Seçimi ne kazandırır?

26 Mayıs 2007 00:00 tsi
Kesin ve altın bir formülü yok seçim kazanmanın.. Ama sağlam yolları var. Normal şartlar altında (!) yani konjonktürün kontrol edilemeyen gelişmeleri hariç, sandıktan başarı ile çıkmanın bazı tüyoları bulunuyor. Üstelik öyle ahım şahım şartlar de değil bu

Eğer yıllar önce, “terörist başını yakalayıp getiren parti seçimi kazanır mı” diye sorulsa, “şaka mı bu tulum çıkarır” denirdi. Ama böylesi sağlam bir kartın bile çok işe yaramadığı, zamanın koalisyon hükümetinin aldığı üzücü oylardan belli oldu.

Peki ama niye? Çünkü gelişen şartlar bu büyük başarıyı bile unutturmayı başardı. Aslında bu bir gelenek! Sadece Türkiye’de değil, dünyada da durum böyle. Seçim zamanı halkoyunu etkileyecek çok sayıda doğal ve suni neden ortaya çıkar.

Hem de sarsıcı biçimde. Ne de olsa ortada bir ülkenin “iktidarı” vardır ve bu iktidarı gele geçirmek için herkes kendi oyununu oynar. Ülkenin o anki gündemi ve halkın hassasiyetleri de bu yönlendirmelerin ana temâsı olur.

Kitabi standartlar

Bu temel argümanların dışında siyase adaylarının, daha önemlisi siyasi partilerin seçimi kazanmaları için gereken doğru dürüst yapmaları gerekli, elle tutulur gerekler de mevcut.
Bu şartların bir kısmı dışa dönük bir kısmı da partinin içine dönük tercihlerdir ama önemleri yadsınamaz.

Seçimlerin kuşkusuz en önemli ayağı yaratıcı ve güçlü ayaklara oturulmuş seçim kampanyalarıdır. Kampanyalar birden çok ayağı olan, çok yönlü ve eksiksiz hazırlanması gereken projelerdir. Tabii büyük para da ister. Detayları ansiklopedi kalınlığında çalışmalardan oluşur. Yani ilk madde kampanyadır.

Lider…

Partinin yüzü elbete liderdir. Tüm oyun liderin üzerinden kurulur. Yanlış lider kadar liderin ağzından kaçacak tek talihsiz cümle bile sandıkta felaket yaratabilir. Bunun için liderin seçime hazırlanması uzmanlık gerektiren bir iştir ve bunun için de ayrı ve güçlü bir ekip gerekir.

Bir diğer önemli konu parti örgütüdür. Siyasal partilerin örgütlerinin yaptıkları aslında kamuoyuna çok yansımaz. Buna gerek de yoktur ama çalışmayan veya işi genel merkeze bırakan bir “taban”, seçimde gelecek hezimetinde habercisidir.

Yani parti örgütü olmadan ve çalışmadan istisnasız tüm partiler başarısız olur. Bu yüzden parti örgüleri büyük bir ağacın kökleri gibidir. Bu kökler zirvedeki yaprağa oy taşırken, toprağa yani halka da “neden” götürür!

Adaylar…

Siyasi partilerin göstereceği milletvekili adayları belki de liderle birlike seçim kazanmanın en önemli şartlarından biridir. Adaylar o kadar iyi seçilmelidir ki, parti örgütü ile, seçime gireceği bölge ile, ülkenin beklentileri ile, genel merkez ile uyumlu/ters düşmeyen bir isim olmalıdır.

Aslında bu şartları eksiksiz sağlayan bir aday, milletvekili olma yolunun çoğunu katetmiş demektir. Bu yüzden partiler ve liderler aday listelerini belirlerken büyük zorluk çekerler.

İşte bu dört maddenin tam yapılması seçimden başarılı çıkmanın anahtarlarını oluşturur. Ama hepsini değil! Örneğin günümüz şartlarında politika yüksek miktarda para da gerektirmektedir ve bu şartların oluşabileceği durumlarda paranın bulunmaması sandığı oldukça zora sokar.

Nihayet belki en önemli konu kamuoyunun tam olarak ne beklediği ve istediğinin belirlenmesi ile bunun “anlaşılır ve inandırıcı” biçimde sunulmasıdır. Bu da yanlış yapılması halinde bir çuval inciri berba edecek kadar önemlidir. Zaten yukarıdaki tüm yapılanma da bu söylemi kamuoyuna en iyi biçimde sunmak için tasarlanır.

Bu haber 345 defa okundu.