Bu söze mim koyun: ‘Füzeler Türkiye’ye’

31 Mayıs 2007 16:51 tsi
ABD’nin Rusya’nın burnunun dibine, ‘İran ve Kore’den atılacak füzeleri engellemek için koyduğu füzeler dünyayı güldürüyor. Ama meseleye o kadar esprili yaklaşmak iyi değil. Zira Putin gittikçe sinirleniyor. Missilleme olarak denem

Durum şu. Daha doğrusu şuydu… Amerika, İran ve Kore füze atabilir gerekçesiyle, Polonya ve Çekoslavakya gibi son derece alakalı iki ülkeye, bu füzeleri havada yakalayıp imha edecek füze sistemler koymaya karar verdi.

Bunun anlaşmalarını da prensipte adı geçen ülkelerle imzaladı. Rusya ise burnunun dibine gelen bu füzeleri işin başında ciddiye almadı. Hatta bizzat Putin, “İran veya Kore’nin o çapta füzesi mi var?!” şeklinde alaycı bir yaklaşımda bulundu.

Ancak anlaşmalar imzalandıktan sonra bu projenin bir fantezi olmadığını kavrayan Rusya, üst üste sert mesajlar vermekle kalmadı, çok kısa bir süre öncede, bu kalkanı aşabilecek çapta, havada birden çok füzeye dönüyebilen özel bir silahın denemesini de yaptı.

Soğuk Savaş masalı…

Hatta hiç saklamadan, bu füzenin “Amerika’nın füze kalkanına karşı” geliştirildiğini de söyledi. Böylece soğuk savaş döneminin bol nükleerli günlerine nostaljik bir dönüş de yaşanmış oldu.

Elbette Amerika mesajı hemen aldı ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın ağzından, “kalkının Rusya’nın nükleer caydırıcılık gücünü tehdit etmediğini” açıkladı. Bu açıklama doğal olarak havayı yumuşatmadı ve Rusya sinirlenmeye devam etti.

İşte bu noktada Rusya’dan-az çok yerküre hakkında bilgi sahibi olan herkesin aklına gelebilecek-bir öneri dillendirildi. Rusya’dan gelen bu öneri, eğer gerçekten İran ve Kore’den gelebilecek bir füze tehditi varsa, Amerikan füze kalkanı için en uygun iki yerin ancak Rusya ya da Türkiye olabileceğiydi.

Küba ve Jüpiterler…

Nükleer çekişmeye dayalı bu yeni strateji Rusya ve ABD’ye eski soğuk savaş günlerini anımsatırken, Türkiye de böylece Küba Krizi sırasında başına gelenleri anımsama fırsatı buldu.

Kennedy’nin başkanlığı döneminde, Küba Krizi’nin çözümü için gizli pazarlıklar yapılmış, Rusya’nın Küba’daki uçak ve füzelerini çekmesi karşılığında ABD, Türkiye’de Rusya’ya karşı konuşlu bulunan Jüpiter  füzelerinin gizlice kaldırılmasını kabul etmişti.

Yani Demir Perde’ye karşı ön cephede bulunan Ankara, filler tepişirken ezilmişti. Rusya ile ABD arasındaki bu yeni füze krizi şu anda aşılmış değil. Dahası kriz o kadar tırmanıyor ki, önlemek için Bush ve Putin önümüzdeki Temmuz ayı başında biraraya gelecekler.

Şart mı?

Bu görüşmede doğu Avrupa’daki füzelerin ne olacağına ilişkin binr sonuç çıkar mı bilinmez. Ama görüşmele kısa bir süre kala Rusya’dan gelen “Türkiye’ye koyun” önerisi, zaten sancılı günler yaşayan Türkiye’nin başına-üstelik seçimlere de o zamanlarda sadece 20 gün kalmış olacağından-yeni bir sıkıntı açabilir.

Nihayetinde karar Ankara’ya ait olacaksa da şu soruyu da sormak gerekiyor. Rusya neden Türkiye’yi istiyorb Çünkü adı geçen bu iki ülkeden gelebilecek füzeleri engellemek adına Türkiye elbette daha iyi bir mevzi ama..

Rusya’nın durumu değişmiyor. Yani yine sınırında bu füze kalkanı olacak ve yine tehdit oluşturacak. Bu sorunun yanıtı belki şu olabilir. Rusya, eski Doğu Avrupa ülkelerine artık güvenmiyor.

Ancak Türkiye’ye son yıllarda gelişen, ekonomik, politik, sosyal ama özellikle enerji işbirlikleri nedeni ile daha çok güveniyor. Türkiye’den ateşlenecek Amerikan füzeleri ihtimaline Türkiye’nin karşı çıkacağına inanıyor.

İkinci ihtimal ise bu ülkelere nazaran Rusya’nın elinde, örneği doğalgaz gibi Türkiye’yi sıkıştırabileceği daha çok koz bulunuyor. Herhalükarda Türkiye ismi yine masanın üzerindeki yerini almış görünüyor.
www.iyibilgi.com

Bu haber 996 defa okundu.