Durum sandığımdan da kötü!

DYP ve Anavatan’ın neredeyse bir günde gerçekleşen ittifakı “semeresini” vermeye başladı. İki partinin bir araya gelmesi gibi önemli bir sürecin tartışılarak ve sindirilerek gerçekleştirilmemesinin, adeta yangından mal kaçırır gibi DP’nin ortaya çıkarılmasının sonuçlarıyla karşılaşıyoruz artık. İttifak aşamasında konuşulması gerekenler ittifak gerçekleştikten sonra konuşulmaya başladı. Sonuç: Gerilim…

Gerilim iddiasının bir ucundan tutalım. Akşam gazetesinden Şakir Süter’in yazdığına göre DYP cenahında ilginç bir hava söz konusu. Süter şöyle yazıyor: DYP cenahında, Mehmet Ağar’ın haberdar olmadığını tahmin ettiğimiz hava şu: - Bu Erkan Mumcu her şeye “hayır” diyor. Genç Parti ile seçim ittifakı yapalım. Nasıl olsa 2 Haziran’da ANAP fesholacak. Biz de GP ile anlaşırsak, geri dönüşü olmayan Erkan Mumcu’ya istediğimizi yaptırırız!

Süter bunu anlayan Mumcu’nun aday belirleme sürecini iki gün önceye aldığını, Anavatan’ı kapatmadan önce listelerde anlaşmak istediğini belirtiyor. Anlaşılan çiçeği burnunda evlilikte ciddi bir güven bunalımı yaşanıyor.

Bu DP kurulmadan önce tahmin edilen önemli bir tehlikeydi. Yukarıda söylediğim gibi, gerekli tartışma yapılmadan, uzlaşma konuları belirlenmeden, yangından mal kaçırır gibi yapılan bir birliktelikte daha sonra bu tip pürüzlerin çıkması normal. Ancak iki liderin bu gidişi terse çevirmesi de kendi ellerinde.

Geçtiğimiz gün de yazmıştım: Ağar sürece müdahil olmalı ve özellikle adayların belirlenmesi konusunda “eski ve imajı toplumda problemli” isimlerden partisini uzak tutmalı. Yani Tansu Çiller’in deyimiyle “28 Şubatçılar” DP'de yer bulamamalı. Özellikle eski ağır toplar. Yoksa -kulağıma gelenlere göre- DP teşkilatında bu durumdan rahatsız olanlar yok değil. Ağar’ı yeni ve demokratik bir parti için umut gibi görenler kendilerini hayal kırıklığı içinde bulmaya başlamış olabilir.

Üstelik şunu da vurgulayalım: Eski ve ağır topların partiye sokulmaya çalışılması iki liderin geleceği ile de yakından ilgili… Ancak iki liderin de bu gidişe dur dediğini, en azından şu anda diyebileceğini sanmıyorum. Galiba elini veren kolunu kaptırdı. İçimden bir ses seçim sonrasında “pas pas çekilebilir” diyor. Bakalım yakın gelecek ne gösterecek…