En Sıcak Konular

Balyoz davası ertelendi

25 Ağustos 2011 19:11 tsi
''Balyoz Darbe Eylem Planı'' davasının tutuklu sanığı Tuğgeneral Bulut Ömer Mimiroğlu, ''Hayatım boyunca hukuk dışına çıkmadım. Darbelerin olmaması kanaatini taşıyorum'' dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Kurmay Albay Hanifi Yıldırım, hakkındaki suçlamaları reddederek, savcılık ifadesi ve hakimlik sorgusunda söylediği bazı bölümleri o dönem yanlış ifade ettiğini kaydetti.

Savunmasını yapmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Yıldırım'a, tutuklu sanıklardan emekli Korgeneral Ayhan Taş, ''Eski İstanbul Valisi Muammer Güler'i valilik sandalyesine oturmadan önce tanıyor muydunuz?'' diye sordu.

Yıldırım'ın tanımadığını söylemesi üzerine Taş, ''Yıldırım'ın hazırladığı iddia edilen 'Görevlendirilecek Kamu Personeli' listesinde Muammer Güler İstanbul Valisi olarak kayıtlı. Kayıt tarihine bakıldığında Güler, daha valilik görevine başlamadan valilik sandalyesine oturtulmuş'' diye konuştu.

İzmir'de 10. Jandarma Alay Komutanlığında görev yaptığı sırada dönemin Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun, alayda kısa dönem askerlik yapan oğlunun yemin törenine katıldığını ifade eden Yıldırım, ''Alayın yanındaki sanayi mahallesi esnafı cami yaptırmış, ama Diyanet'e kayıtlı olmadığı için cami faal değil. Esnaf benden bu konuda Ali Bardakoğlu ile görüşebilmeleri için yardım istedi. Ben de esnafı Bardakoğlu ile görüştürdüm. Yani esnafa cami için yardım ettim. Bir caminin yapımına yardımcı olan bir kişi, içinde cami bombalama gibi eylemleri olan bir plan ile nasıl suçlanabilir?'' dedi.

SAVCININ SORUSU

Savcı Savaş Kırbaş da Yıldırım'a, ''Cami yapımına nasıl yardım ettiğinizi anlattınız. Madem böyle düşüncede bir insansınız, imam hatip lisesi müdürünün, belediye başkanının tutuklanmasının konuşulduğu bir seminerde 'Bu nasıl şey?' diye sormadınız mı?'' sorusunu yöneltti. Yıldırım'ın hatırlamadığını söylemesi üzerine Kırbaş, ''Oradasınız, uyuyor muydunuz?'' diye sordu. Yıldırım da bunun üzerine hatırlamadığını tekrarladı.

Kırbaş'ın, bu konudaki soruyu birkaç kez yöneltmesi üzerine salondan tepkiler duyuldu. Kırbaş da ''Hassas bir konu olduğu için soruyorum. Cevaptan tatmin olmadım. Ona göre mütalaa yazarım'' dedi.
Tutuklu sanık eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, ''Savcının Hanifi Yıldırım'a hatırlatmaya çalışması enteresan bir şey. Seminerin ses kayıtları var. Seminerde jenerik senaryo görüşüldü. Kayıtlar ortadayken 'imam hatip lisesi müdürünün gözaltına alınıp alınmamasını darbe planına bağlayacak kadar sakat bir düşünce olabileceğini düşünmüyorum'' dedi.

Söz alan emekli Tümgeneral Behzat Balta da 1952'de 11 yaşında askeri okula girdiğini ve Rusça bölümünü seçtiğini anlatarak, şöyle devam etti:

''Bir arkadaşım alfabeyi öğrendikten sonra Rus Konsolosluğu önünde asılı olan Rus gazetesini okumaya çalışırken, MİT tarafından fotoğraflandı ve okuldan atıldı. O zaman en büyük tehlike komünizmdi. Bize verilen Rusça sözcüklerde 'Yüksek Sovyet' kavramından 'Yüksek' bölümü sansür edilmişti. O zaman konjonktür öyleydi. Şimdi öyle değil. Bugün buna benzer duruma düşmemek gerekir.''

Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Tuğgeneral Bulut Ömer Mimiroğlu da 25 Eylül 2001 ile 1 Mart 2003 tarihleri arasında Edirne İl Jandarma Komutanı olduğunu belirterek, Edirne bölgesindeki ilişiği kesilecek sağ, sol görüşlü, bölücü öğrencilerin listesi, kamu görevlilerin listesi gibi belgelerin kendisi tarafından kaydedildiğinin iddia edildiğini anımsattı.

Mimiroğlu, bu listelerde Tekirdağ ve Kırklareli'ndeki öğrencilerin de bulunduğunu, yine vali yardımcısı olarak gösterilen bir kişinin o yıllarda Edirne'de görev yapmadığını, arama yapılacak 12 yerden 9'unun gerçekte olmadığını ifade ederek, ''Edirne'de güvenilir emniyet personeli listesinde yer alan emniyet müdürünü tanıyordum. Aile dostumuz. Bu bilgiler açık kaynaklarda yer alıyor'' dedi.

Bu listelerde yer alan bilgilerin 1996-2009 yıllarına ait olduğunu dile getiren Mimiroğlu, ''Bu liste ve çizelgelere gerçek dışı bilgiler dahil edilmiştir. Görevli olduğum yıllara ait olmayan ve görev alanım dışındaki Tekirdağ ve Kırklareli illerine ait olan bilgileri temin etmek ve listelere yazmak mümkün değildir. Hayatım boyunca hukuk dışına çıkmadım. Hukukun gelişmesine yardım ettim. Darbelerin olmaması kanaatini taşıyorum'' diye konuştu.

Tutuklu sanık Albay Mustafa Koç da Gölcük'te ele geçirilen belgeler arasında yer alan İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığının kritik bölgelerde görevlendirilecek personel listesinde kendi adının da geçtiğini söyledi.

Bu belgenin bilgisayara son kaydetme tarihinin 27 Aralık 2010 olduğunu ifade eden Koç, ''Ben o tarihte huzurunuzda, mahkemedeydim. Hiçbir zaman İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığının emrinde çalışmadım. Seminere katılmadım. Haberim yok'' dedi.
Duruşma yarına ertelendi.

Bu haber 690 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,703 µs