En Sıcak Konular

Hilmi Özkök’ün özgeçmişi kimin?

31 Mayıs 2007 11:31 tsi
Hilmi Özkök’ün özgeçmişi kimin? Size iyibilgi editörlüğü ile Hürriyet internet sayfaları haber editörlüğü arasında yaşanan bir olayı anlatacağım.. Bugün Ertuğrul Özkök ‘konunun öznesi’ne dokunmasaydı, olayı çoktan unutmuştum. Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök’ün 

İyibilgi’nin sorumlu yazı işleri müdürü Yahya Bostan özel bir haber buluyor.. Haber tam da Genelkurmay’ın internet sitesinden gelen muhtıra ile aynı konjonktüre denk düştüğünden çok ilginç.

Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde eski başkanların neredeyse “standart” diyebileceğimiz özgeçmişleri bulunur…

Hepsi birbirinin kopyası gibidir. Şurada doğdu, şu görevleri yaptı, şu ödülleri aldı, şu zaman emekli oldu gibi.

Ancak Sayın Özkök’ün farklı… O’nun özgeçmişinde diğerlerinden açıkça farklı biçimde, meâlen, "Anayasal gereğin ifadesi olarak Başbakan’a bağlı görev yaptığı" yazıyor.

Şimdi bunda bir şey yok ama..

Konjonktür yüzünden ve diğerlerinde bu bölümün olmaması nedeniyle dikkat çekiyor.

Özü bu.

Haber iyibilgi’de özel mahreciyle size sunuluyor ve daha yayınlanır yayınlanmaz hem-internet haber sitelerinin ratingi olan-“tıklanma” sayısı açısından, hem de bu haberi bizden alarak kullanan haber sitesi sayısında rekor kırıyor.

Bu sitelerden biri de Ertuğrul Özkök’ün “sanal muadili” olan Fatih Çekirge yönetimindeki Hürriyet internet sayfaları.

Hürriyet bu haberi manşet üstünden görüyor.

Bundan sonrası ilginç… Hürriyet, kaynak veya referans göstermiyor. Oysa aynı anda 10’larca haber sitesi “iyibilgi” mahrecini kullarak, bir anlamda “haberciliğin namusu” olan bir kuralı yerine getiriyor.

Aslında buraya kadar da bir şey yok. Bu elbette ayıp ama en hızlı haber mecraı kabul edilen internet haberciliğinde zaman zaman bunlar yaşanabiliyor.

Yayın yönetmeni izin vermedi!..

O gece nöbetçi olan arkadaşımız durumu fark ediyor ve tıpkı kendisi gibi nöbetçi olan Hürriyet’in o akşam görevli editörünü arıyor.

Konuşma son derece nazik geçiyor. Arkadaşımız, meslektaşına, “haberi elbette kullanabileceklerini, yalnızca kaynak göstermeyi unuttuklarını” anımsatıyor.

Gece editörü konuyla hemen ilgileneceğini, kaynağını araştırıp düzeltmeyi yapacağını söylüyor.

Tabii o sırada tüm internet siteleri ve buraya dikkat, Hürriyet’in “kardeş” sitesi “Milliyet” dahi bu haberi “iyibilgi” mahreciyle veriyor.

Yani kaynağın biz olduğunu görmemek için ya kör ya kötü niyetli olmak lazım.

Uzatmayalım… Aradan geçen bir-iki saatte düzeltme olmayınca, Hürriyet yeniden aranıyor ve “herhalde unuttunuz” deniyor.

Cevap şu; “Yayın yönetmenimize sordum. Düzeltmeyi yapmamı istemedi. Benim yapacağım bir şey yok maalesef.”

Buna ne diyeceksiniz? Elbette Hürriyet'deki o arkadaşın bir suçu yok. Ama yayın yönetmenine ne söylemek lazım?

Biz bu tür işlere çok şahit olduğumuz için üzerinde durmadık.

Ta ki bugüne kadar.

Gazete’nin yayın yönetmeni Özkök de aynı şeyi yapıncaya kadar.

Hilmi Özkök’le konuşan Ertuğrul bey, bizim haberimizi sormuş, “bu spekülasyanlara ne diyorsunuz” diye.

Bir kere spekülasyonu mu kalmış? Haberi boşverin, Genelkurmay sitesinde “nal” gibi duruyor hâla!

İkincisi o da kaynak göstermemiş. Hani kendi sitesini kaynak gösterse anlayacağım.

Peki Hürriyet gibi bir basın organının yayın yönetmeni bunları takip edebilir mi?

Zor ama etmeli.

Atlayabilir. Ama fark edince düzeltmeli.

Sonuç olarak anlaşılıyor ki, Hürriyet’in hem kağıt hem dijital sayfasının yönetmenleri bu konuda biraz kibirli.
 
“Atlatılmayı” pek sindiremiyorlar. Oysa işin doğasında bu vardır. Biz nasıl Hürriyet’ten haber aldığımızda kaynağı gösteriyorsak, onlardan da aynı şeyi bekliyoruz.

Hatta bakın bu konudaki objektifliğimizin örneği olabilecek bir başka ilginç olayı da anlatayım..

Aynı hatayı biz de yaptık. İsim vererek yazıyorum(!), bir süre önce Netpano'nun bir haberini kullandık ve kaynak göstermeyi unuttuk.

Netpano bizi ikaz etti. Ne oldu biliyor musunuz? Çoğu kimsenin fark etmeyeceği bir yanlışı, fark edilebilecek bir formatta okurumuza duyurarak “özür diledik”.

Netpano’daki meslektaşlarımız da aynı zerafetle kendi sitelerinde teşekkür ettiler.

Haber sitelerindeki meslektaşlarımız elbette bizim “mesleki rakibimiz”dir. Ama kimsenin emeğini kullanmaya gerek var mı?

Siz okurlarımıza soralım… İyi mi yaptık yoksa kötü mü? Yanlışımızı düzelttik diye “gözünüzden düştük” mü?

Peki Hürriyet'in yayın yönetmenleri iyi mi yaptı, yoksa kötü mü?



Bu haber 2,082 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,599 µs