Eğlenceli Çernobil: Kablosuz internet

1 Haziran 2007 13:36 tsi
İnsan vücudunda ciddi tahribatlara yol açan kablosuz internet ile ilgili Gazi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi'nin iyibilgi için yaptığı o önemli araştırma... iyibilgi özel

Kablosuz iletişimde kullanılan cihazlar cep telefonları gibi Radyo frekans (RF) ve mikrodalga (MW) radyasyon kaynaklarıdır. Kablosuz iletişim araçlarından biri olan kablosuz internet sağlayıcı modemler, bilgi iletimi ve alımını 2.4 GHz frekans ile sağlamaktadır. Mikrodalgalar, kablosuz telefonlar (dect telefonlar) ve Bluetooth cihazları da bu frekansta elektromanyetik dalga yaymaktadırlar.
 
İngiltere Sağlık Koruma Ajansı (Health Protection Agency-HPA) başkanı Sir William Stewart, kablosuz sistemlerden yayılan radyasyonun araştırılması gerektiğini söylemiştir. Kablosuz iletişim araçlarının sağlık etkilerine karşı herhangi bir korumanın olmadığı ve bazı çalışmalarda bu frekanslardaki elektromanyetik alanların olası risklerinin görüldüğünü belirtmektedir... Sir William’ın raporu üzerine Hükümet yetkilileri öğrenci ailelerinin ve okul müdürünün izni alınmadan baz istasyonlarının okul çevresine kurulmaması gerektiğini belirtmiştir. Sir William kablosuz bağlantı (Wireless fidelity - Wi-fi) bulunan çevrelerdeki elektromanyetik alanların acilen ölçülmesi ve verilerin sağlık açısından değerlendirmesi gerektiğini savunmaktadır.

İngiltere Sağlık Bakanlığı’na bağlı HPA, Başbakan Tony Blair’e mektup yazarak, “21’inci yüzyılın sigarası ile karşı karşıya olabiliriz. Resmi araştırma başlatılsın. Eğer araştırma sonucunda olumsuz etkileri kanıtlanırsa, Wi-fi bağlantıların yasaklanmasını isteyeceğiz” uyarısında bulunmuştur Avusturya, okullarda kablosuz ağ bağlantısını yasaklayan Avrupa Birliği ülkeleri arasında yer almaktadır.

Tehlike çok ciddi

İngiltere’nin önde gelen sağlık savunucuları; okullarda bulunan kablosuz internet ağlarının potansiyel sağlık riski oluşturduğunu belirtmektedirler.
İngiltere’de Norwich’deki bir sınıfta kablosuz internet sistemi  (wi-fi) bulunan açık bir dizüstü bilgisayarın bir metre uzağındaki en güçlü sinyalin, bir baz istasyonunun 100 metre uzağındaki sinyalden 3 kat daha fazla olduğunu ölçülmüştür.

Beyin hücrelerinin sıcaklığı artıyor

Kablosuz iletişimde kullanılan 2.4 GHz frekası ile yapılan etki çalışmalarında beyin hücreleri sıcaklığında artış, eritrosit sayısında azalma, taşikardi, EKG 'de değişimler (QT dalgasında kısalma, T dalga yüksekliğinde ¬artma), serum thyroxine düzeyinde azalma, adrenal bez ağırlığında artış, fetus ağırlığında azalma, doğum sonrası ölüm oranında artış¬, serum glikoz düzeyinde artış¬, ürik asit seviyesinde artış, metabolik hız azalması ve P53 geninde hasar tespit edilmiştir. 

Hafızayı da etkiliyor

Karolinska Enstitüsü’nden Profesör Olle Johansson; “Düşük seviyeli radyasyonun kromozom tahribatı gibi birçok sağlık ve biyolojik etkinin oluşmasından sorumlu olduğunu”, Washington State Üniversitesi’nden Profesör Henry Lai ise wi-fi’nin yaydığı seviyede RF radyasyon oluşturan kaynakların sağlık etkileri bulunduğunu belirtmektedirler. Lai, 2004 yılında yapmış olduğu çalışmalarda ise, kablosuz internet frekansına maruziyetin öğrenme ve hafızayı etkilediğini, beyinde DNA tek ve çift sarmallarında kırıklara neden olduğunu saptamıştır. Her iki araştırıcı da Gazi Biyofizik WHO ile birlikte İstanbul’da düzenlemiş olduğu Sensitivitiy of Children to Electromagnetic Fields uluslararası toplantısının katılımcısı ve dünyada önde gelen 31 bilim insanının kaleme aldığı Benevento Bildirgesi’nin Dr. Seyhan ile birlikte mimarlarındandır (http://www.gnrk.gazi.edu.tr/benevento.htm). Bildirgede halkın elektromanyetik alanlara günlük hayattaki maruziyet seviyelerinde ters sağlık etkilerinin oluşabileceğini öne süren kanıtların arttığı, henüz farkına varılamamış olmasına rağmen; bu kanıtların acil ve potansiyel halk sağlığı sorunu olarak ele alınıp, çok yönlü, bağımsız ve açık bir şekilde incelenmesi gerekmektiği tüm dünyaya duyurulmaktadır. Bu değerlendirmelerin yapılabilmesi için ayrılan kaynaklar, büyük bir hızla gelişen kablosuz iletişim ve güç dağıtım teknolojilerine yapılan yatırımlara göre büyük ölçüde yetersizdir.

Aşırı duyarlı insanlar için kablosuz iletişimin olmadığı alanlar şart

Benevento Bildirgesi’nde yer alan diğer önemli nokta ise, geniş kapsamlı  kablosuz sistem (Wi-Fi, WIMAX vs.) söz konusu olduğunda, elektromanyetik alan maruziyetinin gözden geçirilmesinin gerektiğidir. Kurulumun gerçekleşmesi durumunda, sorumlu yönetimler Elektromanyetik alan maruziyet bilgilerini sürekli güncellemeli ve bilgiye herkesin ulaşabilmesini sağlamalıdırlar. Şehirlerde, kamu binalarında (okullar, hastane ve yerleşim bölgeleri), toplu taşıma sistemlerinde EM alanlara aşırı duyarlı insanlar için kablosuz iletişimin olmadığı alanlar oluşturulması gereği bildirgede vurgulanmaktadır.
Yine Karolinska Enstitüsü’nde yapılan çalışma sonucunda; Wi-fi bağlantıların tıpkı saatli bomba gibi olduğu açıklanmıştır. Uzmanlara göre, Wi-fi bağlantıları yüzünden şehirlerin üzerinde “Manyetik bir bulut” oluşuyor. Bu manyetik alan dünyanın çevresindeki doğal manyetik alandan tam 1 milyar kat daha güçlü. Karolinska’nın yaptığı araştırmanın ön sonuçlarında manyetik dalgaların beyin hücrelerini öldürdüğü, sinir sistemi rahatsızlıklarına yol açtığı ve hatta kanseri tetikleyebileceği ortaya çıktı. Özellikle kafatası yapıları ince ve sinir sistemleri gelişme sürecindeki çocukların daha çok risk altında olabileceğine dikkat çekildi. Uzmanlar evlerde kullanılan bağlantıların da tehdit oluşturabileceğini öne sürmekte.

Uluslararası Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Komisyonu (International Commission on Non-Ionising Radiation Protection – ICNIRP) tarafından oluşturulmuş ve İngiltere’de de uygulanmakta olan elektromanyetik alandan korunmaya yönelik limit değerlerine göre baş bölgesinde soğurabilecek radyo frekans radyasyonun sınır değeri 2 W/kg’dır. Araştırmacılar, güvenlik limitlerinin yetersiz olabileceği ve bizi korumayabileceğini, kromozom tahribatı gibi ciddi etkilerin bulunduğunu gösteren çalışmaların mevcut olduğunu söylemektedirler. Bu alanlara maruziyet konsantrasyon kapasitesinde eksikliğe, kısa süreli hafıza kaybına ve kanser riskinin artmasına neden olmaktadır...

Kanseri tetikliyor 

Dr. Gerd Oberfeld; hayvanlar üzerinde yapılan, kanser oranını arttırıcı semptomların gözlemlendiği epidemiyolojik çalışmaların var olduğunu ve wi-fi’nin okullardan kaldırılması gerektiğini belirtmektedir...
 
Kanada Lakehead Üniversitesi Başkanı Fred Gilbert, vahşi yaşam, çevresel çalışmalar ve doğal kaynaklar üzerine çalışmalar yapmaktadır. Gilbert “Wi-fi’nin kullandığı 2.4 GHz radyo dalgalarının sağlık üzerine etkileri konusunda endişeli olduklarını,  geçen yıl itibariyle ihtiyat ilkesini benimseme kararı aldıklarını ve Wi-fi’nin Kanada’da üniversite alanları içinde kullanımına izin vermediklerini belirtmiş ve bunun nedenini de şöyle açıklamaktadır: “Wi-fi mikrodalga frekans aralığında yer almaktadır ve bu frekanslarda yapılan çalışmalar, davranışsal, bilişsel fonksiyonlarda, beyin dalgalarında, kalsiyum iyon dengesinde, kan beyin bariyeri geçirgenliğinde değişimlerin olduğunu göstermektedir.”

Kanada'da geçen yıl wi-fi üzerine iki araştırma yayınlanmıştır. Araştırmalardan biri okulda yapılmış ve okuldaki manyetik alanlar filtrelenmiştir. Okulda bulunan astımlı çocukların ilaç kullanımları azalmış, diyabet hastalarında kan şekerinin kontrolü kolaylaşmış, kronik yorgunluk hastalığında da ciddi bir azalma belirlenmiştir. Wireless'in kronik hastalıkları tetikleyici etkisi de yine Kanada'da bir araştırmayla kanıtlanmıştır.
Dünyada kabul edilmiş olan standartların oluşturulmasında radyasyonun yalnızca ısı etkisi göz önüne alınmış, diğer biyolojik etkileri dikkate alan standartlar dünyada henüz oluşturulmamıştır. 
Bilimsel belirsizliklerin olduğu durumlarda halkı korumaya dair tüm önlemlerin alınması yaklaşımı tüm dünyada benimsenmiş ve “İhtiyat İlkesi” olarak kabul edilmiştir. Bu yaklaşım, Dr. Seyhan’ın 2001 yılından beri Türkiye’yi temsilen görev aldığı WHO’ nun Elektromanyetik Alanlar Uluslararası Danışma Komitesi’nce de benimsenmektedir.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalında 25 yıldır Elektrik ve Manyetik Alanların insan sağlığına etkileri araştırılmaktadır. Çalışmalarda Elektrik ve Manyetik alanların kan ve beyin elektrolitleri, bağışıklık sistemi, karaciğer, böbrek ve akciğerlerde protein sentezi, enzim aktivitesi, kan biyokimyası ve kemik dokusuna etkili olduğu saptanmıştır. 

Bilim dünyasında kablosuz internete ilişkin araştırmaların ve etki bulan çalışmaların sayısı arttıkça kurucu firmaların araştırma sonuçlarını beklemeden üniversitelerde kurulum atağına geçtikleri gözlenmektedir. Nitekim Akdeniz Üniversitesi de kurulum konusunda GNRK görüşüne başvurmuştur.
Burada gözden kaçırılmaması gereken husus, evlerde kablosuz internet kullanımı GNRK tarafından önerilmemesine rağmen, ev içi kullanımda istenildiğinde kablosuz internet erişiminin kapatılması mümkün olabildiği halde, üniversite yerleşkesinde bu durum söz konusu olmayacağı gibi, yerleşke içindeki herkes tüm gün ve kronik olarak kablosuz iletişim kaynaklı elektromanyetik alanlara maruz kalacaktır. 
GNRK Merkezi, kablosuz çalışan araçların yerine kablolu olanlarının kullanımının tercih edilmesi gerektiği görüşündedir. GNRK,  evlerimizde, işyerlerimizde ve özellikle okullarda kablolu sistemler kullanılmasını önermektedir.  Kablosuz sistemlerin kamuya açık alanlarda kullanılmamasını özendirmek için GNRK Merkezi üzerine düşen sorumluluk bilinciyle Türkiye’de bu konudaki öncü görevini sürdürmeye devam edecektir.

Gazi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi

www.iyibilgi.com

Bu haber 5,892 defa okundu.