En Sıcak Konular

Gelişmeler sıradışı

8 Ağustos 2011 16:46 tsi
Gelişmeler sıradışı Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı: "Küresel gelişmeler son derece sıradışı olduğu için, herkesin hayal bile edemeyeceği gelişmeler olduğu için, bugünlerde biraz daha fazla iletişim kanallarını açık tutmamız gerekir."

Başçı, Bloomberg HT kanalında katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı.

Erdem Başçı, cari açık sorunuyla ilgili öncelikli tedbirlerin tüketim üzerinde yoğunlaşmasını arzu ettiklerini belirterek, Merkez Bankasının bu konuda tedbir alırken tüketici ve firmalara verilen krediler noktasında ayırt edici çok fazla enstrümanı bulunmadığını, BDDK'nın çok yerinde düzenlemelerle devreye girdiğini anlattı.

BDKK'nın tedbirlerinin şu anda meyvelerini almaya başladıklarını ifade eden Başçı, ''Tüketici kredilerindeki artış hızı, hızla makul seviyelere geliyor. Bunun cari açık üzerinde de olumlu etkilerini görmeye başlayacağız. Temmuz ayından itibaren bunlar görülecek'' şeklinde konuştu.

Başçı, soru üzerine Merkez Bankası ve BDDK arasında oldukça iyi bir işbirliği bulunduğunu belirterek, ''Koordinasyon ihtiyacı gerçekten önemli. Giderek daha iyiye gidiyor'' dedi.

-''PROBLEMİN KENDİSİ SON DERECE RİSKLİ VE GELİŞME AKUT''

''Eskiden daha soğukkanlı ve bütün tabloyu gördükten sonra adımlarını atan bir Merkez Bankası vardı. Bugün itibariyle tablo biraz değişiyor mu?'' sorusuna Başçı, ''Bu, Merkez Bankasındaki değişimden kaynaklanmıyor, bu problemin niteliğinden kaynaklanıyor. Problemin kendisi son derece riskli ve gelişme akut'' karşılığını verdi.

İspanya ve İtalya'daki ani gelişmeler üzerine sadece Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının değil, Avrupa Merkez Bankasının da harekete geçtiğine dikkati çeken Başçı, ''Avrupa Merkez Bankası herhangi bir değişiklik sinyali vermeden çok ani bir şekilde sıkılaştırıcı politikadan gevşekliği destekleyici politikaya geçti. Bunu sürpriz olarak yaptı. Halbuki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Nisan ayından bu yana bu tür bir küresel yavaşlama senaryosunun, bir senaryo olarak durduğunu ve buna karşı neler yapılabileceğine dair yavaş yavaş sinyalleri veriyordu'' şeklinde konuştu.

-''IMF'NİN 2012 TAHMİNİNDE TUTARSIZLIK GÖRÜYORUZ''-

Başçı, cari açıkla ilgili başka bir soruyu yanıtlarken de Türkiye'de yüzde 9'lar düzeyinde cari açığın oldukça yüksek olduğunu, daha makul seviyelere indirilmesi gereği konusunda politika yapıcılar arasında konsensüs bulunduğunu kaydetti. Başçı, ''Şu ana kadar atılan adımlar o yönde oldu. Başarı da sağlıyoruz bence. Burada gözle görülür bir biçimde Temmuz ayından sonra cari açıkta aylık bazda bir iyiye gidiş sözkonusu olacak. Yılın toplamında 70 milyar dolar civarında olursa, ki varsayımımız öyle, bunun 45 milyar doları zaten gerçekleşmiş olacak. Yılın kalan 6 ayında da 25-27,5 milyar dolar arasında arkadaşlarımız cari açık bekliyor'' diye konuştu÷

IMF'nin beklentilerinin daha yüksek olduğuna işaret edilmesi üzerine de Başçı, 2011 beklentileriyle fazla bir uyumsuzluk olmadığını ancak IMF'nin 2012 için yüzde 9 dolayında cari açık ve yüzde 2,5 düzeyinde büyüme tahmininde tutarsızlık gördüklerini söyledi. Başçı, küresel ekonomideki gelişmelerin Türkiye'deki büyümeyi etkilemesi halinde cari açığın düşüş göstereceğini ifade etti.

-''KÜRESEL SATIŞ DALGASI İÇERİSİNDEYİZ''-

''Geçen haftadan bu yana piyasa fiyatlamasını nasıl buldukları'' ile ilgili soru üzerine de Başçı, şöyle konuştu:

''Ana hatlarıyla karar okundu, anlaşılmaya çalışıldı ne yapmaya çalışıyor Merkez Bankası, o yavaş yavaş anlaşıldı. Anlaşıldıkça şimdi daha iyi yerleşiyor. Biz kararın fiyatlamasının önemli ölçüde doğru yönde ilerlediğini düşünüyoruz. Verdiğimiz mesaj, temelde politika faizleri ve kısa vadeli faizler üzerine odaklıydı. Dolayısıyla oradaki etkileri görüyoruz. Mesela eğer bu kredibl bir hareket olmasaydı, o zaman uzun vadeli hazine faizlerinin yükselmesi gerekirdi, halbuki görüyoruz ki şu anda uzun vadeli hazine kıymetlerinin faizleri düşüyor. Demek ki beklenti kanalında, enflasyon konusunda bir kaygı yok.

Ama varlık fiyatları üzerinde, döviz kurları üzerinde nasıl bir etki yaptığına baktığımızda. İlk anda anlaşılmamaktan kaynaklanan Türk Lirasında hafif bir değer kaybı oldu ama şimdi yavaş yavaş taşlar yerine oturuyor. Yalnız bu ortam, öyle bir ortam ki tam olarak hiçbir taş yerine oturamaz, biraz ortam çok karışık. Küresel satış dalgası içerisindeyiz şu anda.

Orada şöyle bir mekanizma çalışıyor. 'Neden Türkiye'deki varlıklar fiyatları bozuluyor. Mesela kur neden olması gereken yerin üzerine doğru hareket ediyor, neden diğer varlıklar, İMKB olması gerekenin çok altına düşüyor' diye soracak olursanız, bu küresel satış dalgasının bir yansıması sonuçta.''

İMKB'nin dünya piyasalarında belli bir yüzdede payı bulunduğunu, dünya borsalarında ciddi bir daralma gerçekleştirdiğinde ve İMKB'nin payı öngörülenin üzerine çıktığında, Türkiye'deki piyasada bir satış gerçekleştiğini anlatan Başçı, küresel satış dalgasının etkisinin tahvil piyasasında görülmediğini kaydetti.

-''EKONOMİDE YENİ MODEL ARAYIŞI YOK''

Başçı, ''Merkez Bankasının farklı ekonomik modeller aramak gibi bir gündeminin olmadığını'' söyledi.

''Ekonomi yönetiminin belirli bir periyotta, bu küresel çalkantı ve belirsizlik ortamında ülkeyi ayrı bir ekonomik modellemeye götürüp götürmediği, bu yönde çalışma olup olmadığı'' yönündeki soru üzerine, ''bu yorumun çok iddialı olacağını'' belirten Başçı, şöyle konuştu:

''Bu kolay bir tercih değil, üzerinde bütün Türkiye'nin tartışıp karar vermesi gereken bir konu. Siyasi tercihle, ekonomi felsefesi ile ilgisi var. Merkez Bankası, ekonomi, üretim modelini değiştirmek, başka bir ülkenin ekonomik modeline yaklaştırmak için yapmıyor bunları... Başka ülkelerin merkez bankalarının aldıkları kararların ülkemiz ekonomisi üzerindeki etkilerini telafi edici merkez bankası önlemlerini almak, durum bundan ibaret... Farklı modeller aramak gibi bir gündem yok.

Dünyada bol ve ucuz para pompalanıyor. Büyük ihtimalle önümüzdeki hafta çok daha fazlası pompalanmaya başlanacak. Avrupa Merkez Bankası başladı. Yarın ABD Merkez Bankası açıklayacak. Eğer daha da fazla ucuz ve bol fon pompalamaya devam ederse, biz de Merkez Bankası olarak elbette ülkemizdeki etkileri sınırlamak için bunu telafi edici önlemleri almak durumundayız. Bu merkez bankasının işi. Ama onun dışındaki diğer kısımlar, sanayi stratejisi, kalkınma modeli bunlar hükümetin ilgi alanında bir konu...''

-DÖVİZ KURLARINA MÜDAHALE ...

''Türkiye'de döviz kurlarına doğrudan müdahalenin faydasına inanıp inanmadığına'' ilişkin soru üzerine, Japonya ve İsviçre merkez bankalarının yaptığı müdahalelerden örnekler veren Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bunların başarılı olmadığına işaret ederek, şunları söyledi:

''Olabildiğince bir merkez bankasının çok çok gerekmedikçe doğrudan kurlara müdahale yapmamasında fayda var. Piyasa şartları içeresinde düzenli döviz satış ve alım ihaleleri yapılabilir; çünkü burada ne kadar satacağınız ne kadar alacağınız kontrolünüzde. Piyasa bozucu bir etkisi olmuyor. Bunu kullanmak çok daha tasarruflu.''

Başçı, ''döviz satım ihalelerinde Merkez Bankası kotasyonu nereye kadar çıkabilir, 300-500 milyon dolara çıkarabilir mi?'' yönündeki soru üzerine ise ''Ben susma hakkımı kullanayım'' diyerek yanıt vermedi.

''Kamu bankalarının bu süreçte ekonomi yönetiminin bilgisi dahilinde döviz kurlarının belli bir dengede tutulabilmesi adına bir koordinasyon desteğinin söz konusu olup olmayacağına ilişkin'' soru üzerine Başçı, ''bunun söz konusu olmadığını'' vurguladı.

-''HERKESİN HAYAL BİLE EDEMEYECEĞİ GELİŞMELER...''

Merkez Bankasının piyasa ile iletişimi konusundaki bir soruya, dünya piyasalarındaki gelişmeleri ''sıradışı'' olarak nitelendiren Başçı, ''Küresel gelişmeler son derece sıradışı olduğu için, herkesin hayal bile edemeyeceği gelişmeler olduğu için, bugünlerde biraz daha fazla iletişim kanallarını açık tutmamız gerekir. Ama normal zamanlarda çok sık, aşırı sık iletişim de çok da faydalı olmayabilir hatta biraz da zararlı olabilir. Onun ölçüsünü iyi yapmak lazım. Biz izliyoruz. Eğer iyi anlaşıldıysa sorun yok. İyi anlaşılmamışsa nasıl kendimizi daha iyi anlatabiliriz, açıklama getirmeye çalışırız...'' yanıtını verdi.

Başçı, Başbakan ve bakanlar ile ilişkileri konusundaki bir soru üzerine, seçimlerden önce göreve başladıktan sonra Başbakan Erdoğan'a nezaket ziyaretinde bulunduğunu, kendisine düzenli olarak ekonomik gelişmeler konusunda bilgi verme konusunu sorduğunu anlattı ve şimdiye kadar bu kapsamda bir kez bilgi verdiğini kaydetti.

Merkez Bankasının Orta Vadeli Plan'ın hazırlık çalışmalarına katıldığını, makro ekonomik tahminlerin oluşturulmasında katkı sağladığını, hükümet sorduğunda görüşünü bildirdiğini anlatan Başçı, ayrıca Finansal İstikrar Komitesi'nde (FİK) de Merkez Bankasının gerekli katkıyı sunduğunu söyledi.



Bu haber 1,299 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,637 µs