iyibilgi özel" /> iyibilgi özel"/>

En Sıcak Konular

Güçlü Türkiye için son hamle

3 Ağustos 2011 15:39 tsi
Güçlü Türkiye için son hamle Mahir Kaynak'a göre "yakında bölgede bir savaş çıkma ihtimali yüksek." Acaba son günlerde askeri ve siyasi alanda YAŞanan gelişmeler, buna karşı bir hazırlık olabilir mi? iyibilgi özel


Geçtiğimiz günlerde, Van'ın Başkale ilçesinde, Jandarma kontrol noktasına PKK'lılar tarafından yapılan saldırıdan hemen sonra Habertürk Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut, yaptığı açıklamada ilginç tespitlerde bulundu.

"Türkiye'de bu (operasyonları) yapan bir kısmı içeride yerleşik, uzantıları dışarıda yerleşik tamamen Türkiye'yi baskı altında tutmaya çalışan başka bir mekanizmadan kaynaklandığı net olarak ortaya çıkıyor. Malesef bu mekanizma hayatta, malesef hala bu mekanizma yapılan onca operasyona rağmen hala eylem yapma gücüne sahip.

"Türkiye Cumhuriyeti devleti artık olayı net olaraka analiz etti, neyin ne olduğunu çok iyi gördü. Ve göreceksiniz önümüzdeki günlerde artık tamamen Kürt sorunundan ayrışarak bu yerleşik düzenle ilgili, bu yerleşik terörü yaratabilen düzenle ilgili çok sert önlemler ve yeni bir savaş türü ortaya çıkacak Türkiye Cumhuriyeti devleti açısından. Yeni bir savunma ve saldırı stratejisi geliştirecek Türkiye bu konuyla ilgili."

Varsayalım ki, bu iddia doğru. O zaman söz konusu 'yeni stratejinin' özünde, işi sadece ve sadece askerlik olan, "profesyonel bir ordu" fikrinin bulunduğunu söylemek, çok da abes olmayacaktır. Keza Can Dündar'ın YAŞ öncesi 'emeklilik krizi' üzerine Milliyet gazetesinde kaleme aldığı yazısı, bu konuyu gayet iyi bir şekilde özetliyor:

"Mustafa Kemal, “Balkan Harbi’nde ordunun yüzüne sürülen namus lekeleri”ni silmenin yolunu, ona siyaseti yasaklamakta bulmuştu.
Politikaya meraklı paşalara da “Üniformanızı çıkarın gelin” demişti.
Akademide bu dersleri alarak yetişen kadroların, omuzu yıldızlanınca ille siyasete müdahil olmasını, ülkeyi kışladan yönetmeye kalkışmasını nasıl açıklamalı?
Bugün komuta kademesindeki dağılmışlık havası ve itibar kaybı, yüz yıl öncekine benzer nedenlere dayanmıyor mu?
"

Bir taraftan Balyoz, Ergenekon vs. gibi davalardan dolayı tutuklanan generaller; Genelkurmay Başkanı ile birlikte üç kuvvet komutanının, onlara destek olmak amacıyla Yüksek Askeri Şura öncesi 'emekliliklerini istemeleri'...Terörle mücadelede polisin öne çıkartılmasına dair hükümet kanadından gelen açıkalamalar...Jandarma'nın sadece kağıt üzerinde değil, pratikte de İçişleri Bakanlığı'na bağlanması gerektiğine dair hükümetten gelen işaretler... Zorunlu askerlik hizmetinin kısaltılmasına dair ara ara çıkan haberler. Bu konular ilk kez konuşulmuyor belki. Ancak ilk kez bu kadar yoğun ve ard arda tartışılıyor. Belli ki devlet aklı, Can Dündar'ın tespit ettiği "komuta kademesinde dağılmışlık havası ve itibar kaybının" göz ardı edilebilecek seviyeyi geçtiğinin çoktan farkında. Keza işin ucunda sadece milli sınırlar dahilindeki güvenlik değil, tüm Ortadoğu'yu ilgilendiren, konjonktürel dengeler var.

Bunu görebilmek için sınırötemizde yaşanan iki gelişmeye bakmak yeterli:

- Suriye'deki Baas rejiminin giderek daha kanlı yöntemlere başvurması.
- İran'ın Kuzey Irak topraklarındaki PJAK kamplarına askeri operasyon düzenlemesi.

Bu iki olay aslında birbirinden bağımsız değil. Konuyu yakından takip eden herkes, İran ve Suriye arasındaki organik ilişkinin farkında. (Bkz: Suriye düşerse İran da düşer mi?) Bölgede askeri açıdan tansiyonun hayli yüksek olduğu bir gerçek. Her geçen gün Suriye'ye müdahale senaryoları tartışılıyor. Türkiye'yi ilgilendirebilecek büyük çaplı çatışma senaryoları, çok da uzak bir ihtimal değil.

Esas soru şu: Bütün bu olan biten içerisinde, Türkiye'nin karşısına çıkabilecek tüm engelleri aşabilmesi için 'yumuşak gücü' yeterli olur mu?

Konuyu uluslararası ilişkiler ve istihbarat uzmanı Prof.Dr. Mahir Kaynak'a danıştık. Çünkü kendisi, Türkiye'nin güney sınırında yaşanan hareketlilik ile ilgili olarak, Rudaw adlı haber sitesine bir kaç gün önce yaptığı açıklamada, Türkiye'nin şimdilik tarafsızlığını koruduğunu, ancak bölgesel çıkarlarına herhangi bir şekilde zarar verecek gelişmelerde de, müdahale etmekten kaçınmayacağını belirtmişti.

iyibilgi olarak Mahir Kaynak'a, hangi senaryolar çerçevesinde Türkiye'nin bir müdahaleyi düşünebileceğini sorduk.

"Bölgede yakında bir savaş çıkma ihtimali yüksek. Söz konusu olan şey, Sünni-Şii çatışması. Yavaş yavaş Akdeniz havzasındaki hareketliliğin evrileceği nokta bu olacak gibi geliyor bana. Bu senaryo gerçekleşirse, Türkiye, mezhebe dayalı olarak bir taraf tutmayacak. Müdahale ederse, insani yardım için harekete geçecek."

Burada Prof. Kaynak, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, İran,Irak ve Suriye'de yaşanan gelişmelere dikkat çekiyor. Çizdiği tablo, bize, Türkiye'nin adeta bir hakem rolü üstleneciğini düşündürtüyor.

İşte tam da bu noktada, Yiğit Bulut, Can Dündar ve Sedat Laçiner'in tespitlerini hatırlamakta fayda var. Mahir Kaynak'ın söyledikleri, onların tespitleri ile bir araya geldiğinde, siyasetten arınmış, profesyonel ve askeri anlamda yeni stratejiler geliştirebilecek, asli görevini demokratik sivil iradenin kontrolünde gerçekleştirecek bir orduya neden ihtiyaç duyulduğu da ortaya çıkıyor.

www.iyibilgi.com  özel



Bu haber 3,683 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,215 µs