Baba, biz neyiz?
0 0 0000 00:00 tsi
Tanrıcılık oynayan bilimadamının insanla hayvanın karışımından melez bir ırk yaratmasını konu alan film, bilimadamlarının son zamanlarda yaptığı deneyler göz önüne alınırsa gerçek olma yolunda...
19. yüzyılda kaleme alınan ve defalarca sinemaya da aktarılan Dr Moreaunun Adası filminin belki de en çarpıcı repliklerinden biri, yarı deli bilimadamı tarafından yaratılan mutantın sorusu baba, biz neyiz?... Tanrıcılık oynayan bilimadamının insanla hayvanın karışımından melez bir ırk yaratmasını konu alan film, bilimadamlarının son zamanlarda yaptığı deneyler göz önüne alınırsa gerçek olma yolunda...
Bunu söylememize sebepse, Karayip Denizinde küçük bir ada olan St. Kittste yapılan ve romanı anımsatan deney. Bu adada, Yale Üniversitesi uzmanları Parkinson hastası maymunların beynine insan hücreleri enjekte ediyor. Parkinson hastalığının nedeni olarak düşünülen beyindeki dopamin adlı sıvının eksikliğinin yol açtığı tahribatlar, denek maymunlara dopamin desteği verilerek sınanıyor.
Ancak, insan bağışıklık sistemini geliştirmek ve yeni tedavi yöntemleri ortaya çıkarmak için yapılan bu deneylerde, insan hücrelerinin hayvanlara verilmesi giderek daha çok tartışılıyor. Deneylere karşı çıkanlar, insan-hayvan arası melez canlıların ortaya çıktığını iddia ediyor.
Karayiplerde deneyi yürüten uzmanlar ise, kısıtlı hücre nakli yapıldığı için denek hayvanların insanlaşmasının söz konusu olmadığını belirtiyorlar.
Harvard Üniversitesi uzmanları ise insan embriyonlarını tavşan yumurtalarına yerleştirerek başka bir deney yapıyorlar. Bu deneyde amaçlanan ise, gelecekte kadın yumurta donörlerinin yumurta sayılarını artırmak için özel ve zahmetli tedaviler görmemesini sağlamak. Ancak şimdiye dek klonlanmış tavşan yumurtasından henüz insan kök hücresi elde edilemedi.
Daha önce de, insan hücrelerini domuz yumurtasıyla döllendirerek melez bir embriyo elde etmeyi başaran bilimadamlarının çalışmaları etik tartışmalara neden olmuştu. Çünkü bu deneylerde asıl amaçlananın insanın klonlanmasını yasaklayan yasaların aşılarak, karma embriyolardan, insan için yedek doku ve organ elde etmek olduğu ileri sürülüyor. Domuz da iç organları insana en çok benzeyen hayvanlardan biri. Ancak insan bağışıklık sisteminin, domuz organlarını reddetme olasılığı bir hayli yüksek. Ayrıca yasalar, insan embriyonu üzerinde deneyler yapılmasını kısıtlıyor. İşte bilim adamları şimdi bu yasağı insan hücresini, domuz yumurtasıyla döllendirerek aşmaya çalışıyorlar.
Şimdilik melez embriyolar üzerinde deney yapmayı yasaklayan yasalar mevcut değil. Bu nedenle araştırmanın onaylanabileceğini belirten tıp etiği uzmanları, gelişmeyi endişeyle izliyor. Ancak, bilim insanları, hayvan ve insan hücrelerinin karıştırılmasının hastalıkların anlaşılması ve tedavisinde işe yarayacağının altını çizerek deneylerin ahlaki açıdan sağlam temellere dayandığını iletiyorlar. Şimdiye dek tıbbi amaçları aşan ve Frankenstein kuşkusu yaratan hiçbir deney yapılmaması da harekete geçmeyi nispeten engelliyor.
iyibilgi haber merkezi
Bu haber 476 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle