Kötü haber: Bütün margarinler kötü

Biri çıkıp da, süt görüntüsünde, süt tadında, süt kokusunda –ama içerik bakımından sütle yakından uzaktan alakası olmayan – beyaz bir içecek yapsa, bunu “süt niyetine” içer misiniz? 

Hangi malzemeden yapıldığı belli olmayan, tereyağı görünümünde, tereyağı kokusunda sarı “şeyleri” tereyağı niyetine satıyorlar ama! Hem de senelerdir… 

Tereyağı niyetine 1950’lerden itibaren mutfaklarımıza sinsice girmiş bulunan margarinin hangi malzemeden yapıldığı belli değil. Belki pamuk yağı, belki kolza yağı, belki de mutfağımıza hiç sokmak istemeyeceğimiz başka bir yağ… Sıvı haldeki bu garip yağları, daha da garip işlemlerle katı hale getiriyorlar. 

Sıvıyı katılaştırmak için kullandıkları yöntem “hidrojenizasyon”. Sıvı yağa hidrojen yedirerek yapısını değiştiriyorlar. Bunun neticesinde ise, doğal ortamda, doğada bulunmayan, insan yapımı “trans yağ asitleri” üretilmiş oluyor. Trans yağ asitleri, ABD’li sağlık kuruluşlarınca dahi lanetlenen, son derece zararlı bir madde. Hatta, New York eyaleti, birkaç sene içinde toplu gıda üretimi yapan her yerde “trans yağları” yasaklama kararı aldı. 

Trans yağlar ülkemizde de margarin, cips, hazır kek, gofret gibi paketli ürünlerde; pastanelerde satılan çoğu üründe (pastane üretiminde çoğunlukla margarin kullanıldığı için) bulunuyor. Bu “kötü” yağlar, New York’ta olduğu gibi, bizde de yasaklanmalı. Okul kantinlerine margarin ve yukarıda saydığımız ürünler kesinlikle sokulmamalı. 

Margarin derken, bütün margarinleri kapsayacak şekilde konuşuyoruz. Aslında tereyağı olmayan, ama tereyağı niyetine satılan margarinlerin sağlıklı olanı yok! Kalbi koruduğu söylenen margarinler hakkında hangi testler yapılmış? Kolza yağı kalbe iyi geliyordu da, biz mi duymadık? 

Bazı margarinler “temiz”miş

Trans yağ asitlerinin kötü şöhreti her köşe başında duyulmaya başladığından beri, margarincileri aldı bir telaş… Önce “fonksiyonel” yani “marifetli” olduğunu iddia ettikleri ürünler ürettiler. Artık düşük kalorili mi istersiniz, kalp çarpıntısından koruyanı mı, hepsi var. 

Fonksiyon dinlemeyen, “ben margarin yemem” diyenlere bir müjdeleri var. Çok satan bir gazetede çıkan habere göre “margarinlerin yüzde 85’i temiz”miş. Bu ifadeye gülelim mi, ağlayalım mı? Bizzat margarin üreticileri, üretimlerinin yüzde 15’inin “kirli” olduğunu kabul ediyor. Yüzde 85 de, içinde trans yağ olmadığı için “temiz”miş. Margarinin temeli gene kolza yağı veya pamuk yağı da, üretim yöntemini değiştirdiler herhalde. Bu yeni yöntemin ipliği pazara çıkana kadar “temiz, temiz” demeye devam edecekler herhalde. Oysa eşeğe zerdus palan vursan, eşek yine eşektir. 

www.iyibilgi.com