En Sıcak Konular

'Doğu Akdeniz'in şifreleri

9 Eylül 2011 10:03 tsi
'Doğu Akdeniz'in şifreleri Büyük güçlerin tamamı 'nedense' bu bölgeye ilgi gösteriyor...

Başbakan Erdoğan’ın “bundan sonra Doğu Akdeniz’de daha sık görüneceğiz” sözleriyle ifade edilen çıkıştan memnun olmayanlar var. Hayır, İsrail’den veya İsrail müttefiklerinden söz etmiyorum. Hükümetin “dertsiz başımıza dert açmasından” endişe ettikleri için “ne gerek var şimdi böyle bir şeye” diyenleri kastediyorum.

Doğu Akdeniz’in önemini anlamak için haritaya bakmak yeterli. Hem Ortadoğu’nun hem de Kafkasya ve Orta Asya’nın enerji kaynaklarının Avrupa’ya ulaşımı başta olmak üzere son derece önemli bir ticaret yolu burası öncelikle. Doğu Akdeniz üç kıtanın buluşma noktası.

Bir kıyı ülkesi olan Türkiye, topraklarının güvenliğini sağlamak için çevresindeki denizlerin ve bu arada Doğu Akdeniz sularının güvenli olmasını sağlamak zorundadır. Bu suların kontrolü “dost olmayan” güçlerin elinde olursa Türkiye’nin güvenliği risk altında demektir.

Baktığınızda dünyadaki büyük güçlerin tamamının “nedense” bu bölgeye ilgi göstermekten geri durmadıklarını fark ediyorsunuz. Bunlardan biri de Fransa. Aslında Akdeniz’in tamamı ama özel olarak Doğu Akdeniz öteden beri Fransız dış politikasının en önemli oyun alanlarından biri. Hatta Fransızların kurucusu ve patronlarından biri oldukları Avrupa Birliği’nin haricinde yine kendi kontrolleri altında olmak üzere bilhassa Kuzey Afrika ve Levant bölgesi ülkelerinin içinde yer almasını arzu ettikleri bir “Akdeniz Birliği” oluşumunu hayal ettikleri bilinmeyen bir husus değil.

Demek ki Fransa’nın Levant bölgesi üzerindeki iddiası sona erdi mi diye sormak bile gereksiz. Ancak Fransa söz konusu olduğunda “sorulması gereken” sorular da var:

-Suriye’de olabilecek bir rejim değişikliği bölge dengeleriyle beraber Doğu Akdeniz’i kimin kontrol edeceğiyle ilgili yeni bir çekişmeyi de gündeme getirir mi?

-Bu çekişme hangi güçler arasında olur?

-Suriye’de tıpkı Irak’taki gibi etnik ve mezhepsel temelde bir ayrışma gerçekleşir mi?

-Böyle bir şey olursa Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlere özerk bir bölge yönetimi verilir mi?

-Suriyeli Kürtlere verilen bu özerk yönetimin Akdeniz’e çıkışı olabilir mi?

-Bu da olursa “açık denizlere açılan Kürdistan” bölge jeopolitiğinde başka hangi değişikliklere yol açar?

***

Bizim için Doğu Akdeniz yakın zaman öncesine kadar hemen hemen yalnızca “Kıbrıs davası” demekti. Ne var ki son dönemde dış politika uzmanlarımızın önemli bir bölümü, Kıbrıs konusunda şimdiye kadar bildiklerimizin doğru olmadığını, sanılanın aksine bu adanın jeostratejik bir öneminin bulunmadığını söylüyorlardı. Son beş-altı yıllık gazete arşivlerine bakarsınız bu konuda kimin ne dediğini bulabilirsiniz.

Muhtemelen o günlerde bu tarz yorum ve analiz yapan uzmanlar Doğu Akdeniz’in İsrail’in egemenliğine terk edilmesinde Türkiye’nin milli menfaatleri bakımından bir sakınca görmüyorlardı!

Bugün itibarıyla gelinen noktada Kıbrıs konusunda da eski söylemlerin devam ettirilmesinin artık zorlaşacağını görebiliriz. Bunu da not etmiş olalım.

Ama konu her açıldığında “siz yanlış biliyorsunuz, Kıbrıs’ın jeostratejik bir önemi yoktur” diyenlere birkaç soru sormadan da konuyu kapatmayalım:

-Neden İngilizler Birinci Dünya Savaşı öncesinde jeostratejik bir önemi olmayan bu toprak parçasını hemen ilhak ediverdiler?

-Neden İngilizler ve Amerikalılar hiçbir jeostratejik özelliği bulunmayan bu adada “askeri üs” sahibi olmayı önemsemekteler?

-Avrupa Birliği neden -hiçbir şekilde Avrupalı sayılamayacak olan- Güney Kıbrıs Rumlarını üye olarak kabul etti?

-Herhangi bir siyasal gücün bu bölgede hegemonya tesisi için Doğu Akdeniz’de bir mevzi tutması gerektiği için olabilir mi?

İbrahim Kiras / Star

Bu haber 1,818 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,176 µs