En Sıcak Konular

"Alnından vurulan benim oğlum"

25 Ağustos 2011 14:56 tsi
Işık Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydının ortaya çıkmasının ardından er Murat Oktay Can'ın ailesi harekete geçti.

Tunceli'nin Hozat ilçesinde, 2009 yılında intihar ettiği açıklanan Piyade Er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in internete düşen ses kaydında 'Kendi erimizi alnından vurduk' diye bahsettiği askerin kendi oğlu olduğunu iddia etti.

Tunceli'nin Hozat ilçesine bağlı Sarıtaş Karakolu 51. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'nda 2009 yılı Ekim ayında askerliğini yaparken askeri makamlarca intihar ettiği bildirilen Piyade Er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, oğlunun komutanı tarafından vurulduğunu ve başında bulunan iki mermi izinden birisinin hastanede estetik ameliyatla kapatıldığını iddia etmişti.

Tunceli'nin Hozat ilçesinde intihar ettiği açıklanan Piyade Er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in internete düşen ses kaydında 'Kendi erimizi alnından vurduk' diye bahsettiği askerin kendi oğlu olduğunu savundu.

"Bir kişi, G-3 tüfeğiyle kendini alnının ortasından nasıl vurabilir?" diye soran Can, Genelkurmay'ın açıklamasına itibar etmeyerek konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımıştı. Hak arayışını sürdüren acılı baba, internete düşen ses kaydıyla oğlunun intihar etmediğinin en yetkili ağız tarafından itiraf edildiğini ileri sürdü.

SES KAYDINDA BAHSEDİLEN ER BENİM OĞLUM

Boyacılık yaparak geçimini sağlayan acılı baba Can, şöyle konuştu: "Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in internete düşen ses kaydında 'Kendi erimizi alnından vurduk' diye bahsettiği er benim oğlum Murat Can'dır, ben baba Oktay Can'ım. Şu ana kadar takipsizlik verildi ve yeniden dosya açıldı. Soruşturmanın yeniden derinleştirilmesine kadar verildi. Benim çocuğum alnından iki kurşun vardı. Kurşunun izinin birisi estetik ameliyatla kapatılmış. Bende bir acılı baba olarak bu olayın peşini bırakmadım.

Sonuna kadar gideceğim. Benim büyüklerimden isteğim oğlumun acilen şehitliğinin verilmesidir. Çünkü, anne babanın yüreğine bir parçada olsa su serpilir."

OĞLUMU KOMUTANI VURDU

Oğlunun komutanı tarafından vurulduğunu belirten baba Can, şunları söyledi: "Silah arkadaşlarının hepsi baskı altında tutulmaktadır. Çocuğumun mermi sayısı tamdır. Kimin mermisiyle kendisini vurdu. Kapalı bir alanda mermi çekirdeği yok ortada. Balistik incelemede merminin ne kadar bir metrede geldiği tespit edilememiştir. Sayın Savcım siz neye göre takipsizlik kararı verdiniz. Ben şimdi o mermi çekirdeğini istiyorum. Hiçbir merci bu olayın üzerine gitmemektedir."

OĞLUMA ŞEHİTLİK VERİLMESİNİ İSTİYORUM

İki yıldır olayın davasını sürdürdüğünü söyleyen baba Can, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir paşanın olayı itiraf eder şekildeki ses kaydının çıkması bir parça yüreğimize su serpti. Olayı doğrular nitelikte. Çünkü, bütün deliller karartılmıştı. Benim oğlum bir evin tek çocuğuydu. Her zaman ona güvenmişimdir. Çocuğum vurulmuştur. Aynı gün ben telefonla görüşüyorum oğlum izin hazırlıkları yapıyor. Gece bana, 'Oğlunuz şehit oldu' diye ölüm haberi geliyor. Antalya'da şehit törenleri yapılmasına rağmen 3 gün sonra olay farklı yöne çekildi. Telefon görüşmelerini istedim vermediler. Cumhurbaşkanı ve Başbakanlıktan bu olayın üzerine gidilmesini istiyorum. Onlardan çocuğumun şehitliğinin verilmesini istiyorum."

ERİN AVUKATI ÇEVİK

Murat Oktay Can'ın ailesinin avukatı, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneneral Işık Koşaner'e ait olduğu öne sürülen ses kaydını delil olarak kullanacaklarını söyledi.

Çevik, yaptığı açıklamada, Orgeneral Koşaner'in olduğu ileri sürülen ses kaydında bahsettiği askerin Murat Oktay Can olduğunu savundu.

Avukat Ahmet Çevik, Can'ın nöbet mevkisinde cansız olarak bulunduğunu, askeri savcılığın soruşturmasında olayın intihar olduğuna karar verildiğini, olay yerinin yıkanarak delillerin karartıldığını ileri sürdü.

Murat Oktay Can'ın G3 piyade tüfeği ile intihar ettiğinin iddia edildiğini belirten Çevik, G3'ün atım anında ve ağırlığı nedeniyle geriye tepme yapan ateşli bir silah olduğuna dikkati çekti.
İntihar durumunda silahın savrulması gerektiğini savunan Çevik, Can'ın silahının yere dikey vaziyette elinde bulunduğunu ve bunun ''hayatın akışına uygun olmadığını'' ifade etti.

Çevik, şunları söyledi:

''Morali bozuk bir er niye nöbet mevkisine gönderilir, eline silah verilir. 'Psikolojisi bozuktu, intihar etti' geçerli bir gerekçe değil. Zaten olay intihar değildir. Bir insan G3 piyade tüfeğiyle intihar edemez. Tabancada bile boynunun altına sıkarsın. Alnına doğru sıkman mümkün değildir. Bu tamamen alından, iki kaş arasından, alnının ortası.''

Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı ile Malatya Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin olayla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına kararı verdiğini dile getiren Çevik, otopsi, kriminal ve balistik incelemenin sivil kurumlarda yapılması taleplerinin de geri çevrildiğini kaydetti.

Çevik, iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle geçen yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını söyledi.

Murat Oktay Can'ın parmağında tetik izi bulunmadığını da belirten Çevik, otopsiyi yapan doktorlarla ilgili de suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.

Israrlı itirazları sonucu kesin olarak kovuşturmaya yer olmadığı kararından dönüldüğünü ve tahkikatın genişletilmesi kararı alındığını dile getiren Çevik, şunları söyledi:

''Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in açıklaması var, 'Alnından vurulan er' diyor. Bu vurulan er Oktay Can'dır. Biz bunu bir hukuki delil olarak değerlendiriyoruz. İlk kez resmi bir kurum gayriresmi şekilde askeriyedeki ölümlerin intihar, eğitim zayiatı olmadığını, kendi içinde de ölümlerin olduğunu, askerin askeri vurduğunu beyan etmiştir. Bu husus bir delildir, davalarımızda AİHM'de ve Askeri Mahkeme'de biz delilimiz olarak mahkemelere sunacağız.''

AİLENİN İDDİASI

Baba Oktay Can da, 2009 yılında oğlunun şehit olduğu haberinin geldiğini, cenazesinde askeri tören yapıldığını ve üç gün sonra kendilerine ''Oğlunuz intihar etti'' denildiğini söyledi.

Can, olayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılığın taraflı davrandığını ve delillerin karartıldığını iddia ederek, ''Benim oğlum komutanı tarafından vurulmuştur'' dedi.

Oğlunun alnından ve burnunun kenarından vurulduğunu, burnunun kenarındaki mermi izinin estetikle kapatıldığını ileri süren Can, talep etmelerine rağmen mermi çekirdeğinin kendisine verilmediğini iddia etti.

Sabah



Bu haber 1,583 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,571 µs