iyibilgi zoo" /> iyibilgi zoo"/>

En Sıcak Konular

Kuzey Irak'ta değişen dengeler

31 Mayıs 2007 22:57 tsi
Kuzey Irak'ta değişen dengeler ABD Kuzey Irak'taki güvenlik sorumluluğunu peşmergelere devretti ancak Kuzey Irak'ta dengeler Kürtlerin isteğinin tersine değişiyor. Kerkük'te referanduma gitmek isteyen Kürtler, Musul'u neredeyse kaybetti. iyibilgi zoo

Mustafa Ebu Bekir Muhammed’in bahçesine fırlatılan mektup açık ve netti: Kürt milisleriyle iş birliği yapması nedeniyle “Öldürüleceksin” diyordu. Mektubu gece yarısı penceresine sıkılan bir kurşun takip etti.

Daha önce bir kuzeni öldürülmüştü Muhammed’in. Bu yüzden kendisi ve üç kuşağı barındıran ailesi, Musul’daki Sünni Arap direnişçilerin artan etnik nedenlerle yaptıkları zorbalıklardan dolayı doğuya, kendileri için güvenli Irak Kürdistanı’na kaçan on binlerce Kürt’e katılmıştı.

Kabat yakınlarındaki akrep yuvasına dönmüş kerpiç evinin bahçesinde, ayaküstü konuştuğumuz yetmiş yaşındaki Muhammed, “Musul’daki evimiz iyiydi, fakat Araplar ve Kürtler arasındaki huzursuzluk bugün hat safhada” diyor.

Amerikan güçleri mezhepler arasındaki çatışmayı bastırmaya çalışırken, diğer yandan Araplarla  Kürtler arasında daha da yoğunlaşan anlaşmazlık Irak iç savaşına yeni bir boyut kazandırıyor. Kürt resmi dayanakları, Bağdat’taki yeni güvenlik önlemlerinden kaçan direnişçilerin desteklediği Sünni Arap militanların, şiddet ve korku salarak Musul’un nüfus yapısını Kürtlerden arındırma çabası içinde olduğunu belirtiyor.

1.8 milyonluk nüfusuyla Irak’ın üçüncü büyük şehri olan Musul, ülkenin kuzeyinde, Dicle’nin iki tarafındaki yeşil ve rüzgârlı arazi üzerinde kurulmuş bir kent.

Geçenlerde yapılan tespitlere göre Musul nüfusunun üçte birinin Kürt olduğu tahmin edilmişti; fakat Sünni Araplar daha şimdiden en az 70,000 Kürdü yerinden etti, Nineva Eyaleti Vali Yardımcısı ve aynı zamanda bir Kürt olan Hasro Goran’ın bildirdiğine göre şehrin kuzey yakası neredeyse Kürtlerden arınmış durumda.

Nineva’ya mevzilenen ilk süvari birliği sıfatındaki Dördüncü Tugay’ın komutanı Albay Stephen Twitty, “Militanlar burayı Kürtlerin işgal ettiği, hakikatte ise Sünni ağırlıklı bir kent olarak görüyor” ifadesinde bulunuyor. Sayıları azalsa da, doğu bölgesinde hala Kürt ve Hıristiyanların korumasındaki bölgeler bulunuyor. Kürt yetkililer, geçen aylarda artan kaçışların, bütün Irak’ta hakim olan etnik ve dini bölünmelere ivme kazandırdığını belirtiyorlar.

Maryland kadar büyüklüğü olan Nineva, şaşırtıcı miktarda değişik dini ve etnik gruptan insanı bir arada barındırmasıyla Irak’ın en kozmopolit şehri özelliğini taşıyor. Yüzyıllarca, Arabı, Kürdü, Yezidisi, Şabakı bu yeşil topraklarda yan yana yaşamışlar, aynı okula gitmişler, aynı marketten alışveriş yapmışlar hatta zaman zaman kız alıp vermişler.

Fakat meydana getirilmesi asırlar alan böyle bir yapı bugün, Sünni Arap direnişinin gölgesinde çözülürken, etnik düşmanlıkların mahfazası kuyulara akıtılıyor.

Saddam Hüseyin’in Sünni Arap yönetiminin devrilmesinden Sünni Arapların duydukları öfke, 2005 seçimlerini boykot etmeleri nedeniyle siyasi anlamda temsil haklarının ellerinden alınmasıyla, daha da artmış görünüyor. Vilayet nüfusunun yüzde 35’ini oluşturmalarına rağmen, Kürtler il genel meclisinde 41 sandalyenin 31’ini ve bütün yüksek mevkileri ellerinde bulunduruyorlar. Kürtlerin çoğu Sünni olsa da, Araplarla ortak çok fazla yönlerinin olduğu söylenemez.

Şii ve Kürt çoğunluğundan oluşan Federal Hükümetin kendi taleplerinin dikkate alınmamasından hoşnut olmayan Sünni Araplar yerel seçimlerin yenilenmesini talep ediyorlar.

Vilayetin en bilinen Sünni Arap siyasi grubu Irak İslami Partisi’nin lideri Muhammed Şakir, “Geçen yıl seçim istedik olmadı. Bu meclis yönetilenleri temsil etmiyor” diyor. Federal Hükümetteki bazı yetkililer ise mevcut şartların gelecek yıla kadar yerel seçimlere el vermediğini belirtiyorlar.

Araplar için endişe veren diğer bir gelişme Irak Kürdistan’ı otonom bölgesinin Doğu ve Kuzey Nineva’nın büyük kısmını ilhak etmeye yönelik istekleri. Anayasadaki tartışmalı bir madde referandum ile 2007’nin sonunda, Kürt Yönetimine bu bölgeleri kendi topraklarına katma hakkı tanıyor.

Vilayet’in sınır boyunda olan bu topraklar “tartışmalı bölgeler” olarak geçiyor, Kürt yetkililer ise  bu arazilerin Arap etkinliğini artırmak amacıyla Saddam Hüseyin’in bölgeye Arapları yerleştirip yarım milyon Kürdü yerinden etmesine kadar Kürt kimliğine sahip olduğunu savunuyor.

Vali yardımcısı Goran, Nineva’nın dokuz bölgesinden altısının,(2.7 milyon nüfusa sahip eyaletin en az yüzde otuzunun) Irak Kürdistan’ıyla birleşmek için oyunu kullanabileceğini söylüyor.  Fakat oylama yapılmadan önce, Irak hükümeti Arap yerleşimcileri gönderip asıl Kürt yerlileri bölgeye geri getirmenin bir yolunu bulmak zorunda. Goran’ın dediğine göre buna yönelik olarak göçün bir kısmı gerçekleştirilmiş durumda, ancak hala çok sayıda asıl yerleşimcinin bölgeye dönmesi gerekiyor.

Goran’ın söylediğine göre, oylama ertelenirse, Araplar ve Kürtler arasındaki şiddet, bu topraklar için verilen savaşta daha da tırmanacak. “Sorunu çözmenin tam zamanı, çözülmezse, Kürtler ve Araplar arasında kuzeyde yeni bir cephe (savaş için) açılacak” diyor.

Toprakların hâkimiyetini elde etmek isteyen Kürt partiler, Diyala ve zengin petrol yataklarının bulunduğu Kerkük vilayetlerinde yaptıkları gibi, Nineva’nın doğusuna da göç etmeleri için Kürt yerleşimcileri ikna etmeye çalışıyor. Albay Twitty’nin ifade ettiği gibi, Nineva’da ve Musul sokaklarında faaliyetlerde bulunan Kürt milisleri, Sünni Arapların Kürt hâkimiyeti korkusunu daha da körüklüyor.

Kürt ve Amerikan yetkililer Kürtlere ve azınlıklara burada uygulanan şiddetin hiç dinmediğini dile getiriyorlar. Goran’ın verdiği bilgilere göre, Musul’da 1000’den fazla Kürt kökenli vatandaş son dönemde öldürüldü, hergün en az ikisi veya üçü de kurşunlara hedef olarak hayatını kaybediyor. Öyle ki, ünlü bir Kürt şarkıcı vali yardımcısıyla aynı soyadı taşıdığı için cinayete kurban gitmiş.

Amerikan Dışişleri bakanlığına bağlı Nineva vilayetini yapılandırma ekibi başkanı James Knight, “Burada herkes tehdit alıyor veya tehdit altında olduğunu hissediyor. İnsanların korkutulması önüne geçemediğimiz sorunlardan biri” ifadesinde bulunuyor. Knight, Musul’u terk eden insan sayısı olan 70,000’in oldukça büyük bir rakam olduğunu, fakat ne kadarının Kürt olduğu hakkında bir bilgisinin olmadığını da kaydetti.

(13 Mayıs’ta, çoğunlukla Kürtlerin bulunduğu Mahmur bölgesinde,  Kürdistan Demokrat Partisinin yerel merkezine bomba yüklü bir kamyonla düzenlenen saldırıda en az 50 kişi hayatını kaybederken, en az 115 kişi yaralandı. Aynı şekilde 9 Mayıs’ta Irak Kürdistanı’nın oldukça güvenli olan başkenti Erbil’deki Kürt hükümet dairesi önünde bomba yüklü kamyonun infilak etmesi sonucu en az 19 kişi ölürken, 70 kişi yaralandı.)

Amerikalılar bir yandan Sünni Arapların direnişini kırmaya çalışırken, diğer yandan da meşru olarak gördüklerini ifade ettikleri, yerel seçimlerin yenilenmesi gibi Sünni Arapların taleplerine çok güçlü destek veriyorlar. Amerikan yetkilileri, Araplar ve Kürtlerin iktidar paylaşımını sağlayacak bir uzlaşma elde etmeleri gerektiği düşüncesindeler.

Ancak etnik şiddetin artış göstermesi diğer yandan Kürtlerin Araplara karşı düşmanlığını tırmandırıyor, çok az Kürt Saddam Hüseyin yönetimindeki Sünni Arap rejiminin zorbalıklarını affetmeye razı.

Şehir merkezindeki müstahkem hükümet binasında düzenlenen röportajda Goran, “Sünni Arapları Bosna’daki Sırplara benzetiyorum, davranış biçimiyle düşünce tarzlarıyla tamamen aynılar. Onlar öldürmek için varlar, onlar toplu katliamlar için varlar. Belki hepsi değil ama çoğunluğu böyle” diyor. Goran “Bugüne kadar, Kürt milisleri Sünni Araplara karşı Şii milislerin yaptığı türden büyük çapta bir misillemeden hep kendini çekti. Ancak Kürtler bunu yapacak güce sahip” diyerek sert bir uyarıda bulunuyor: “İstesek her gün elli Arap’ı sokak ortasında öldürürüz. Her gün, her yerde, Musul’da, Musul’un dışında... Fakat biz bunu yapmıyoruz, biz biliyoruz ki onların bizden istedikleri de bu.”

Buradaki direniş El Kaide’nin Mezopotamya kolu, Ensar El Sünni gibi önde gelen Sünni Arap grupların karışımının bir sonucu. Şehir, Irak eski ordusu komutanlarının örgütlere alınması için ana üs konumunda, bu eski subayları bugün mahalli gerilla hareketlerinin liderleri olarak görmek mümkün.

2004 Kasımı’ndaki ayaklanmada Musul polisinin çoğunun direnişçiler tarafına geçtiğini belirten Goran, mevcut polis kuvvetlerinin yarısı veya üçte birinin direnişçilere yardım ettiğinden veya sempati duyduğundan şüpheleniyor. Saddam Hüseyin’in Aralık’taki idamının ardında bazı polislerin arabalarına Saddam resimleri astığını hatırlatan Goran, yeni polis Şefi Sünni Arap Tümgen. Muhammed El Hamdani’nin ise temizlik operasyonuna giriştiğini söylüyor.

Amerikan komutanlar ise olumlu gelişmelerin olduğu bilgisini veriyorlar. Musul’daki tek Amerikan muharebe taburu olan İkinci Tabur’un, Yedinci Süvari Birliği komutanı Yarbay Eric Welsh, Anbar’da da görüldüğü üzere, bazı Sünni militanların El Kaide’nin İslamcı politik amaçlarına tepkili olduğunu dile getiriyor.

Goran Nineva’daki çoğunlukla Kürtlerden oluşan iki Irak Ordusu Bölüğünden birinin saygıdeğer bir komutan Tuğgenaral Muta Casim Habib komutasında oldukça güzel faaliyetler yürüttüğünü söylüyor. Fakat Bağdat’taki Sünni Arap politikacıların sıkı ve sert bir komutanı onun yerine geçirmek için çabaladıklarını da aktarıyor.

“Bu olursa bölükte bir tane Kürt kökenli asker kalmayacak” diyor. Ordudaki ağırlığın kendilerine ait olmasına rağmen, Kürt kökenli askerler, Musul’dan kendi soydaşlarını sürmek için uygulanan şiddeti bir türlü bitiremiyorlar.

Sena Sedan ve kocası “Musullu” sıfatını taşıyanlardan. Musul’da doğan ve büyüyen karı koca, bu sıfatı taşıyacak ailelerindeki son kişiler olabilirler.

Geçen yıl üç çocuğuyla birlikte, Kabat’ın 30 mil doğusundaki kız kardeşinin evine giden Sedan ve kocası, Musul’da öldürülen Kürtlerden yedi tanesinin tanıdıkları olduğunu söylüyor.

Irak Kürdistan’ı içinde bulunan Kabat bugün mülteci yuvasına dönmüş durumda. Kiraların fırladığı bilgisini veren belediye başkanı Rizgar Mustafa Muhammed, en az 1,300 ailenin oraya Musul’dan göç ettiğini, sadece 120 ailenin Nisan ayında geldiğini belirtiyor ve çadır kamplarına ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Yatağındaki küçük oğlunu izlerken Sedan (28) “Musul’u bırakırken çok üzülmüştük” diyor. Düğünlerde şarkıcılık yapan kocası iş almakta zorluk çekiyor. Bunların üstüne bir de Arapça’ya alışan çocukların buradaki Kürtçe derslere alışmakta zorluk çekmesi...

Kabat’tan Musul’a uzanan karayolu, Sedan’ın evinin yanından geçiyor ve Nineva sınırını belirleyen nehir üzerine kurulmuş köprü üzerindeki, batıya bir mil mesafede bulunan kontrol noktasına doğru uzanıyor. Kürt askerler araçlarıyla bölgeye gelenlerin kimlik kartlarını kontrol ediyor. Askerler, genellikle Kürtlerin, mobilya ve diğer ev eşyalarıyla tıka basa dolmuş araçlarıyla geldiğini belirtiyor.

Batı’ya doğru uzanan yeşilliklere ve şehrin boşalmış evlerine gözleri kayan Tümgeneral Gafur Ahmed  Hüseyin,“Bize gidip Musul’da ikamet edenleri korumamız emri verilse, bunu yaparız” diyor. 

(The New York Times, 30 Mayıs 2007, Edward Wong)
ADAM Basın Taramaları Grubu iyibilgi.com için çevirdi



Bu haber 841 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,529 µs